Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kadriye Ramsaier kimdir? 1965 yılında Samsun’da doğdu. Samsun 19 Mayıs Güzel Sanatlar bölümünden mezun olduktan sonra 1991 yılında Hartmurt Ramsaier ile evlenip Almanya’ya yerleşti. 30 senedir Almanya’da yaşıyor. Yasmin adında bir kız annesidir. Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı? 2021 yılında Ateş Yayınlarından çıkan Gurbetin Kızı isimli romanıyla başladı. Öte yandan küçüklüğünden beri yazmaya, araştırmaya, düşünmeye, gözlemlemeye meraklı ve bu aktiviteleri seven bir yazar adayıdır aslında. En büyük hayallerinden biri iyi bir yazar olup insanların kalbine dokunabilmektir. Gurbetin Kızı bu yolda hayallerini gerçekleştirmek için önemli bir adımdır. Yazarken nelerden etkilenirsiniz? Yazarken en çok insanları dinledim, zaman ayırdım. Gurbette yaşayan insanlardan çok etkilendim. Müzik dinledim, doğada yürüyüş yaptım. Daha çok geceleri sakin huzurlu ortamda çalıştım. Yazarken tıkandığım zamanlarda çok okudum. Okuduğum kitaplardan etkilendim. İnsanları izledim doğayı dinledim. Bir ağacın altına oturup bir ormanda saatlerce yazdım. Zaman zaman bir bankın üzerinde oturup düşündüm. Ben yazmazsam benim yazmak istediklerimi kimse yazmayacak ve hiçbir zaman okunmayacak dedim ve kalemimi özgür bıraktım. Gurbetin Kızı isimli eserinizden bahseder misiniz? Bugün Almanya’da 5 milyondan fazla Türk yaşamakta. İsçi göçünün bireysel, toplumsal ve kültürel olarak hayatımızda sonuçları olmuştur. Avrupa’da yaşayan Türkler bugün iki kimlikli bir hüviyete sahip olmasına rağmen Almanya’da yabancı, Türkiye’de Almancı konumundalar. Kitabımda Almanya’da Türklerin çektiği sosyal, kültürel, psikolojik sorunları anlatırken bir yandan da insanların rahat ve zevkle okuyabilecekleri bir kitap olsun istedim. İnsanların kitap okuma alışkanlığı kazanmasında bir katkım olsun ve gelecek kuşaklara ben de edebiyat adına bir eser bırakabileyim. Gurbetin Kızı isimli eserinizin ismi nerden geliyor? Kitabımın isminin Gurbetin Kızı olmasını ben istedim bir gurbet romanı olduğu için. Benim gibi Almanya'da göçmen kadınların duygularına ve yaşadığı zorluklara tercüman olmak istedim. Almanya'da iki kültür arasında da kadınlarımızın gerek okuyarak meslek sahibi gerek çalışarak bir eş bir anne olarak hayatta nasıl tutunduklarını gördüm. Benim eşim alman olduğu için biz Türkiye'de tanıştık ve benim Almancam eşimin de Türkçesi yoktu. İkimizde okula gittik ben Almanca eşimde Türkçe öğrendi. Bizim evliliğimizin meyvesi kızımız oldu, kızım mimar. Zor bir hayatım olmasına rağmen kendimi geliştirmeyi de sevdiğim için ben başardım hayata tutulmayı. Zordur gurbet. Gurbetin Kızı isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız? Gurbetin Kızı’nı okuyucu gözüyle yorumlamak gerekirse, sosyal mesajlı, doğal samimi bir kitap yazdığımı düşünüyorum. Bir okuyucum bana şöyle bir mesaj yazmış; “ kitabınız okudum günlerce etkisinde kaldım. “ Bu mesaj beni mutlu etti. Gurbetin Kızı isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir? Kitabımın içinde, insanın ancak yaşayarak daha iyi öğrendiğini, tecrübe kazandığını, en iyi okulun hayat olduğunu; sabır, umut, azim ve mücadeleyle dolu bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Hayatta her zaman ikinci şans olduğunu, hayatım içinde her şey olduğunu ve hayatın özünü anlattığını düşünüyorum. Kaybetmeyi, üzülmeyi ama asla pes etmemeyi anlatıyor. Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi? Kendi hayatımdan da esintiler olan kitabımın adını GURBETİN KIZI olarak yayınlamaya karar verdim. Almanya’da sosyal ve kültürel faaliyetlerde çalıştım. Covid 19 nedeniyle ara verdiğim çalışmaları Gurbetin Kızı kitabını yazarak değerlendirdim. Sağlığımızı, ekonomiyi, günlük yaşamımızı, iş hayatımızı, okul hayatımızı, kişilerarası ilişkimizi, kendimize olan ilişkimizi derinden etkilemesiyle dünya zor bir dönemden geçti. Yaşam bambaşka bir boyuta geçti. Umarım hepimiz güzel bir dünya içinde yaşamaya devam ederiz. Ben daha çok okuyarak ve yazarak bu zor dönemi atlattım ve yazarlık hayatıma devam etmeye kararlıyım. Başka hayatlarda buluşmak dileğiyle. Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yazmak benim için bir tutku. Okumayı, yazmayı, kendimi geliştirmeyi seviyorum. Yeniliklere her zaman açığım. Ben daha çok gerçek hayatlara dokunmayı seviyorum. Bundan sonraki hayatıma da yazarak devam etmeyi istiyorum. Kültür derneklerinde sosyal amaçlı kültürel faaliyetlerde görev ve hizmette çalışıyorum. Seminerlere katılıyorum. Vaktim oldukça resim çalışmalarımda oluyor. Sanat sığınacak en güzel liman bence. Covid 19 nedeniyle ara verdiğim çalışmalarıma tekrar devam etmek istiyorum. Doğada fotoğraf çekmeyi, doğayı ve hayvanları incelemeyi seviyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: