Millî Mücadele döneminde Azerbaycan'da 1828 Türkmençay Antlaşması ile Çarlık Rusya hakimiyetine
giren Nahçıvan bölgesi, Rusya içerisindeki mevcudiyetini 1917 Bolşevik ihtilaline kadar sürdürmüştür.
1918 yılının Mayıs ayında Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmesine rağmen yaşadığı zorluklardan dolayı
Nahçıvan bölgesine yeteri kadar ilgi gösterememiştir. Bundan yararlanan Ermeniler saldırılarını daha da
yoğunlaştırmıştır. Yeni kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti Nahçıvan bölgesini savunamamıştır. Bu tehdide
karşılık olarak Mustafa Kemal oluşturmuş olduğu bir heyeti Azerbaycan'a göndermiş ve bir durum
değerlendirmesi yapmıştır. İlişkilerin gelişmesi için ise, 15 Ağustos 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından Memduh Şevket Bey Azerbaycan'a mümessil ve murahhas olarak, Yzb.Ömer Lütfi efendi
Askeri Ateşe olarak atanmıştır. Memduh Şevket Bey TBMM hükümetinin yurtdışındaki ilk resmi temsilcisi
olmuştur. Bu gelişmelerin ardından Azerbaycan'da Türkiye'de bir elçilik açmıştır. Haziran 1921'de
İbrahim Ebilov Azerbaycan'ın Ankara Hükümeti nezdinde tam yetkili temsilcisi olarak göreve başlamıştır.
Mücadelenin devam ettiği yıllarda iki dost ve kardeş ülke yardımlarını karşılıklı olarak sürdürmüşlerdir.
1921 yılı içinde Türk ordusunun art arda kazandığı 1. ve 2. İnönü Savaşları Azerbaycan'da büyük bir
coşku ile bayram havasında kutlanmıştır. Azerbaycan Devlet Başkanı Neriman Nerimanov'un özel emri
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı TBMM Başkanlığına çektiği telgrafta" Emperyalizme karşı
kazandığı büyük zaferden dolayı kardeş Türk halkını, TBMM'ni ve onun reisi Mustafa Kemal Paşa'yı
Azerbaycan S.S.Halk Cumhuriyeti adına kutluyor ve tebrik ediyoruz" demiş ve Azerbaycan halkının bu
zaferin onuruna 30 vagon petrol, 2 vagon benzin, 8 vagon gazyağı gönderdiğini belirtmiştir.
Mustafa Kemal Paşa 1921 yılında Azerbaycan Devlet Başkanı Neriman Nerimanov'a bir mektup
göndermiş ve borç para talebinde bulunmuştur. Nerimanov bu isteği derhal kabul ederek gereken parayı
altın olarak göndermiştir. Nerimanov 23 Mart 1921 tarihinde Atatürk'e yazdığı mektupta birbiri ardına
kazanılan savaşlar ile Türk halkının emperyalizmden kurtulma günlerinin yaklaştığının bu yüzden bu
başarıları kazanan TBMM Hükümetini, onun Başkanını ve kahraman Türk Ordusunu kutladığını
bildirdikten sonra " Paşam, Türk Milletinde bir anane vardır ; Kardeş kardeşe borç vermez, kardeş her
durumda kardeşinin elinden tutar. Biz kardeş halklarız her zaman ve her şartta birbirimizin elinden
tutacağız bugün yaptığımız bir kardeşin yaptığından başka birşey değildir" demiştir.
Türk dünyası her zaman Türkiye için çok önemli olmuştur. O dönemlerde Mustafa Kemal Atatürk
"Milli Sınırlar içerisinde Vatan'ın bölünmez bir bütün olduğunu" ifade etmiş hemde sınırları dışında Turan
ülküsünün var olduğunu ve gerçekleşmesi gereken bir yapı olduğunu her daim vurgulamıştır.
Azerbaycan Türk dünyasına açılan kapıdır. Bu kapının kapanmaması için kültürel, tarihsel, ekonomik,
sosyal ve siyasal bağların kopmaması gerekir. Her iki ülkede kardeş toprakları için gereken her şeyi
yapmıştır ve yapmaya hazırdır.
Ercan AKPINAR
Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği Genel Başkanı