Toplam 18 yargıçtan oluşan Federal Anayasa Mahkemesi 1. ve 2. Senatosu’nda görev süresi dolacakların yerine temmuz ayı başlarında 3 aday gösterildi.
CDU/CSU Federal İş Mahkemesi yargıcı Günter Spinner’i, SPD de hukuk profesörleri Ann-Katrin Kaufhold ve Frauke Brosius-Gersdorf’u aday gösterdi.
Ortaklar adaylar konusunda uzlaşmaya vardıkları halde, temmuz ayı ortalarında yapılacak oylama günü CDU/CSU’lu bazı parlamenterlerin SPD’nin adayı Prof. Frauke Brosius-Gersdorf’a destek vermeyeceği ortaya çıktı.
Gereçe de Prof. Brosius-Gersdorf’un daha önceki dönemlerde yaptığı açıklamalarda kürtaja dönük olarak daha liberal bir tutum sergilemesi, Covid-19 döneminde “aşı mecburiyetine karşı çıkması” idi.
Bunlara bir de Prof. Brosius-Gersdorf’un doktora çalışmasında intihal suçlamaları eklendi.
Potsdam Üniversitesi’nda Anayasa ve Sosyal Hukuk alanlarında ders veren Prof. Brosius-Gersdorf, kendisine dönük bu suçlamaları geri çevirdi.
Kendisine iftira atıldığını söyledi.
İntihal iddialarının tamamen asılsız olduğunu ve kendisine çamur atıldığını söyledi.
Bu suçlamalar nedeniyle Federal Meclis’te yaz tatili öncesi oylama yapılmasından vazgeçildi.
SPD, adaylarının arkasında durdu.
SPD yönetimi, Prof. Brosius-Gersdorf’u parlamento yaz tatilinden sonra da yeniden aday olarak göstereceklerini ilan etti.
Ancak tartışmalar bitmedi.
Başlangıçta adaylıkta ısrarlı olduğunu söylediği halde, bu tartışmalardan bıkmış olmalı ki Prof. Frauke Brosius-Gersdorf, 7 Ağustos’ta adaylıktan çekildiğini ilan etti.
“CDU/CSU grubundan son haftalarda açık ve kapalı şekilde seçilmeyeceğim bana net bir şekilde iletildi. Partinin bazı üyeleri benim adaylığımı kesinlikle reddediyor" dedi.
“Ben bu tartışmaların demokrasiye zarar vermesini istemiyorum” dedi.
“Ben bu tartışmalardan diğer adayların da etkilenmesini istemiyorum. Onları korumak istiyorum” dedi.
“Ben bu ülkede bir hükümet krizi yaşanmasının sorumlusu olmak istemiyorum” dedi.
Evet…
SPD’nin adayı Prof. Brosius-Gersdorf, adalıktan “gönüllü” (!) olarak çekildi.
Ve bu gelilme üzerine CDU/CSU-SPD koalisyonunda sancılar arttı.
Başbakan Yardımcısı olan SPD Eş Başkanı ve Federal Maliye Bakanı Lars Klingbeil, “SPD, bu mükemmel adayının arkasında durdu hep. Sözünde durmayan diğer ortaklar oldu. Bunun sorumlusu Birlik Partileridir. Böyle bir durum bir daha yaşanmamalı” diyerek, dolaylı bir şekilde adeta “ayağınızı denk alın!” tehdidinde bulundu.
Klingbeil, Prof. Brosius-Gersdorf’un adaylıktan vazgeçmesinden üzüntü duyduğunu, ancak bu yönde bir karar almasına saygı duyduğunu da vurguladı.
SPD Eş Başkanı ve Federal Çalışma Bakanı Baerbel Bas da, CDU/CSU’nun bir kere bile olsa SPD’nin adayı ile görüşmediğine dikkat çekerek, önümüzdeki dönemdeki gelişmeler için muhafazakar kanadın bunu kendi içinde çok iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
SPD Federal Meclis Grup Başkanı Matthias Miersch ise CDU/CSU’nun bu tutumunun ortaklar arasında güven kaybına yol açtığına dikkat çekerken, koalisyon hükümetinin çalışmalarını olumsuz yönde etkileyeceği tedirginliği yaşadığını dile getirdi.
SPD Gençlik Teşkilatı Genç Sosyalistler (Jusos) Başkanı Philipp Türmer ise daha da ileri gitti.
SPD’li genç politikacı, sosyal medyada “CDU gereken adımları atmalı ve Meclis Grubu’nun tepesinde değişiklik yapmalı” paylaşımında bulundu.
Yani aday konusunda ortak karar verdikleri halde, sözünü geçiremeyen CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Jens Spahn’ın görevden alınmasını istedi.
Evet…
1998-2005 yıllarında SPD’nin Yeşiller’le koalisyon hükümeti oluşturmasına “Bu bir aşk evliliği değil, zoraki evliliktir” değerlendirmesinde bulunan dönemin Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in haklı olduğu yönünde sinyaller arttı.
Olaf Scholz başbakanlığında 2021 yılı Aralık ayında SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan “üçlü koalisyon” yasama dönemi bitmeden çöktükten sonra, 23 Şubat 2025 tarihinde yapılan genel seçimlerin ardından oluşan ve 6 Mayıs’ta göreve başlayan Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki CDU/CSU ve SPD koalisyonunda sancılar daha şimdiden yoğunlaştı.
Bu gidişle “siyah-kırmızı koalisyonda” sarsıntıların ve sancıların daha artacağına kesin gözüyle bakılmakta.
Tabii normal olarak 2029 yılında bitecek olan yasama dönemini tamamlamadan çökeceğinden de hareket edilmekte.
Bekleyip göreceğiz…
Yorumlar
Kalan Karakter: