Netanyahu, planı "savaş hedeflerine ulaşmak için" desteklediğini açıkladı. Ancak kendi koalisyonundaki aşırı sağcı bakanlar, plan kapsamında Filistin Yönetimi'nin varlığını sürdürmesine şiddetle karşı çıkıyor.
Trump'ın açıkladığı 20 maddelik plan, Hamas'ın silahsızlandırılmasını ve uluslararası denetim altında bir yönetim modelini öngörüyor. ABD Başkanı, "Hamas'la Arap ve Müslüman ülkelerin başa çıkacağını" belirtti.
Ancak Netanyahu'nun basın toplantısındaki açıklamaları, İsrail'in Trump'ınkinden farklı planları olduğunun işaretini verdi. İsrail Başbakanı, "Öngörülebilir gelecekte güvenlik sorumluluğunu elimizde tutacağız" diyerek, Gazze'yi kalıcı olarak işgal planının sürdüğünün sinyalini verdi.
Uzmanlara göre bu açıklama, planın öngördüğü uluslararası istikrar gücü modeliyle çelişiyor. Savunma uzmanları, Netanyahu'nun Gazze'de kalıcı kontrol hedeflediğini düşünüyor.
Netanyahu'nun plana verdiği koşullu destek, uzun vadeli bir stratejik hesabın sonucu olarak görülüyor. İsrail Başbakanı, hem uluslararası baskıları yönetmeyi hem de iç siyasetteki konumunu korumayı hedefliyor.
İSRAİL'İN GERÇEK NİYETİNE DAİR İPUÇLARI
Netanyahu'nun geçmişteki tutumu, mevcut plana yaklaşımını değerlendirmek için ipuçları sunuyor. İsrail Başbakanı, tüm siyasi kariyeri boyunca Filistin devletine karşı çıktı.
Al Jazeera muhabiri James Bays, "Netanyahu bunu memnuniyetle karşıladı, ancak gerçekten buna inanıyor mu?" sorusunu gündeme getirerek, İsrail Başbakanı'nın uzun süredir savaşı sonlandırmaya yanaşmadığını hatırlattı.
Netanyahu'nun Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi koalisyon ortakları, Trump'ın planının Filistin Yönetimi'ne herhangi bir rol vermesini kesin bir dille reddederek, Gazze'de bağımsız bir yönetim oluşturulmasına kesin bir dille karşı çıkmıştı. Smotrich e diğer aşırı sağcı bakanlar, Filistin Yönetimi'nin lağvedilmemesi durumunda Netanyahu'yu hükümetten çekilmekle tehdit etmişti. Bu durum, İsrail Başbakanı'nın iç siyasetteki manevra alanını kısıtlıyor.
Batı Şeria'daki Filistin yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu Gazze planını memnuniyetle karşıladı ve bir anlaşmaya varılması için ABD, bölge ülkeleri ve diğer ortaklarla çalışmaya hazır olduğunu belirtti.
STRATEJİK HESAPLAR
Analistler, Netanyahu'nun plana desteğini stratejik bir hamle olarak yorumluyor. Uzmanlara göre Netanyahu, uluslararası baskıları azaltmak ve ABD desteğini sürdürmek için bu yolu seçmiş olabilir.
Washington DC merkezli Politika Çalışmaları Enstitüsü'nden Phyllis Bennis, "(Trump'ın planında) Filistin çıkarlarını koruyacak hiçbir garanti yok" uyarısını yaptı. Bennis, İsrail'in rehineleri aldıktan sonra savaşa dönme ihtimaline dikkat çekti.
Bennis, Netanyahu'nun Hamas'ın planı kabul etmemesi durumunda "işi bitireceklerini" söylemesinin, planın başarısız olması durumunda daha sert askeri seçeneklerin masada olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Uzman isme göre bu durum, İsrail'in her koşulda hedeflerine ulaşma niyetini yansıtıyor.
İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Gazze'deki İsrailli esirlerin yakınları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye ilişkin planını kabul eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, "esirlerin hayatını riske atan Gazze saldırılarını sonlandırma" çağrısı yaptı.
PLANDAKİ BELİRSİZLİKLER İSRAİL'E YARAYACAK
Planın nasıl uygulanacağına ilişkin belirsizlikler de uzmanların dikkat çektiği bir başka sorun oldu. Trump'ın planı, Gazze'nin soykırım sonrası nasıl yeniden inşa edileceği, oluşturulacak yönetimin ne gibi girişimlerde bulunacağı ve olası bir güvenlik sorunu yaşanması durumunda ne yapılacağına ilişkin detaylar içermiyor.
Uzmanlar, bu durumun Netanyahu'ya manevra alanı sağladığını kaydetti. Özellikle planda geçen "güvenlik çemberi" kavramının kapsamı netleşmiş değil. Uzmanlar; İsrail'in şu ana kadar yardım noktalarında sivillere ateş açtığına, Gazze'ye temiz gıda ve su girişini engellediğine, sağlık altyapısını imha etmeye dönük adımlar attığına, çocukları temel eğitim haklarından yoksun bıraktığına ve askerlerin on binlerce sivili sebepsiz yere öldürdüğüne dikkat çekti.
Bennis'e göre bütün bu yaşananlar, "güvenlik çemberi" gibi belirsiz bırakılmış bir kavramın, gelecekte İsrail'in Gazze'ye keyfi saldırılar düzenlemesine zemin hazırlayabileceğini gösteriyor.
Ayrıca İsrail Başbakanı, aşamalı geri çekilme sürecini Hamas'ın silahsızlanmasına bağlıyor. Bu koşul, pratikte süreci tıkayabilecek bir mekanizma oluşturuyor.
Uluslararası toplum, Netanyahu'nun niyetlerine ilişkin şüphelerini koruyor. Birçok gözlemci, İsrail'in nihai amacının Gazze üzerinde kalıcı kontrol sağlamak olduğuna inanıyor.
ARAP LİDERLER KARARSIZ
İddiaya göre Netanyahu'nun yaklaşımı, Orta Doğu ülkeleri arasında da tedirginlik yarattı. Arap liderler, planın uzun vadeli bir çözüm sunup sunmadığı konusunda kararsız.
Mısır ve Ürdün gibi ülkeler, resmi destek açıklasa da uygulamanın nasıl gelişeceğini yakından izliyor. Hamas'ın teklife vereceği yanıt ise tüm denklemi değiştirebilecek potansiyele sahip. Grubun planı reddetmesi durumunda, İsrail Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçebilir. Gazze kentini kuşatma altında tutan İsrail birlikleri, Trump ve Netanyahu görüşmesi öncesinde şehir merkezine kadar ilerlemişti.
İsrail ordusu, ikmal sorunları ve bölgeyi kontrol etmenin zorluğu nedeniyle kent merkezine düzenlediği saldırıların ardından geri çekiliyor. Hamas planı kabul etmezse İsrail, bölgeyi işgal edebilmek için önündeki en büyük engel olan Gazzeli sivilleri zorla sürgün etmeye kalkışabilir.
İsrail ordusunun geçtiğimiz hafta başlattığı kara harekatı sonucu 700 binden fazla sivil Gazze kentini terk etmek zorunda kaldı. Nüfusun kentten çıkması, İsrail'in bölgeyi işgal etme planı için kilit önemde. Uzmanlar, İsrail'in sadece Gazze kentinde yüz binlerce insanı yerinden ederek amacına bir adım daha yaklaştığının altını çizdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: