Öncelikle sizi tanımak isteriz. Mehmet Kuloğlu kimdir?
MEHMET KULOĞLU, 1995 Iğdır doğumlu olan 8 çocuklu bir Kürt ailenin en küçük çocuğudur. Sporcu, sanatçı ve yazar olmanın yanı sıra iyi bir araştırman ve eleştirmendir . İnsan olmanın özünü kavramak için uğraş verir ve eşitlikçi, halkçı olmanın yanı sıra komünisttir.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
İlkokul yıllarında okuduğum Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Yaşar Kemal gibi üstadların kitapları bana daha erken yaşta edebiyatı ve sanatın üstünlüğünü aşılamış ve beni bu yola itmiştir. Konuşarak bir şeyleri anlatmanın yanı sıra bana yazarak da bir çok şeyin anlatılabilir ve çözülebilir olduğunu göstermiştir. Lakin bu yaşta bu yazarlarla nasıl tanıştığımı ve işin özünü kavramama sebep olan kişinin kim olduğunu sorarsanız işte bunun cevabı sevgili amcam Muzaffer’dir.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Sanırım aşkın acı/tatlı hüznü büyük ölçüde rol oynasa da bu konuda, halk acısı ve coğrafyamın ağır kederi beni büyük ölçüde yazmak için etkiler.
Rothilda isimli eserinizden bahseder misiniz?
ROTHİLDA benim içimdeki mezarlıktır. Lakin bu mezarlıkta toprağa ve kefene ihtiyaç yoktur. Çünkü bedensel ölümler; ruhsal ve duygusal konvoylar halindedir içimdekiler. Ağır ve soğuk, yalın ve yılgın, kırgın ve yalgın.
Rothilda isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
ROTHİLDA, bir sayfada tanrıyı diğer sayfada aşkı. Bir başka sayfada kendini eleştiren, tümüne zarif ve naif bir dilde seslenen bir yeni tür şiir kitabıdır. Yazar kendi türünü adeta baştan yaratmış ve şiirin içine bir roman havası katmıştır. Bir şiiri okuyup diğer şiire geçerken sanki şiirin acısı da sizinle birlikte sayfa değiştirmiştir. Bu acı bazen aşk acısı, bazen halk acısı bazen de yazarın iç acısıdır.
Rothilda isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Kitabın ismi yezidi Kürtçesinde güneşten önceki şafak vaktinden öncesi/ Ortadoğu eski Kürtçesinde Gün doğumundan sonraki kızıl bulutların olduğu vakit. Benim için ise bir kadının adından bahsetmekten bile ürkmüş yüreğini avutmak için bir adamın sevdiği kadına koyduğu isimdir.
Rothilda isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Bir kitabın türü ne olursa olsun şiir dahil ki şiir zarif ve naiftir. Ama eleştirmek, konuşmak, anlatmak ve anlaşılmak gerekir. İşte ROTHİLDA'nın temel amacı budur. Okurken içiniz duygusal bir travma yaşarken, zihniniz enteresan sorulara gebe kalır. Temel amacım duygusallığı bir tatlı ve gerçekçi eleştiri ile bütünleştirip, insanları okurken düşündürmek, düşünürken hüzünlendirmektir.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yeni çalışmalarım tür olarak aynı olmasa da yapı bakımından yine düşündürmek ve eleştirmek üzerine hayatın gerçek noktalarına değinmek. Kadın hakları, siyasi yetersizlik, ırk, dil, din ve cinsiyetçi tavır... Temel konularım bu noktalardan başlar. Yakın zamanda kadın ve toplum ile alakalı bir projemi gün yüzüne çıkaracağım. Sanıyorum faydalı ve yön verici olacaktır. Çünkü maalesef ülkemizde sanat, edebiyat, siyasi olarak bu temel konulardan çekinceli bir geri duruş söz konusudur, bu eksikliğe özenle değinmek istiyorum.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid-19 sürecinin değil, bu sürecin yanlış yönetimi ile alakalı problemler yaşamış olsak da, birebir de büyük bir problem yaşadım diyemem. Yazmak ve okumak için fazlaca vaktim oldu. Lakin iş ve sosyal kısıtlama durumu psikolojik bir arbedeye neden olmadı değil.
MEHMET KULOĞLU, 1995 Iğdır doğumlu olan 8 çocuklu bir Kürt ailenin en küçük çocuğudur. Sporcu, sanatçı ve yazar olmanın yanı sıra iyi bir araştırman ve eleştirmendir . İnsan olmanın özünü kavramak için uğraş verir ve eşitlikçi, halkçı olmanın yanı sıra komünisttir.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
İlkokul yıllarında okuduğum Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Yaşar Kemal gibi üstadların kitapları bana daha erken yaşta edebiyatı ve sanatın üstünlüğünü aşılamış ve beni bu yola itmiştir. Konuşarak bir şeyleri anlatmanın yanı sıra bana yazarak da bir çok şeyin anlatılabilir ve çözülebilir olduğunu göstermiştir. Lakin bu yaşta bu yazarlarla nasıl tanıştığımı ve işin özünü kavramama sebep olan kişinin kim olduğunu sorarsanız işte bunun cevabı sevgili amcam Muzaffer’dir.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Sanırım aşkın acı/tatlı hüznü büyük ölçüde rol oynasa da bu konuda, halk acısı ve coğrafyamın ağır kederi beni büyük ölçüde yazmak için etkiler.
Rothilda isimli eserinizden bahseder misiniz?
ROTHİLDA benim içimdeki mezarlıktır. Lakin bu mezarlıkta toprağa ve kefene ihtiyaç yoktur. Çünkü bedensel ölümler; ruhsal ve duygusal konvoylar halindedir içimdekiler. Ağır ve soğuk, yalın ve yılgın, kırgın ve yalgın.
Rothilda isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
ROTHİLDA, bir sayfada tanrıyı diğer sayfada aşkı. Bir başka sayfada kendini eleştiren, tümüne zarif ve naif bir dilde seslenen bir yeni tür şiir kitabıdır. Yazar kendi türünü adeta baştan yaratmış ve şiirin içine bir roman havası katmıştır. Bir şiiri okuyup diğer şiire geçerken sanki şiirin acısı da sizinle birlikte sayfa değiştirmiştir. Bu acı bazen aşk acısı, bazen halk acısı bazen de yazarın iç acısıdır.
Rothilda isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Kitabın ismi yezidi Kürtçesinde güneşten önceki şafak vaktinden öncesi/ Ortadoğu eski Kürtçesinde Gün doğumundan sonraki kızıl bulutların olduğu vakit. Benim için ise bir kadının adından bahsetmekten bile ürkmüş yüreğini avutmak için bir adamın sevdiği kadına koyduğu isimdir.
Rothilda isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Bir kitabın türü ne olursa olsun şiir dahil ki şiir zarif ve naiftir. Ama eleştirmek, konuşmak, anlatmak ve anlaşılmak gerekir. İşte ROTHİLDA'nın temel amacı budur. Okurken içiniz duygusal bir travma yaşarken, zihniniz enteresan sorulara gebe kalır. Temel amacım duygusallığı bir tatlı ve gerçekçi eleştiri ile bütünleştirip, insanları okurken düşündürmek, düşünürken hüzünlendirmektir.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yeni çalışmalarım tür olarak aynı olmasa da yapı bakımından yine düşündürmek ve eleştirmek üzerine hayatın gerçek noktalarına değinmek. Kadın hakları, siyasi yetersizlik, ırk, dil, din ve cinsiyetçi tavır... Temel konularım bu noktalardan başlar. Yakın zamanda kadın ve toplum ile alakalı bir projemi gün yüzüne çıkaracağım. Sanıyorum faydalı ve yön verici olacaktır. Çünkü maalesef ülkemizde sanat, edebiyat, siyasi olarak bu temel konulardan çekinceli bir geri duruş söz konusudur, bu eksikliğe özenle değinmek istiyorum.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid-19 sürecinin değil, bu sürecin yanlış yönetimi ile alakalı problemler yaşamış olsak da, birebir de büyük bir problem yaşadım diyemem. Yazmak ve okumak için fazlaca vaktim oldu. Lakin iş ve sosyal kısıtlama durumu psikolojik bir arbedeye neden olmadı değil.
müthiş bir eser bu kadar raf ardı kalması çok kötü , yazar için yeni çağın nazım hikmeti demek hiç de abez kaçmaz