BU SOHBET SİZİ SAĞLIKLI BESLENMEYE YÖNLENDİRECEK .
Cihat DÜNDAR, başarılı Diyetisyen Şahika Türken ile sizin için konuştu. Mesleğinin içeriği üzerine değerlendirmelerde bulunan Türken, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi: Sosyal yaşantımızın tamamen kısıtlandığı bu dönemde açık havada yürüyüş, sevdiklerinizle yaptığınız rutin etkinliklerin bile ne kadar değerli olduğunu anladık. Sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek gerektiği düşüncesinin kendisini bu mesleğe yönelttiğini öğrendiğimiz Şahika Türken kliniği hakkında bilgi verdi ve bir öneride bulundu : Yapacağın şeyi yazdığın zaman kafandan çıkıyor ve kağıtta yazılı oluyor. Onu sadece icraata dökmek kalıyor.
Yayınlanma :
10.03.2021 13:28
Güncelleme :
10.03.2021 13:28


26 Ağustos 1996 tarihinde Samsun’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Samsun’da tamamladım. 2014 yılında Bafra Anadolu Lisesi’nden mezun oldum Daha sonra 2019 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum. Üniversite eğitimim boyunca beslenme alanında ve farklı alanlarda birçok konferansa konuşmacı ve dinleyici olarak katıldım. Bunun yanında kilo yönetimi, hastalıklarda diyet tedavisi, anne çocuk beslenmesi, toplu beslenme sistemleri ve beslenme eğitimi alanında yurtiçi ve yurtdışında olmak üzere zorunlu ve gönüllü stajlarını tamamladım. Beslenme eğitimi alanında Amerika’da yaptığım staj süreci boyunca akıcı İngilizce konuşabilecek seviyeye geldim. 2019 Kasım ayından bu yana Klinik Obezite ve Metabolik Cerrahi danışmanlık merkezinin diyetisyeni olarak görev almaktayım.
Meslek seçerken sağlık alanına yönelmenizdeki sebep nedir?
Mesleğimi seçerken beni diyetisyenliğe yönelten sağlık sektörü olması değil diyetisyenlik olmasıydı. Çünkü beslenmenin hem fizyolojik hem de psikolojik olarak bütün hastalıkları etkilediğinin farkındaydım. Eğer kişi doğru ve dengeli beslenirse ilaç kullanmasına gerek kalmayacak ve olası sağlık problemlerini minimuma indirecektir. Bu nedenle önce kendi hayatımda sonra insanların hayatında takviye kullanmadan, katı diyetler yapmadan sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek beni diyetisyenliğe yönelten en önemli şey oldu.
Obezite de uygulanan programlar kişiye göre değişiklik gösterir mi?
Elbette. Hepimizin cinsiyeti, boyu, kilosu, yaşı, biyokimyasal verileri, metabolizması, genetik yapısı farklı olduğu gibi bunlara bağlı olarak beslenme programları da değişiklik gösterir. Her zaman kişiye özel beslenme esas alınmalıdır. Aksi taktirde uygulanan program sürdürülebilir olmayacaktır.
Mesleğinizin sizi şanslı hissettiren yanları nelerdir?
Açıkçası bu mesleği yaparken kendimi en şanslı hissettiğim şey, lisans eğitimim boyunca öğrendiklerimi kendi hayatımda uygulayabilmem ve dengeyi nasıl kurabileceğimi bilmem. Neticede bizler de insanız ve herkesin yediği gibi çikolata, pasta, pilav gibi şeyleri de ara sıra yiyebiliyoruz. Ama önemli olan bunu nasıl dengeleyebileceğini bilmek.
Mesleğinizde en zorlandığınız bir an var mı?
Mesleğimde zorlandığım anlar genellikle altta yatan psikolojik sorunlar nedeniyle yemek yemeyi ve kiloyu takıntılı hale getirmiş bireylerle karşılaştığım zamanlardır. Bu noktada ya ben bir psikoloğa danışıyorum ya da danışanımı psikolojik destek alması için yönlendiriyorum. Multidisipliner çalışma ile daha kalıcı bir sonuç elde edebiliyoruz.
Düzenli yürüyüş yapan, belli bir uyku düzeni olan bireyler ve bunların aksi bireyler arasındaki farklar nelerdir?
Öncelikle özellikle açık havada yapılan yürüyüşün yapılan çalışmalarda seratonin salgılanmasına yardımcı olduğu gözlenmiştir. Seratonin de bizim genellikle çikolata gibi tatlı yiyeceklerden alabileceğimizi düşündüğümüz mutluluk hormonu olarak adlandırdığımız hormondur. Bu nedenle açık seratonin ihtiyacınız olduğunda yüksek kalorili olan bu besinlere yönelmektense açık havada yürüyüş sizin bu ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacaktır.
Uyku düzeni olan bireyler gece uyuyamayan bireylere oranla diyet döneminde daha avantajlıdır. Çünkü gece 11.00 - 4.00 arasında sadece uykuda iken salgılanan melatonin hormonu metabolizmanın hızlanmasına ve bağışıklığın düzenlenmesine yardımcıdır. Bu nedenle özellikle bu saatler arasında uykuda olmak oldukça önemlidir.
Kliniğiniz hakkında daha detaylı bilgi verir misiniz?
Klinik Obezite ve Metabolik Cerrahi 2017 yılında Doçent Doktor Ali Durmuş tarafından kurulan tüp mide ameliyatı, Gastrik bypass ameliyatı, mide balonu, mide botoksu, gibi operasyonlar ile obezite hastalığına sahip bireylere diyetisyen takibi altında sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırarak ideal kilosuna ve sağlığına kavuşturmayı hedefleyen bir obezite danışmanlık merkezidir.
Sizi motive eden şeyler nelerdir?
Beni hayatta en çok motive eden şey plan yapmak. Üniversiteye hazırlanırken de plan yaparken o kadar zevk alırdım ki. Yapacağın şeyi yazdığın zaman kafandan çıkıyor ve kağıtta yazılı oluyor onu sadece icraata dökmek kalıyor. O işi yapmadan önce düşünmeye ayırdığın süre beyni çok meşgul ettiğinden başka şeyler düşünmeye fırsat olmuyor. Ama yazdığım zaman sanki yapmış kadar hafifliyorum ve başka şeyleri de daha sakin kafayla düşünülebiliyorum kafamda büyütmüyorum. En ufak bir şeyi bile yazıyorum. Bir de yaptıktan sonra o hallettiğin şeyler bakıp, ne çok iş halletmişim demenin mutluluğu paha biçilemez.
Günümüz sorunu olan salgın sizi nasıl etkiledi?
Bireysel olarak konuşacak olursam salgından en çok psikolojik olarak etkilendiğimi söyleyebilirim. Sosyal yaşantımızın tamamen kısıtlandığı bu dönemde açık havada yürüyüş, sevdiklerinizle yaptığınız rutin etkinliklerin bile ne kadar değerli olduğunu anladık. Ancak bir konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Mesleki gereklilik gibi hissettiğimden olsa gerek, hayatıma dengeli ve düzenli beslenmeyi oturttuğumdan dolayı bağışıklığımın yüksek olduğunu düşünüyorum ve bu dönemde sağlık çalışanı olarak sürekli hastanede olmama rağmen en ufak bir hastalık dahi geçirmedim. Bir diyetisyen olarak konuşacak olursam da evde geçirilen zaman arttıkça yemeğe yönelim de arttığından danışanlarımda kendini kontrol etme ile ilgili sıkıntılar yaşadık ama bu dönemde onları daha fazla takip ederek ve bir listeden ziyade beslenme eğitimini esas alan görüşmeler sayesinde bu sorunu aştığımızı düşünüyorum.
Salgından psikolojik ve fiziksel olarak etkilenmemek için yapılması gerekenler nelerdir?
Psikolojik olarak etkilenmemek için evde kendimize yapılacaklar listesi hazırlayarak boş kalma duygusunu en aza indirebileceğimiz aktivitelerle günümüzü geçirmeliyiz bence. Ayrıca özellikle kendi adıma temiz havadan en çok yararlanabileceğimiz ve sokakların en boş olduğu günün ilk saatlerinde sporu hayatıma oturtmanın hem günümü daha zinde geçirmeme yardımcı olduğunu hem de psikolojik olarak kendimi iyi hissetmemi sağladığını fark ettim. Keza evde kaldığımız, hareket bakımından kısıtlı olan bu günlerde bunu yapmak metabolizma hızınızı harekete geçirecektir. Fiziksel olarak ise hem hastalığa yakalanmamak için hem de yakalansak bile hafif atlatmak, yorgunluk halsizlik gibi problemler yaşamamak için vitamin ve mineral değerlerimizin gereken düzeyde kalmasına özen göstermeliyiz. Bunun için öncelikle günde 2 litre su içilmeli, öğünlerde her çeşit besin grubunun bulunmasına özen gösterilmeli ve günde toplam 5 porsiyon sebze-meyve tüketilmelidir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: