UYANALIM ARTIK.....

UYANALIM ARTIK.....
"Silahlarınızı teslim edin ki sizi keselim, hiçbirinizi sağ bırakmayalım...!"
Eğer Bosna’yı anlamadıysanız, Gazze’yi asla anlayamazsınız...!
Önce Bosna’yı anlayın ki Gazze’yi ve orada olanları kavrayasınız ve şaşırmayasınız..!
Sırpların Bosnalı Müslümanlara karşı yürüttüğü soykırım savaşında:
➤ 300.000 Müslüman şehit edildi,
➤ 60.000 kadın ve çocuk tecavüze uğradı,
➤ 1.5 milyon kişi yerinden edildi.

Hatırlıyor muyuz?

Yoksa unuttuk mu?

Belki de hiç mi bilmiyoruz?!

CNN spikeri, Bosna’daki katliamların yıl dönümünde ünlü muhabir Christiane Amanpour’a sorar:
– Tarih tekerrür mü ediyor?
O da şöyle cevap verir:
– Bu Ortaçağ tarzı bir savaştı; Müslümanlar katledildi, kuşatma altına alındı, aç bırakıldı. Avrupa müdahale etmeyi reddetti. ‘Bu bir iç savaş’ dediler. Bu bir yalandı…!
Holokost benzeri bu vahşet yaklaşık 4 yıl sürdü.
Sırplar 800’den fazla camiyi yıktı, bazıları 16. yüzyıldan kalmaydı. Saraybosna’daki tarihi kütüphane yakıldı.
Birleşmiş Milletler müdahale etti ama ne fayda? Müslüman şehirlerinin girişine barikatlar kurdular: Goražde, Srebrenitsa, Žepa… Ancak şehirler yine de ateş altında kaldı.
Sırplar binlerce Müslümanı toplama kamplarına koydu, işkence etti, aç bıraktı; insanlar iskelete döndü.
Bir Sırp komutana neden diye sorulduğunda şu cevabı verdi:
– Çünkü onlar domuz eti yemiyor.
The Guardian, tecavüz kamplarının yerini gösteren bir haritayı tam sayfa yayınladı:
➤ 17 büyük kamp, bazıları doğrudan Sırbistan’ın içindeydi.
Sırplar çocuklara bile tecavüz etti…
4 yaşındaki bir kız çocuğu hakkında yayınlanan haberin başlığı şuydu:
“Suçu Müslüman olmak olan kız çocuğu.”
Kasap Ratko Mladić, Žepa’daki Müslüman komutanla toplantı yaptı, ona sigara ikram etti, gülümsedi… sonra aniden onu boğazladı!
Ve Žepa halkına korkunç şeyler yaptılar.
Ama en meşhur katliam, Srebrenitsa’da yaşandı.
Uluslararası (Haçlı) askerler, Sırplarla içip eğleniyor, bazıları Müslüman kadınlara bir lokma ekmek karşılığında şereflerini teklif ediyordu!
2 yıl kuşatma altında kaldı Srebrenitsa.
BM’ye bağlı Hollanda taburu, Müslümanları silahlarını teslim etmeye zorladı. Güya karşılığında güvenlik verilecekti!
Müslümanlar yorgun, aç ve umutsuzdu. Sonunda silahlarını bıraktılar…
Ve Sırplar saldırıya geçti:
12.000 erkek ve erkek çocuk ayrılarak topluca katledildi!
Cesetlerle alay edildi, işkenceler yapıldı…
Newsweek ya da Time dergisi şöyle yazdı:
Bir Sırp askeri, diri diri Müslüman bir adamın yüzüne Ortodoks haçı oyarak işkence ediyordu!
Bazı Müslümanlar yalvarıyordu:
– Ne olur beni öldür artık!
Bir anne, evladını kurtarmak için Sırp askerin ellerine sarıldı, asker önce annenin kolunu kesti, sonra çocuğun boğazını kesti!
Ve bu katliamlar sürerken, bizler ekranlardan seyrediyor, yiyor, eğleniyor, uyuyorduk…
Katliamdan sonra, kasap Radovan Karadžić şehre girdi ve dedi ki:
“Srebrenitsa zaten hep Sırp’tı. Şimdi Sırplara geri döndü.”
Sırplar Müslüman kadınlara tecavüz edip onları 9 ay boyunca esir tutuyordu.
Neden?
Bir Sırp şöyle dedi:
“Müslüman kadınlar Sırp bebekler doğursun diye.”
Biz Bosna’yı, Saraybosna’yı, Banya Luka’yı ve Srebrenitsa’yı unutmayacağız.
Endülüs’ü de unutmayacağız… Filistin’i asla unutmayacağız…
Ve burada, tarihin utanç sayfalarına geçecek bir not:
O dönem BM Genel Sekreteri olan Ortodoks Boutros Boutros-Ghali, Sırpları açıkça destekledi!
Ama aradan 30 yıl geçmesine rağmen biz hâlâ ders almadık!
Bir not daha:
Sırplar, özellikle din adamlarını, imamları, entelektüelleri ve iş insanlarını hedef alıp, ellerini bağlayıp nehre atarak katlediyorlardı.
Tarihteki bu hikâyeler, çocuklara uyusunlar diye anlatılmaz,
Erkeklere uyansınlar diye anlatılır!
Allah okuyan ve paylaşanlardan razı olsun.
Ve şimdi çıkıp da biri “Hamas teslim olmalı, onlar savaşı başlattı” mı diyor?!
Teslim olursanız, Srebrenitsa olur... Gazze olur…!
"Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.." 
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç