OYA AKBAŞ'TAN EĞİTİCİ KİTAPLAR .
Cihat DÜNDAR, Uzman Pedagog Nöropsikolog Oya Akbaş ile sizin için konuştu. Mesleki çalışmaları ve kitapları üzerine değerlendirmelerde bulunan Akbaş, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi: Dikkat edilmesi gereken tüm kurallara uyarak ama hayatında her şeye rağmen güzel yaşanması gerekliliğini felsefe edinerek yaşıyoruz. Bilinç açıcı kitapları ile büyük küçük her kesime hitap eden Akbaş, Anne Karnından Yuva Sıcağına, Annemin Çocukluğunu Kim Yedi? Özel Çocuklar isimli kitaplarından kimlerin nasıl faydalanabileceğini söyledi. İlişkilerde üçüncü kişilere karşı sergilenmesi gereken tutumu anlattı ve bir itirafta bulundu: İnsanların yüreğine ve özel hayatlarına dokunuyorum.
Yayınlanma :
27.03.2021 13:03
Güncelleme :
27.03.2021 13:08


Merhaba, elbette kendimi tanıtayım; 26.01.1974 Erzurum doğumluyum. Ama babamın mesleği dolayısıyla ülkemizin nadide birçok şehrinde yaşamak gibi bir şansım oldu. İlk, orta ve liseyi farklı şehirlerde okudum. Üniversiteyi Ankara 'da Hacettepe Üniversitesi’nde okudum. Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra 3 yıl pedagojik formasyon aldım. Yeditepe Üniversitesi’nde klinik psikoloji üzerine yüksek lisans yaptım. Daha sonra nöropsikoloji üzerine eğtim aldım.
Anne Karnından Yuva Sıcağına İsimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Anne karnından yuva sıcağına kitabım gerçek bir yaşamdan esinlenilerek kaleme alındı. Sizin de bildiğiniz üzere kitapta iki ayrı çocuktan yani aileden bahsediliyor. Ailemizin biri olması gerektiği gibi davranıyor evlatlarına, diğeri ise olumsuz davranışlar sergiliyor ve tüm bunlar anne karnından itibaren çocukların ağzından aktarılıyor. Kitabın sonu hüzünlü bitiyor maalesef, böyle olmasını istemezdim lakin dediğim gibi tamamen gerçek olan bir aileyi anlattım. Sonunu güzel umut etsek de maalesef birçok genç olumsuz gördüğü nedenlerden dolayı, çaresizlik duygusu ile yaşamına son veriyor. Ben de toplumumuzun bu kanayan yarasına parmak basmak istedim. Çünkü, bilinen lakin görmezden gelinen bir gerçek de bu.
Annemin Çocukluğunu Kim Yedi? İsimli kitabınızdan bahseder misiniz?
Bu kitabımda da yine anne karnından yuva sıcağına kitabımda olduğu gibi farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak istedim ailelere, çocuklara. Kızımın ve oğlumun çocukluklarından esinlenilerek yola çıktım. Kızımın sürekli oyun oynama isteğine karşılık benim isteksizliğim rahatsız edici geldi bana ve yetişkinlikle birlikte neleri kaybettiğimizi kaleme aldım. Ve hep söylediğim gibi, "kendini tanımadan, çocukluğunu hatırlamadan, kendi çocuğuna UĹAŞAMAZSIN. "
Akran Zorbalığı ile karşı karşıya olan bireylerin uygulaması gerekenler nelerdir?
Zorbalık başlı başına toplumumuzun kanayan yarasına. 7 den 70 e, kadın, erkek, çocuklar herkes bu olumsuzluktan nasibini alıyor. "Akran zorbalığı" "Aşk zorbalığı" "iş hayatı zorbalığı:
Bu konularla ilgili birçok yazılar yazdım, araştırmalar yaptım. Maalesef yine toplumumuzun kanayan bir yarası ama yine çok fazla üzerinde durulmuyor. Zorbalık engellenmezse sonu ağır şiddete varıyor. Bu konu çok hassas, önemli ve uzun. Bir kaç kelime ile anlatılır bir şey değil. Belki bir gün sadece bu konu üzerine röportaj yaparız.
Ebeveynlerin, salgından dolayı ertelenen okul dönemlerinde yapması gerekenler nelerdir?
Annemin çocukluğunu kim yedi kitabımı biliyorsunuz pandemi sürecinde yazdım ve kızımla o süreçte neler yaptık, neler yaşadık hepsini detaylı bir şekilde anlattım. Ve o süreçte farklı medya kurumlarına birçok yazı yazarken, kendi instagram sayfamda da yine birçok videolar paylaştım. Sevgili okurlar oralardan faydalanabilirler. Öncelikle ebeveyn olarak bizim paniğe kapılmadan, bu durumu kabullenerek, kurallara uyarak ama çok abartmadan ve evin içerisinde özellikle çocukların yanında hastalıktan sıkça bahsederek kaygı bozukluklarına yol açmamak lazım. Birçok danışanım bu süreçte çocuklarında gelişen hijyen takıntısı ve ölüm korkusu nedeniyle geldiler bana. Tabi bir de sürekli evde olma sebebiyle, okullarında uzaktan eğitim vermesi sebebiyle çocuklarda gelişen atalet duygusuna da sıkça değindim ve bu konu ile başvuran ailelerimize de oldukça yardımcı oldum. Kendi özel tekniklerimle, çocuklarımızı yeniden çalışma sürecine soktum.
İlişkide üçüncü kişilerin etkisi nedir ne gibi önlemler alınmalıdır?
Bir ilişki de dışarı dan müdahaleler varsa, aile, akraba, arkadaş gibi. Öncellikle kişilerin birbirini iyi tanıyor olması çok önemli. Bu durum sadece duygusal anlamdaki ikili ilişkiler için değil tüm ilişkiler için geçerli. İş ortamında, okulda, aile içerisinde. Asıl olan güven ve sınır koyma. Kim olursa olsun belli sınırlar içerisinde yürütülmeli ilişkiler. Herkes birbirine saygılı olmalı. Bu kurallar çerçevesinde süren bir ilişkide problemler olsa dahi kolay çözüme ulaşır. İki kişinin ilişkisine dışarıdan başkalarının müdahalesi duruma, olaya göre farklılıklar göstermeli. Yerinde müdahale hayat kurtarırken, yersiz müdahaleler sorunların daha da büyümesine neden olacaktır. Iletişim halindeki iki kişi her zaman için kendi iletişimlerini doğru yaptıkları sürece üçüncü kişilerde uzaktan bakmakla yetineceklerdir. İki kişinin isteği halinde üçüncü bir kişi dahil olmalıdır.
Ülkemizin kanayan yarası kadın cinayetlerine ilişkin alınması gereken tedbir sizce nedir?
Kadın cinayetleri; elbette beni de derinden yaralayan, üzen bir konu. Ben insanım cinsiyetim yok. Neden böyle bakılmıyor? Cinsiyeti ortadan kaldırırsak, cinsiyet ayrımcılığı diye bir kavram ramda olmayacak. İnsan olmayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz her şeyden önce. Bunu öğrenirsek, farklılıklar göze batmayacaktır. Özellikle günümüzde, kadın, yapmaz, yapamaz denilen birçok şeyin üstesinden geliyor. Hal böyleyken onu yok saymak, ortadan kaldırmayı istemek, ancak hastalıklı zihinlerin işi. Bakın ben yıllarca mücadele ettim belediyeler ya da sağlık bakanlığı her semte sadece ruhsal anlamda sıkıntı yaşayan insanların başvurarak, ücretsiz tedavi göreceği yerler açması için. Ve anne baba okulları açılsın diye projeler sundum. Olmadı maalesef. Ben mesleğini iyi yapan bir insanım, ülkemi de çok seviyorum. Toplu taşıma araçlarını çok sık kullanıyorum, sürekli gözlem yapıyorum ve sosyolojik anlamda da kendimce bazı sonuçlara varıyorum. Ve maalesef iç açıcı bulmuyorum. Gördüklerim karşısında çoğu kez dehşete düşüyorum. Zaten mesleğim gereği sürekli insanların yüreğine ve özel hayatlarına dokunuyorum ve durumlar sanıldığından daha vahim boyutta. Yasalar bu anlamda daha uygulanabilir olmalı, yaptırımlar ağırlaştırılmalı. Birçok tedbirler alınmalı, devletimiz bizlerle, hukukçularla iş birliği yapmalı. Bu konuda hassas ve uzun bir konu. Bu konuyu da belki ileride tek başına ele alırız.
Pozitif disiplin ve pozitif sınır koyma isimli kitaplarınızdaki önerileri en çok hangi yaş grubu dikkate almalıdır?
Pozitif disiplin, pozitif sınır koyma kitaplarım altın değerinde, baş ucu kitapları. Henüz evlilik aşamasındaki çiftlere verdiğim temel bilgilerle başlayan seri, evlilik, hamilelik, çocuğun anne karnından itibaren ay ay, yıl yıl büyüme aşaması, akraba, arkadaş, çevre ilişkileri, özel günler gibi birçok özel bilgiye ulaşacakları, sorunlarına kesim çözümler bulacakları kitaplar.
Özel Çocuklar isimli kitabınızı okuyan ebeveynlerin bu kitaptan sonra değişecek tavır ve düşünceleri sizce nelerdir?
Özel çocuklar kitabım; elbette ki tüm çocuklar özel, lakin onlar ulvi görevleri olan, bizleri seçerek gelmiş olan Allah’ın lütfu çocuklar. Bu kitabımı özellikle bu tarz çocukları tanımayan, ailelerin neler yaşadığını bilmeyen, hiç bir fikirleri olmayan kişiler için yazdım. Bu kitapta müthiş bir deneyim, birikim, tecrübece ve duygu var. Özel eğitimci birçok öğretmen, öğrenci benim kitabımdan faydalandığını söylüyor. Bu beni mutlu ediyor ama daha fazla kitleye ulaşmalı, bu kitap dünyada bir ilk. Otizm ya da down sendromunun anlatıldığı kitaplar mevcut lakin böyle bir kitap yok. Hak ettiği değere umarım sizin sayenizde bu röportajdan sonra ulaşacak.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid 19 salgını beni ve ailemi çok olumsuz etkilemedi. Eve kapandığımız süreçte bile mutluyduk. Çok fazla konu üzerine konuşmamayı tercih ettik. Dikkat edilmesi gereken tüm kurallara uyarak ama hayatında her şeye rağmen güzel yaşanması gerekliliğini felsefe edinerek yaşıyoruz. Her gün hastalanacağını ya da öleceğini düşünerek yaşamak tüm zihnimizi, bedenimizi, ruhumuzu ele geçirirse ileride çok daha vahim şeylerle karşı karşıya kalınacağını bilmeliyiz. Sonuçta bu gibi durumlar ne ilk ne de son, bunu bilerek, kabullenerek yaşamak mutluluk verir. Kurallara gereğince uyalım, üzerimize düşeni yapalım, gıdamıza dikkat edelim, alkol, sigara gibi maddelerden uzak duralım, taktir yaradanın.
Yeni plan, proje ve programlarınızdan bahseder misiniz?
Plan, proje; elbette ki var, aslında hiç bitmiyor. Yoğun bir çalışma ve üretme modundayım. Çekimler, yazılar non- stop devam etmekte, yeni bir kitap yazma aşamasındayım, mesleğimi zaten icra etmekteyim. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Sevgiler, kolaylıklar.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: