İnsan, doğar, gelişir, büyür, yaşlanır ve sonuçta ölür. Bu durum insan için kaçınılmaz bir sondur. İnsan vucudu doğal yapısı gereğince, dışarıdan gelebilecek her türlü mikrop ve diğer zararlı etkilere karşı doğal bir tepki üretme yeteneğine sahiptir. Ancak, çoğu zaman doğal direniş tek başına yeterli olamadığı için tıbbi destek yapılması gerekir.
Yüce yaradan, mükemmel bir makina inşa etmiştir. Dünyanın tüm arıtma fabrikaları bir araya gelirse, insanın sindirim sistemindeki arıtmanın onda birine bile ulaşamazlar. Kara ciğerin üretim ve arıtmasını binlerce fabrikalar beceremez. Kalp damar sisteminin işlevini, bu konunun uzmanları dahi çözememiş durumdadırlar. İnsan makinasını çalıştıran diğer tüm organlar bir bütünlük içinde bu makinayı otomatik olarak çalıştırmaktadırlar.
Şmdi diyeceksiniz ki, sanene kardşim, tıp eğitimine mi başladın. Bize ahkam kesiyorsun. Evet. Değerli okurlarım. Bu mükemmel makinaların sahipleri olarak, zaman zaman arızalarla karşıya karşıya gelmekteyiz. Bu arızaları gidermediğimiz taktirde sıkıntı yaşıyoruz. Makinaların sahipleri olarak, kısmende olsa bir bilgi sahibi olmak zorundayız. Bu konuda hiç bir fikrimiz yoksa, makinaya yazık etmiş oluruz.
Ben, sağlığımla ilgili yaşamış olduğum bir takım sıkıntılarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu anda kalp ve damarlarımda meydana gelen arızaların tamiratı ile uğraşmaktayım. Dizden kalçaya kadar uzanan, bir ana atar damarım, yüzde yüz oranında kapanmıştı. Bu damar anjiyo ile açıldı. Şu ana kadar, beş kez anjiyo oldum. Sorun çözüldümü ? Hayır çözülmedi. Bacaklarımda bulunan daha ince damarlarda da tıkanmalar var. Hatta kılcal damarlar çok daha vahim durumda. İnsan vucutunda bulunan tüm organlar kendilerini yok etmek isteyen düşmanlarla, sürekli bir savaş halindedirler. Düşman güçleri, ana arterlere kadar sızmış, yollar, kavşaklar işgal edilmiş. Biz bu anjiyo ile ana arterleri düşmandan temizledik. Diğer köy ve kasabalarımıza ulaşamadık. Yani ince damarlarımızla, kılcal damarlarımız tamamen işgal altındadır. Müdahale edilmediği taktirde, o bölgelerimiz tamamı ölü bölgeye dönüşecektir. Düşman boş durmayacak. Bizi yok edinceye kadar bu savaşı sürdürecek. Biz de mücadeleyi bırakmamalıyız.
Kalp ve damar hastalıkları uzmanlarının müdahaleleri sınırlıdır. Tüm damarlara müdahale edebilme şansına sahip değildirler. Buna ne araç gereçleri uygundur, ne eğitim kapasiteleri. İnce ve kılcal damarlara ulaşmak, tıbbın başka bir bölümünün konusu oluyor. GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı doktor İbadet HASANOV kardeşimi tanıma şansına ve mutluluğuna ulaştım. Can Azarbeycanlı. Şimdi kendimi bu usta insana teslim ediyorum. Şifa bulacağıma kesinlikle inancım tamdır. Ölü yada ölmeye yüz tutmuş bölgelerimize müdehale edecek. Ölmüşe yapacağı bir şey yok. Ancak ölmek üzere olanların kurtulmasına vesile olur inşallah. Bu değerli, şifa dağıtan bilim adamı Eskişehir de ÖZEL GÜRLİFE HASTANESİN de hizmet vermektedir.
Öncelikle, kendime, sonra şifa bekleyen her kese sağlıklı ve mutlu gelecekler diliyorum. Sağlık durumumla ilgili gelişmeleri, siz değerli okurlarımla yeniden paylaşacağım. Saygılarımla
İDRİS ORTAKAYA