Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer düzenlediği basın toplantısında kentin öne çıkan başlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu; son gelişmeleri aktardı. Başkan Soyer, başta Harmandalı Çöp Alanı ve ihtiyaç duyulan mezarlık alanlarıyla ilgili yaşanan sorunlara ve konularla ilgili attıkları değindi. ¨Derdim asla şikayet değil, bunları tüm çıplaklığıyla İzmirliler’in bilmesi lazım¨ mesajı veren Soyer, son olarak İzmirliler’e de seslenerek ¨Asla enseyi karartmayın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kapasitesi mükemmeldir¨ dedi.
Kültürpark 4 No’lu holdeki meclis salonunda gerçekleşen toplantıda Başkan Soyer, ¨Seçim öncesinde bütün Türkiye’nin pembe rüyalar görmesine sebep olan petrol ve doğalgaz haberleri vardı. Yüreğimize sular serpildi derken pembe rüyalar kabusa döndü. Seçim sonrasında yüzde 80 akaryakıt zammı ile karşı karşıya kaldık. ‘Ne olacak bu CHP’nin hali?’ diye konuşan kimse vatandaşın halini konuşmuyor. Bu garip bir tablo ve anlamak mümkün değil. Sonuçta sadece İzmir değil, Türkiye çok ciddi bir ekonomik krizle yüz yüze… Öyle anlaşılıyor ki bu kriz daha da tırmanacak. Tablo bu iken, çok ağır koşullar altında yüksek kaliteli hizmet üretmeye gayret ederken İzBB’nin durumu nedir; 2019’da göreve geldiğimizde İzBB’nin 650 milyon Euro civarında borcu vardı, 4 buçuk sen sonunda bu borç 550 küsur milyon Euro’ya düştü. Yani 90 milyon Euro üzeri bir ödeme yapmışız, borcu aşağı indirmişiz. Ama gelin görün ki hikaye böyle değil… Döviz kurunu biz belirlemiyoruz. Biz borucumuza sadık kalarak geri ödüyoruz ama dövizden dolayı borcumuz büyüyor. Niye dışarıdan borçlanıyoruz, neden dış borç arayışı içindeyiz? Çünkü Hazine’den aldığımız pay ile İzBB’nin bütçesi oluşuyor, yatırımlarımızı bununla yapıyoruz. Fakat hükümetimiz; raylı sistem, arıtma tesisi, içme suyu ve altyapı yatırımları, bunların hiçbirine girmiyor¨ ifadelerini kullandı.
‘TALEP EDİYORUZ, CEVAP YOK’
¨Mesela Halkpınar- Otogar Metrosu… Bundan 7-8 sene önce Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alındı ancak senelerdir iz bedel ile geçiliyor¨ sözleriyle devam eden Soyer, ¨Ulaştırma Bakanlığı’nın İzmir’de tek bir metre metro tüneli yok. Peki İzmirli ne yapacak? Bundan mahrum mu kalacak? Borç buluyoruz, finansman buluyoruz biz yapıyoruz. Buca Metrosu sadece İzmir’in değil Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük kamu yatırımlarından biri… Dört sene ödemesiz şekilde inşaatı bitiriyoruz, kalan dönemde zaten işletmeye alınıp sistem kendi kendini geri ödüyor. Yani ne devlet ne belediye ne vatandaşın cebinden tek kuruş çıkmadan İzmir kazanmış oluyor. Bütün bu ekonomik kriz içinde biz acaba Buca Metrosu’nun orası ne olacak diye telaş içinde değiliz bulduğumuz konsorsiyumla o para yatıyor ve müteahhide parası ödeniyor. Narlıdere’nin yüzde 95’i tamamlandı, iş neredeyse bitti. Sadece istasyon seramikleriyle uğraşılıyor. 30 milyon bedel kaldı, mart ayında geldi aktarımının yapılması lazım ama yapmıyorlar. Bankanın yatırım programında olan projeyi tamamlamak için hakkımız olan meblağ gelmiş, hükümetin aktarması lazım ama aktarmıyor. Talep ediyoruz, cevap yok. Geçen meclis toplantısında rica etmiş, ¨Bizi Ankara’ya götürün¨ demiştik. ‘Tabi’ dediler ama bugün itibariyle henüz bir geri dönüş yok. Tabloyu olağanca çıplaklığıyla görün, asla derdim şikayet değil. Biz bu işi yapmaya devam edeceğiz. Yeni hatlarımız, tesislerimiz olacak¨ diye konuştu.
Torbalı’da yaptıkları yatırımlarla açıklamalarını sürdüren Soyer, ¨Torbalı’ya yaptığımız yatırım 1 milyarı aştı. Oradaki arıtma tesisinin bir tanesinin kapasitesini neredeyse üç kat büyütüyoruz. Çünkü Torbalı Türkiye sanayinin lokomotifi olmaya başladı. O zaman bizim de buranın geleceğini de planlamamız lazım. Uyguladığımız yeni proseslerle bu iklim krizinde arıtılan suyu artık tarımsal sulamada kullanılacak seviyede arıtıyoruz; çift taraflı bir kazanım oluyor. Üstelik bunu neredeyse ücretsiz, sembolik bir bedelle kullandırıyoruz. İzBB, borcuna sadık, bütün bu yangın ortamında ekonomik kriz, döviz kurlarının yükselişine rağmen dimdik ayakta olan bir kurumdur ve bu yatırımları devam ettirecektir. Sapasağlam ayaktayız. İzmirli’ye en kaliteli hizmeti vermeye devam ediyoruz¨ dedi.
Daha sonra toplantının gündem maddelerinden olan Harmandalı Çöp Alanı ile ilgili gelişmeleri aktararak devam eden Soyer, şunları söyledi: ¨Biraz da çelmelerden bahsetmeliyiz. Harmandalı çok enteresan bir hikaye. 2018 yılından önce İzBB ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir’de 5 ayrı noktada çöp atık bertaraf tesisi kurulmasıyla ilgili mutabakata varıyorlar; Bergama, Urla, Ödemiş, Menderes ve Çiğli. Harmandalı’da var olan atık toplama alanında önce 5 ilçe sonra 30 ilçenin atığı İzBB tarafından bertaraf edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla sadece Harmandalı yeterli olmayacağı için diğer 4 noktada da tesis kurulması gerekiyor. 2017’de Torbalı’da bir alan düşünülmüş ama MTA tarafından reddedilmiş. 2018’de beş noktada atık bertaraf tesisi kurulması mutabakatına varılmasından sonra Çiğli’de Harmandalı’da biyometanizasyon denilen yöntemle çok sağlıklı bir süreç başlamış. Elde edilen elektrikle hem Büyükşehir gelir elde ediyor hem de bölge halkı elektrikten faydalanıyor. Ancak daha sonra bölgede heyelan tehdidi başlıyor. Biz heyelanın incelenmesini talep ettik ve devam ediyor. Gördük ki heyelan bu arıtma tesisiyle alakalı değil; çok daha eski jeolojik bir süreçten doğuyor¨ dedi.
‘İZİN VERMİYORSUNUZ, ÇÖPÜ NEREYE GÖTÜRECEĞİZ?’
Harmandalı’yı terk etme kararı aldıklarının ve bu noktada zamanlama çalışması yaptıklarının altını çizen Soyer, ¨2024 sonunda katı atık 2025’te oradaki atık tesisini kapatmayı planlıyoruz. İzmir’in nüfusu arttı, en az dört ayrı noktada atık bertaraf tesisine ihtiyaç var. İzmir’in toplam çöpü 4 bin 300 ton civarında. Ödemiş ve Bergama’da tesisler devam ediyor ama kentin çok daha fazlasına ihtiyaç var. Urla’da öngörülen alan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü rektörlüğünce reddedildi. Uzunkuyu eski taş ocağı atık sahası da uygun bulunmadığından durduruluyoruz. Menderes’te üç sene önce başlayan uzun soluklu bir yolculuk var… Önce yer araştırmaları sonucunda yerin sahibinden Orman Müdürlüğü’nce yer tahsisi alındı, 13 kurumdan olumlu görüş alındı, bakanlığa fizibilite onayı sunduk, ÇED başvurusu yaptık. ÇED süresince kurumların görüşü alında Gıda Tarım İl Müdürlüğü ilk olumlu görüş verdi ancak sonra değiştirdi. Üçüncü yılın sonunda geldiğimiz nokta şu; yapılan değerlendirmeler her şey bir tarafta duruyor ama İl Tarım Orman Müdürlüğü’nün olumsuz görüşü nedeniyle Menderes’te imalata başlayamadık. Üç yıllık bir süresi var ÇED sürecinin, 3 yılın dolmasına 1 ay kaldı, 24 Ağustos’ta doluyor. O nedenle Valiliğimizden talepte bulunduk, ricada bulunduk, dedik ki; Sayın Valimiz durum bu, İl Tarım Müdürlüğü’nün önceki görüşüne dönmesi lazım ki biz Menderes’te imalata başlayabilelim. Harmandalı’yı zaten biz kapatmaya kararlıyız. Ama Menderes’te izin vermiyorsunuz, Urla’da izin vermiyorsunuz, Bergama’da kapasite artırımına izin vermiyorsunuz. Biz ne yapacağız? İzBB ne yapacak? Nereye götüreceğiz çöpü, nerede bertaraf edeceğiz?¨ sorusunu yöneltti.
¨İZMİR’İN PARASINA YAZIK¨
Konuyla ilgili 2007 yılından bu yana mücadele ettiklerini ve talep ettikleri her alandan olumsuz görüş verildiğini aktaran Soyer, ¨Bir yer bulup ÇED sürecini tamamlanması 3 yıl… Şimdi Manisa il sınırında 2 nokta daha bulduk ama ÇED süreci 3 yıl... Harmandalı’nı kapattık, Bergama’da büyüme izni vermediniz, Menderes’te, Urla’da vermediniz. Bir yandan nüfus artıyor. Biz bunlar olmadığı için 90 tırla 18 bin kilometre yol yaparak yılda 500 milyon lira bedelle çöpü bertaraf tesislerine taşıyoruz. Bu İzmir’in parası değil mi? Kamu zararı değil mi? Bugün değilse de bir gün bu kamu zararının yaratanlardan hesap sormak lazım. Bu çoluğumuzun, çocuğumuzun rızkı, İzmir’de yaşayan herkesin hakkı vardır bu parada… 500 milyon değil de 50 milyon giderle iş yapsak? Niye bu hakkı İzmir’den alıyorsunuz? Biz 90 değil 100 tıra da taşımaya devam ederiz ama buna hakkınız yok. İzBB’nin gücü buna yeter ama yazık. İzmir’e yazık İzmir’in parasına yazık!¨ dedi.
‘RİCA EDİYORUZ NEDEN VERMİYORSUNUZ?’
Kentin günden güne büyüyen sorunlarından mezarlık yerleri ile ilgili de son durumu paylaşan Başkan Soyer, şu açıklamalarda bulundu: ¨Ricayla, minnetle mezarlık yeri gösteriyoruz. Çünkü yok. Her yıl 200 bin metrekare mezarlık alana ihtiyacımız var. Biz 7.7 milyon metrekarelik bir mezarlık alanı ile ilgili talepte bulunmuşuz, bunlarla ilgili hem Orman Bakanlığı hem Çevre Bakanlığı’ndan, hepsinden taleplerimiz var. Hatta mahkeme kararları almışız, mahkeme kararı olmasına rağmen tahsis edilemeyen yerler var. Niye tahsis etmiyorsunuz? Bu bir rant kapısı değil. CHP’li belediye başkanı olduğum için, beni cezalandırmak için İzmir’i neden cezalandırıyorsunuz? Mezarlık yeri neden verilmez? Anlamak mümkün değil. Norm kadro ihtiyacımız, yönetmeliğe göre nüfusumuz nedeniyle bin 540, itfaiye memuru çalıştırmamız gerekiyor. Şu an memur itfaiyeci kadromuz 684… Yani 856 memur itfaiyeci çalıştırmamız lazım. Çevre Bakanlığı’ndan talep ediyoruz, 1 senedir kadroyu açmıyorlar. Maaşı biz veriyoruz, İzmir’in ihtiyacı var. Talep ediyoruz niye vermiyorsunuz? Peki, biz 600 küsur çalıştırıyoruz 800 küsur ihtiyacımız var. Rica ediyoruz neden vermiyorsunuz?¨
‘KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN’
Daha sonra 12 Haziran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ithafen yazdığı mektubu hatırlatarak kentin çözülmeyi bekleyen sorunları ve taleplerini aktardığını söyleyen Soyer, mektupla ilgili detayları paylaştı. Soyer, ¨Engelli çalışmalarında kullanılmak üzere vatandaşın iletişim bilgilerini istiyoruz, vermiyorlar. 100 tane elektrikli otobüs alacağız yazımıza cevap vermiyorlar. 6 tane elektrikli yolcu gemisi alacağız, kaynağını bulduk, yatırım planına alınması lazım ama yok. İlkokul çocuklarına beslenme çantalarına 20 gram fındık 50 gram kuru üzüm koyacağız; bir seneyi geçti izin vermiyorlar. Çocukların fındığına, üzümüne neden izin vermiyorsunuz? Zihinleri açılsın, boğazlarından gıda geçsin. Akıl alacak şey değil. Bunlar hemen bir yakınma, şikayet, mazeret olarak algılanabiliyor. Asla bir şikayet ya da yakınma için bunları anlatmadım, sadece bütün çıplaklığı ile İzmirli bilsin. Kimsenin kaygısı olmasın bütün bu koşullarda en kaliteli hizmeti ve yatırımı yapmaya devam edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın¨ dedi.
‘TALEP ETTİĞİMİZİ İZMİRLİLER BİLMELİ’
Açıklamalarının ardından Başkan Soyer, basın mensuplarının kent gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. İlk olarak Başkan Soyer’in Harmandalı ile ilgili İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e medya üzerinen yaptığı çağrının hatırlatılması ve ¨Sayın Vali’den bu konularda randevu alamıyor musunuz?¨ sorusunun yöneltilmesi üzerine Soyer, ¨Öyle bir durum söz konusu değil, sadece bunun talep ettiğimi İzmirli’nin bilmesi azım. Sayın Valimizle aramızda ne iletişim ne de anlaşma problemimiz var. Ancak benim bunu talep ettiğimi İzmirli’nin bilmesi lazım. Gönül istiyor ki bu hükümet bakanlık kamu kurumları el ele versin, meseleyi beraber çözsün. Bizim arzumuz bu kadar kördüğüm olmuş meseleyi el birliğiyle beraber çözelim¨ yanıtı verdi.
‘OTOGAR İÇİN HIZLI ŞEKİLDE YOL ALIYORUZ’
İzmir Otogarı ile ilgili yol haritasının sorulması üzerine de Soyer, şunu söyledi: ¨Bununla ilgili hem taşınması hem yarışma ile ortaya çıkan projelerin arasından seçim yapılması için yol alıyoruz ancak paylaşmak için henüz erken. Bugün de yapacağımız görüşmeler var, önümüzdeki hafta için de var. Hızlı bir şekilde yol alıyoruz.¨
‘MÜZAKERE MASALARINA İHTİYACIMIZ VAR’
Göreve geldikten sonra AK Parti yöneticileriyle ortak bir masada kent sorunlarıyla ilgili müzakere toplantısı yapıldığının hatırlatılması ve partinin yeni yönetimiyle böylesi bir müzakere ortamının olup olmadığının sorulması üzerine de İzBB Başkanı Soyer, böylesi bir müzakere için umutları olduğunu söyledi. Başkan Soyer, ¨Onlar da İzmir’in vekilleri, İzmirle ilgili iyi şeyler yapmaları lazım. Tabii ki burada umudumu koruyorum. Biz buna hazırız ve açığız. Çünkü İzmir’de belediyecilik öyle bir iş ki kimseyi dışarıda bırakmadan herkesi kucaklamamız gerekiyor. O yüzden bizim müzakere çalışmasına ihtiyacımız var. Akbelen’de bir felaket yaşanıyor; bir orman kömür ocağı kurulsun diye katlediliyor. Bu bir akıl tutulması gibi geliyor. Diğer yandan Menderes’te bir çöp tesisine izin vermiyorsunuz. Akbelen’i yaşıyoruz, güzelim ormanı para için katlediyorlar ona ne diyeceğiz? Bunların hepsi gözümüzün önünde yaşanıyor. Belediyecilik ortak aklı mecbur kılar o yüzden müzakere masalarına ihtiyacımız var¨ dedi.
‘YAMANLAR İÇİN BELKİ 10 SENE DAHA UĞRAŞIYOR OLURDUK’
AK Parti’nin çöp sorunuyla ilgili Harmandalı önerisinde bulunduğunun yöneltilmesi üzerine de Soyer, ¨Yamanlar 144 hektar bir alan 72 parsel özel mülk. Davalar 2019’a kadar sürmüş ve kaybetmişiz. Dolayısıyla oradaki kamulaştırma yoluna gitmiş olsaydık belki 10 sene daha uğraşıyor olurduk. Çözüm önerdik diyenlerin önerdikleri şeyin çözüm olmadığı ayan beyan ortada¨ açıklamalarında bulundu.
¨BÜYÜKŞEHİR’İN MUTFAĞINDA DA YANGIN VAR¨
Beş yıllık görev süresinin ardından yerine getiremediği yatırımların da sorulması üzerine Soyer, ¨O kadar çok şey var ki… Pandemi çok ciddi ket vurdu. Deprem çok ciddi ket vurdu. Ondan sonra 6 Şubat’taki büyük deprem ciddi ket vurdu. Konteyner kentler kurduk ve oraya ciddi bir kaynak ayırdık. Bir yandan yaşadığımız ekonomik kriz… Borcumuzu ödememize rağmen büyüyor bu da bizim yatırım kabiliyetimizi aşağıya çekiyor. Bu da hizmet hızımızı geriye basıyor. Maalesef yapacağımız çok şey varken bu nedenlerle yapamıyoruz. Şu anda her mutfakta yangın var; İzBB mutfağında da yangın var. Bu sıkıntılar öngördüğümüz projelere imkan vermiyor. Hiçbir İzmirli vatandaşımız bu engellemeler ve çelmeler nedeniyle mağdur olacağını düşünmesin. İzBB bütün projelerini hayata geçirmeye muktedirdir ve bunu yapmaya devam ediyoruz. İzmirli’nin beklediği ne varsa hepsini yerine getirmeye devam edeceğiz¨ dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: