... VE İSRAİL İÇİN, YOLUN SONU.
Plan basitti, daha önce de denenmiş ve başarılı olmuştu...
ABD, Saddam tarafından Kuveyt'in işgali kurgusu ile Irak'a girmiş ve 1,5 milyon müslümanı katlederek amaçlarına büyük ölçüde ulaşmıştı.
Aynı ABD, 11 Eylül ikiz kulelere yapılan kurgu saldırı ile Afganistan'a girerek 1,5 milyon müslümanı katletmiş ve amaçlarına büyük ölçüde ulaşmıştı.
Aynı şeyi İsrail'de yapabilirdi.
Alman faşizmi tarafından 6 milyon yahudinin fırınlarda yakıldığı kurgusuna inandırılarak Filistin'i işgal etmek suretiyle kurulan İsrail'e göz yuman, 75 yıl boyunca sürdürdüğü genişleme politikasına sessiz kalan Dünya, en büyük hedefleri olan Arz-ı Mevuda giden yolun açılmasına da sessiz kalabilirdi.
Kaldı ki, siyonistlere 33 yıl boyunca direnen ve bir karış toprak vermeyen Sultan Abdulhamid'de artık yoktu. O'nun torunlarının büyük bölümü de O'nun için kendileri tarafından uydurulan "kızıl sultan" lakabını hala kullanıyordu. Osmanlı'dan sonra kurdurulan Türkiye Cumhuriyeti' de 15 mayıs 1948 de kendilerini tanıyan ilk ülkelerden biri olarak tarihe geçmişti.
80 yıl boyunca ayağındaki pranga sebebi ile belini doğrultamayan Türkiye, son 20 yılda gösterdiği ekonomik atılıma rağmen, halen Batı ve ABD nin müttefiki olduğunu düşünerek sessiz kalmaya devam ederdi. Ayrıca 45 yıldır uğraştığı PKK belası da sessiz kalmasını zorunlu kılardı.
Araplar zaten tehdit değildi, hiç te olmamışlardı. Arap Birliği denen oluşum bir, iki toplantı yapar, birkaç kez kınama bildirimi yayınlar, sonra onlar da derin bir sessizliğe bürünürlerdi. Zaten Arap halkının temsilcisi olmayan kukla yönetimler başta idi ve halkın iradesini dikkate almıyorlardı.
Kendilerine karşı göstermelik ses yükselten İran'ı susturma senaryoları da çantada keklik idi.
Ortada tek bir sorun vardı : yapılacak katliama Dünya nezdinde kılıf bulmak.
Filistin halkının direniş sembolü olan samimi mslümanlara atılacak bir yem mutlaka karşılık bulurdu ve O'nlar tahriklere duyarsız kalamazdı. Kendilerini Filistin davasına adamış olan mücahitler Eylül 2023 baskını ile İsrail'in ihtiyacı olduğunu düşündüğü tek şeyi kendilerine verdiler.
Artık Arz-ı Mevudun yolu açılmış, önlerinde hiç bir engel kalmamıştı.
Masum rehineleri (!) kurtarma operasyonu adı altında, 2,5 milyon Filistinli sürülebilir veya katledilebilirdi.
Ve düğmeye basıldı.
İnsanlık tarihinin daha önce şahit olmadığı katliama, mücahitler ve Filistin halkı insanlık tarihinin daha önce şahit olmadığı bir direnişle cevap verdi.
Ağır ambargoya rağmen, kendi imkanları ile geliştirdikleri silahlarla, dünyanın en gelişmiş ordusuna karşılık veren mücahitler "ya zafer, ya şehadet" diyerek destan yazdılar.
Asıl destanı Gazze halkı yazdı. Her şehadet bayram havasında karşılandı. Açlık ve susuzluk içinde ölen çocuklar annelerinin kucaklarında cennete uğurlandı.
Ve İsrail yaptığı planlama hatasını işte o gün anladı. Ummadığı yerden darbe aldı.
Allah'ın bütün insanlara bahşettiği vicdan daha fazla sessiz kalamadı.
Dünya ilk defa güçlü bir tepki verdi. Irak'ta, Afganistan'da yaşanan derin sessizlik ilk defa Gazze'de bozuldu. Milyonlarca insan sokaklara döküldü. "Free Gazza" şarkısı insanlığın sesi oldu. İsrail ile ekonomik entegrasyon hedefleyen Yunanistan'da bile halk Yahudi turistleri lokantaya almadı. İspanya, İrlanda ayağa kalktı, İsveç ayağa kalktı. Varlık sebebini "İsrail'i korumak" olarak açıklayan ABD başkanı bile "ülkemde yahudi nefreti zirve yaptı" demek zorunda kaldı.
Dünya basınını büyük ölçüde elinde tutan Yahudiler bu tepkilerin bir bölümünü gizleme konusunda başarılı olsalar bile vicdanları susturamadılar.
İsrail'e açık destek veren ülkeler bile bu desteği sınırlamak gereği duydu. İsrail Gazze'nin işgali planını meclisinden aldığı onaya rağmen gözden geçirmek gereğini duydu.
Ve İsrail Türkiye ile ilgili düşüncelerinde de hata yaptığını gördü. Türkiye'yi kuşatma planı olan Suriye'de ki iç savaşı bitiren Türkiye, 45 yıllık PKK belasını da devre dışı bırakarak, İsrail ile komşu oldu. Suriye'nin toprak bütülüğüne vurgu yaparak, Alevi ve Dürzi kartını oynayan İsrail'e "dur" dedi. Suriye'nin geçici zayıflığından istifade edilmesine müsaade etmeyeceğini Dünya'ya ilan etti. İsrail'in işgali altında olan ve BM tarafından da Suriye toprağı olarak kabul edilen yerleri, zamanı gelince boşaltmak zorunda kalacağını yaptığı operasyonlar ile işgalci İsrail'e hissettirdi.
Sultan Abdulhamid hazretlerinin 33 yıllık iktidarını her türlü hile ve iç hainler yoluyla bitiren İsrail, O 'nun torunlarının daha da güçlü olarak ayağa kalkmasına engel olamayacağını gördü ve kendisi ile ilgili hadislerde bahsedilen son'u engelleme gayretine girdi.
Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İsrail'in elinde bulunan bütün kartları teker teker devre dışı bıraktı, bırakmaya da devam ediyor.
Ve zafer yakındır.
Zafere vesile kılınacak olan Türkiye de biliyor ki, zaferin gerçek sahipleri Filistin halkıdır.
Av. Hasan Uçak, Deyimi ile Erdal Gökmen
Yorumlar
Kalan Karakter: