29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ BAYRAKLI ŞUBEMİZİN
BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZİN ÖNDERİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASIDIR.
GEÇMİŞ GÜCÜMÜZDÜR!
Ulusal Kurtuluş savaşımızın önderi; Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının yeni bir yıl dönümündeyiz. Ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için verilen mücadeleyi, Cumhuriyetin ilanı ile taçlandırmış olan kadrolar, halkın demokratik bir yaşam biçimine kavuşması amacıyla, öncelikle çağdaş bir hukuk devletinin inşası için harekete geçtiler. Art arda yürürlüğe konulan yasalar, özellikle halkın ülkemiz yönetimine katılmasını ve özgür iradesi ile kendi kendisini yönetilmesini güvence altına almasını sağlamaya çalıştılar. Toplumun kadın- erkek iki cinsin iradesi ile gelişebileceği inancıyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için cesur adımlar atıldı.
Hilafetin, Şeriye ve Efkaf Vekaleti’nin kaldırılması, Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi Yasalarını içeren, 3 Mart 1924'te kabul edilen Üç Devrim Yasası, ardından da Medeni Yasa kabul edildi. Bu yasalar, kadınları orta çağdan aydınlığa taşımakta önemli adımlar oldu. Kadınlarda var olan yasaları, çağın gereklerine uygun olarak daha eşitlikçi kılmak için mücadele ederek, yeni kazanımlar elde ettiler. Ne yazık ki, halkçı ve demokratik Cumhuriyeti'nin sağladığı kazanımlar, özellikle son on yıldan bu yana, iktidarın dünya görüşüne uygun olarak geri çekilmeye çalışılıyor. Özellikle son bir yılda muhalif belediyelere yönelik kovuşturma ve soruşturmalarla halk iradesi geçersiz kılınmak isteniyor. Bütün bir halk; siyasetteki kaosun yanına, ekonomik bunalımda eklenerek halk ciddi bir sorun sarmalı içinde bırakılıyor. Diğer yandan, yeni yasal düzenlemeler ile sosyal yaşamın dışına atmaya, eve kapatmaya çalışan siyasi irade, içinde bulunduğumuz yüzyılın doruk kazanımlarından olan İstanbul Sözleşmesini bir gecede yok sayılıyor.
Kadın hareketi, dün iktidarın “4+4+4 uygulaması eğitimi parçalıyor ve etkisizleştiriyor” yakınmasını yükseltirken, bugün, bu sürenin kısaltılarak adeta yok edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmak isteniyor. Özellikle bugünlerde gündemde olan 11. yargı paketi ve birbirini izleyen Diyanet'in açıklamaları, doğrudan kadınların yaşam haklarını, özel tercihlerini, giyim- kuşamlarını, kendi bedenleri konusunda öznel kararlarını hedef alıyor. Evli kadınları 3 çocuk yapmaya teşvik ederek, onları iş yaşamından ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırmak istiyor. Esnek çalışma, uzun doğum izinleri, çocuk sayısı oranında parasal destek gibi ilk bakışta “olumlu” gibi görünen ancak kadını toplumsal yaşamdan koparan, sosyal güvenceden de yoksun bırakan düzenlemelerle yeniden onlara bir “kafes” öneriyor. Bütün bu uygulamalar, Anayasa’da güvence altına alınmış olan eşitlik ilkesine ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırılık oluşturuyor. Ülkeyi laik bir ülke olmaktan uzaklaştırıyor. Aynı pakette yer aldığını öğrendiğimiz suça sürüklenmiş çocuklarla ilgili yasa değişiklikleri çocukları, yoksul ve eğitimsizlikten korumak yerine, suçun yeniden üretilmesine neden olacak, ağır ve esas olarak da insan haklarına dayalı hukuka aykırı düzenlemeler öneriyor.
Bugün Cumhuriyet Devrimi’nin önderini anarken yakınmak ve sorunları sıralamak durumunda kalışımızın acısını yürekten hissediyoruz. Ancak,kadınlar cephesinde mücadelenin her gün biraz daha yükseldiğini, kadınların mevcut duruma rıza göstermeyerek ayakta olduğunu da ayrıca vurgulamak isteriz. Yine bugün, miting alanlarını dolduran kadın-erkek, genç, yaşlı halk kitlelerinin, tüm engellere ve hak ihlallerine karşın, Cumhuriyet değer ve kazanımlarını korumaktaki kararlılığının açık göstergesi olduğunu anımsatmak isteriz.
Bize güç veren tarihe, önderliğe ve Cumhuriyet devrimlerine saygıyla.…
10.11.2025
Zöhre Benk
29 Ekim Kadınları Derneği Bayraklı
Şube Başkanı
29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ BAYRAKLI ŞUBEMİZİN
29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ BAYRAKLI ŞUBEMİZİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZİN ÖNDERİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASIDIR.
Yayınlanma :
09.11.2025 20:49
Güncelleme
: 09.11.2025 20:49
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: