KİTAPSEVERLERİN HİLAL İLE YÜZLEŞME VAKTİ
Cihat DÜNDAR, genç yazar Hilal Ece Tunç ile sizin için konuştu. Yüzleşme isimli kitabı üzerine değerlendirmelerde bulunan Tunç, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi: Sadece bir senede bile olsa düşünce yapımda çok değişiklik olduğuna inanıyorum. Yazmak dışında resim, müzik alanlarında da kendini geliştirdiğini öğrendiğimiz Hilal Ece Tunç, yazarken kendisini etkileyenleri anlattı. Yeni çalışmalarından söz etti ve bir itirafta bulundu: Bana öncülük edenin ailem ve arkadaşlarım olduğunu söyleyebilirim.
Yayınlanma :
04.06.2021 15:16
Güncelleme :
04.06.2021 15:16


Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Türkçe Öğretmenliği bölümünde 3.sınıf öğrencisiyim. Öğretmen olmak ve öğrencilerime faydalı olmak istiyorum. Küçüklüğümden beri hayalim buydu, bazı nedenlerden ötürü hevesim azalmış olsa da yapabileceğim en güzel şeyin hâlâ bu olduğuna inanıyorum. Bunun dışında kendimi ilgilendiğim konular üzerinden anlatmak isterim. Edebiyatı gerçekten seviyorum, aslında amatör olarak ilgilendiğim çok fazla uğraş var. Bazen kendi kendime şarkı söylüyorum, resim yapıyorum ama en çok yazıda ilerlediğimi düşünüyorum. Dizi, film izlemek; hayvanlarla uğraşmak da hoşlandığım etkinlikler arasında.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
İlk okulda, orta okulda kompozisyon yarışmalarına katılırdım. Okulda hocalarım tarafından ve evde ailem tarafından beğenilirdi. Henüz öğrenci olduğum için bu kadarla sınırlı kalıyor. On birinci sınıftayken, şimdi ilk çıkan kitabım olan Yüzleşme'yi yazmaya başladım. O zamanlar kitabın başlarını bazı yakınlarıma okutmuştum. Ailem ve arkadaşlarım tarafından sevildi. Bazen eleştiri de aldım, düzeltmeye çalıştım ve son hali yayınlanmış oldu. Bana öncülük edenin ailem ve arkadaşlarım olduğunu söyleyebilirim.
Edebiyatla her zaman ilgiliydim ancak direkt tarzından etkilendiğim bir yazar olmadı. Yine de kitabımdaki bir karakter İsmail Abi karakterine biraz benziyor. Leyla İle Mecnun'un senaristi olan Burak Aksak'tan yola çıkarak, bir karaktere Burak ismini koymuştum. O da çok gençken bir dizi yazmaya başlamış; hem yakın hissettim, hem de esinlendiğim için teşekkür gibi düşündüm.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Hayatın içinde yazıya konu olabilecek yeterince durum var ama bazen gözden kaçırıyoruz. Benim de gözlerim bu konuda her zaman çok açık değil, bazen fark ediyorum. Bir üzüntü, sevinç, sevgi... İnsan hepsinden etkilenebilir ve ben de etkileniyorum.
Yüzleşme isimli eserinizden bahseder misiniz?
Bu romanı evime yakın olan bir yetimhaneden etkilenerek yazmaya başladım. Çocuklar kaçmasın diye etrafını hapishane gibi dikenli tellerle sarmışlardı. Bu görüntü beni çok rahatsız etti, böyle bir ortamda büyümüş olan bir karakter yazdım. Kitap yetimhanede geçmiyor tabii, yazdığım karakter yetişkin bir insan. Özetlemek gerekirse; onun çocukluğundan kalma üzüntüleri, merakları, karşısına çıkan insanlar ve hayatındaki değişiklikler üzerine yazılmış bir roman.
Yüzleşme isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Kitabımı en son geçen yıl düzenlemiştim ancak bu düzenlemeye kadar çok kısmı değiştirdim. İnsan bazen bir ay önce yazdıklarını beğenemiyor. Hâlâ baktığımda içime sinmeyen birkaç kısım var ama artık değiştirmek için geç. Buna rağmen genel anlamda sevdiğim, sürükleyici bir roman yazdığıma inanıyorum. İçine sevdiğim bazı öğelerden, karakterlerden de parçalar serpiştirdim. Barış Manço, Cahit Zarifoğlu, Ölü Ozanlar Derneği filmi vb. Benimle ortak ilgi alanları olan kişilerin de hoşuna gidebilir. Buraları gördüklerinde gülümseyeceklerdir.
Yüzleşme isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Kitabın tamamında kabullenme teması hakim. Karakterlerin hayatlarıyla ilgili kabullenmekte güçlük çektikleri, kaçındıkları durumlar var. Bu yüzden böyle bir isim seçtim.
Yüzleşme isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Kitabımın vermek istediği mesaj; kaçmak yerine kabullenmeyi öğrenmek. Sevginin, empatinin hakim olduğu bir yaşam sürmek...
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yazdığım şiirler var ancak çoğunu paylaşabileceğime inanmıyorum, birkaç tanesini paylaşabilirdim. İki tane de uzun hikâye yazmıştım. Eğer üç ya da dört tane daha bu uzunlukta hikâye yazabilirsem, bir dahaki kitabım bir öykü kitabı olabilir. Maalesef üniversitede son senem olacağı için, bu zamanlarda yazabileceğimi pek düşünmüyorum. Ancak sonrasında kesinlikle bir öykü ya da şiir kitabı çıkarmak isterim.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
İlk zamanlar aşırı zorlandım çünkü her şey belirsizdi. Hem sevdiklerime bir zarar gelmesinden korktum, hem de üniversite hayatımın bu şekilde geçip gidecek olması beni üzdü. Uzunca bir zaman evde olduğum için de kendimle ve hayatımla ilgili epey düşündüm. Sadece bir senede bile olsa düşünce yapımda çok değişiklik olduğuna inanıyorum. Geçen yılki kendimi o kadar sevmiyorum, belki bir dahaki sene de böyle hissedeceğim. Tabii bu durumu pandeminin olumlu etkisi olarak yorumlamıyorum çünkü bahsettiğim değişikliklerin bu şekilde gerçekleşmesini istemezdim. Pandemi benim için de her açıdan yeterince sinir bozucuydu. Bir dönem de olsa dersime girmiş olan bir hocamı kaybettim. (Mehmet Bünyamin Özmen) Tüm insanlığın çabucak bu durumdan kurtulmasını ve daha fazla insanın zarar görmemesini diliyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar 2
Kalan Karakter: