Bir asır öncesine kadar bu dinin ve kültürün mensupları iken, sudan çıkmış balığa döndürüldük... Adımızı taşıyan, görünüşte kültürümüzün bir parçası olan ve dilimizi konuşan, güya aynı dinin mensupları olduğumuz, ama ruhen ve zihnen batılılara bağlı, bağımlı, nesebi de karanlık liderlerimiz.. Gerçek yüzlerini de gizleyerek bizleri münafıkça kandırıp, diledikleri gibi kullandılar. Yetkileri ele geçirdikten sonra, bizi sattılar. İngilizlerle anlaşarak, Osmanlıyı yıktılar. Hilafeti kaldırdılar, şeriatın yerine laiklik (la dinilik) getirdiler. Alfabemiz değiştirildi ve böylece Kur’anla ve İslam kültürü, ilmi ve birikimiyle olan kadim bağlarımız kesildi..Hafızamızı sildiler. Camilerimizi kapatıp, ezanımızı yasakladılar.
Tekkeleri, zaviyeleri kapattılar, kendi kullanacakları aparatları hariç. Güya yasakladılar ama kendi tarikatlerinin önünü sonuna kadar açtılar. İmkanlarını sınırsız yaptılar. Bazen onlara taciz, tecavüz yaptırıp, onların sırtından islama salladılar. Bazen kendi tarikatlerina uluslararası görevler yükleyip, amaçları doğrultusunda kullanarak, islam
dinine düşmanlık ettiler. Giyim kuşamımızı değiştirdiler. Uymayanları idam ettiler. On binlerce Müslüman Kürt’ü ve Alevi’yi çoluk çocukları ile birlikte katlettiler. Bu gün Netenyahu’nun Gazzede yapmış olduğu zulmün aynısını bize yüz yıl önce yaşattılar.
Bizi yabancısı olduğumuz yeni bir kültürle yaşamaya zorladılar. Adına da "muasır medeniyetler seviyesi" dediler. Kültürümüzle yaşamak isteyenleri yobazlar, gericiler, şeriatçılar diye her yerden kovdular. Beğenmiyorsanız Arabistan’a, İran’a gidin dediler. Bizi medeniyet dedikleri pis bir bataklığın içine gömdüler. Çıkabilirsen çık. Beyinlerimiz işgal edilip kişisel çıkarlar her şeyin üstünde gösterildi. Bencil, doyumsuz, paraya ulaşmak için her yolu mübah sayan ahlaksız, azgın, namusuz bir nesil yetiştirmeyi başardılar.
Bu alçak yaratıkların gerçek yüzünü gören halkımız bunlara itibar etmemeye başladı. Cılız da olsa , tek tük de olsa bu kahpelerin pislikleri anlatılmaya başlandı. Bunlara karşı büyük tepkiler oluşunca, bunlar her on yılda bir askeri darbe yaparak bu gelişen tepkileri sindirmeye çalıştılar. 15 Temmuz işgal girişimi ile de son noktayı koymayı planladılar.
Siyonist darbe, amacına ulaşamadı. Allahın yardımı ile halkımız kurtuluş savaşını kazandı. Gerçek kurtuluş savaşımızın ve bağımsızlığımızın ilk adımının adıdır 15 Temmuz 2016. Şehitlerimizi rahmele minnetle anıyorum. Gazilerimize mutlu ve sağlıklı bir yaşam diliyorum. İşgal olayına karşı mücadele eden tüm vatandaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu mücadeleye katılan herkesi gazi olarak görüyorum. Bir şerden doğan bu güzel hayra ölümüne sahip çıkmalıyız. Bundan geri dönüşümüz olamaz. Allahın izniyle İslam güneşi yeniden doğacak. Hak gelecek batıl zail olacak. Saygılarımla.
İDRİS ORTAKAYA
Yorumlar
Kalan Karakter: