ABD basını, Trump ile Venezuela lideri Maduro arasında geçen hafta bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini duyurdu. Görüşmede Trump, Maduro'ya "hayatını kurtarmak için Venezuela'yı terk etmesini" teklif etti. ABD Başkanı, Maduro'nun teklifine hemen cevap vermemesi halinde anlaşma olasılığının ortadan kalkacağını belirtti.
Trump'ın Maduro'ya "bu fırsatı derhal kullanılması gerektiğini" söylediği ifade edildi. Venezuela lideri, Trump'ın teklifine olumsuz yanıt verdi. Trump'ın cuma günü yaptığı "Venezuela hava sahasının kapalı olduğu" duyurusunun, bu görüşme üzerinde yapıldığı kaydedildi.
New York Times'ın (NYT) haberine göre, "gergin" geçen telefon görüşmesi 2 hafta önce gerçekleşti. Trump'ın Maduro ile görüşmeye açık olduğunu söylemesinden sadece birkaç gün sonra gerçekleşen görüşmede, tarafların Maduro'nun teslim olma şartlarını ele aldığı bildirildi.
Trump, ABD basınına yaptığı açıklamada görüşmeyi doğruladı.
Görüşmeye yakın bir kaynak, Miami Herald'a yaptığı açıklamada, "Maduro ilk olarak kendisi ve grubunun işlediği suçlar için küresel af talep etti ve bu talep reddedildi" dedi. Aynı kaynak, "İkincisi, silahlı kuvvetlerin kontrolünü ellerinde tutmayı talep ettiler; tıpkı 1991'de Nikaragua'da Violeta Chamorro'nun başına gelenlere benzer bir durum. Karşılığında ise serbest seçimlere izin vereceklerdi," diye ekledi. Ancak bu öneri de reddedildi ve Maduro'nun derhal istifa etmesi talebi Caracas tarafından kabul görmedi.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro
MADURO'NUN ABD'DEN TALEPLERİ
Trump'a yakın ABD'li Fox News kanalı, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın başına 50 milyon dolar ödül koyduğu Maduro'nun, "tüm suçları için küresel af" ve "ordunun kontrolünü elinde tutma izni istediğini" öne sürdü. Trump'ın bu taleplere sert tepki vermesi üzerine görüşmelerin kısa sürede kesintiye uğradığı belirtildi.
Washington yönetimi, bu isteklere karşılık Maduro, eşi ve oğlunun güvenli bir şekilde ülkeden ayrılmasına izin verme teklifinde bulundu. Ancak teklifte, Maduro'nun ailesiyle ülkeyi hemen terk etmesinde ısrar edildi. ABD'li medya kuruluşlarına göre Maduro, ülkesini terk etmeyi düşünürken, teklifi Washington'ın hızlı davranması konusundaki ısrarı nedeniyle kabul etmedi.
Miami Herald'ın haberinde, ABD yönetiminin af teklifini Venezuela hükümetinin üst düzey yetkililerine de ilettiği kaydedildi. Ayrıca, Maduro hükümetinin Washington'a bir telefon görüşmesi daha planlamaya çalıştığı ancak yanıt alamadığı bildirildi.
Trump, Maduro'nun teklifini reddetmesi üzerine Venezuela hava sahasını kapatacağını açıkladı. Trump'ın duyurusu, ABD'nin en büyük savaş gemisi USS Gerald Ford ve amfibi istila yeteneğine sahip bir Deniz Piyadeleri Seferi Birimi'nin bölgeye sevk edilmesiyle aynı döneme denk geldi.
OPERASYON İHTİMALİ
Trump, cumartesi günü sosyal medyadan yaptığı açıklamada Venezuela hava sahasının "tamamen kapalı" sayılması gerektiğini bildirmişti. Bu hamle, 28 milyon nüfuslu Güney Amerika ülkesine yönelik bir ABD saldırısı başlayıp başlamayacağına yönelik soruları artırdı. Aynı günlerde Trump, "Venezuela'da askeri operasyonların çok yakında başlayabileceği" uyarısında bulundu.
Venezuela hükümeti, kararı "ABD'nin sömürgeci saldırganlığının bir biçimi" diye tanımlayarak kınadı. Caracas yönetimi, ABD'yi ülkenin geniş petrol rezervlerini ele geçirmek için askeri güç kullanmaya çalışmakla suçladı.
Trump, pazar günü Air Force One uçağında gazetecilere verdiği demeçte, Venezuela'nın hava sahasının kapalı olduğunu söylemesine bakılarak, bir saldırının yakın olup olmadığı sorusuna yanıt aranmaması gerektiğini söyledi.
Trump, "Maduro'nun da pek fazla seçeneği yok ve ordusu çok zayıf. Her yere dağılmış 30 kişinin peşine aynı anda düşemezsiniz ama (düşecek olsaydık) listenin başında kesinlikle Maduro olurdu." dedi.
VENEZUELA ORDUSUNUN DURUMU
ABD'li uzmanlara göre, Maduro ve diğer hükümet yetkilileri, şimdiye kadar karşılaştıkları en ciddi tehditle karşı karşıya. Venezuelalı diplomat Vanessa Neumann, Venezuela silahlı kuvvetlerinin durumunu değerlendirerek, ordu teçhizatının çoğunun hiç bakımdan geçmediğini ve eski olduğunu belirtti.
ABD'nin Venezuela'ya yönelik bir saldırı düzenlemesini destekleyen Neumann, Fox News'e yaptığı açıklamada, "Malzemeleri son derece eski, çürümüş ve bakım görmemiş. Ruslardan kalma hurdaları var. ABD'lilerden aldıkları şeyler ise onlarca yıllık ve bakımsız. Yani Venezuela ordusunun ne personeli var, ne dış desteği, ne de malzemesi var" dedi.
Neumann, "operasyonların çok yakında başlayacağı öngörüsünde bulunarak, şunları dile getirdi:
"Hava sahasının temizlenmesi, ABD'nin Venezuela'daki komuta ve kontrol altyapısını ya da misilleme altyapısını yok etmek için füzeler kullanabileceğine dair bir işaret ve kamuya açık bir uyarıdır. Bu, bir kavanozu bin parçaya bölmek gibi olmayacak; burada güç konsantrasyonunu artırabilirsiniz ve yönetimi daha kolaydır. Hedefler, son 1-2 yıldır sahadaki ekipler tarafından gizli operasyonlarla tespit edildi. Yani nerede oldukları iyi belirlenmiş durumda. Bu bir yakala ya da öldür senaryosu ancak hızla ortadan kaldırabileceğiniz insan sayısının bir sınırı var."
ABD'NİN KARAYİPLER'DEKİ SALDIRILARI
ABD, eylül ayından bu yana Karayipler başta olmak üzere uluslararası sularda, Venezuela ve diğer Latin Amerika ülkelerinden gelen ve uyuşturucu yüklü olduğu iddia edilen gemileri vurarak deniz odaklı bir operasyon yürütüyor. Washington, son 3 ayda küçük teknelere en az 21 saldırı gerçekleştirdiğini ve bu saldırılarda "uyuşturucu teröristi" diye tanımladığı insanları öldürdüğünü açıkladı.
Bu saldırılardan birinde ABD Donanması'nın, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in "herkesi öldürme" emri üzerine Trinidad yakınlarında saldırı düzenlediği bir gemiyi ikinci kez bombaladığı ve hayatta kalanları öldürdüğü öne sürülmüştü.
Aktivistler ve insan hakları uzmanları, bombalamaları yargısız infaz olarak nitelerken, ABD Kongresi Hegseth'in "herkesi öldürme" emrine ilişkin soruşturma başlattı.
Trump, Venezuela'ya yönelik baskıyı artırarak ABD'nin yakında "karadan" uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerini hedef alacağı uyarısında bulunmuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: