Millet İttifakı’nın 14 Mayıs Genel Seçimleri öncesindeki “Büyük İstanbul Buluşması”, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği “Adalet Yürüyüşü”nün bitiş noktası olan Maltepe’de gerçekleştirildi.
Miting, İstanbul’un CHP’li ilçe belediye başkanları, Millet İttifakı’nın milletvekilleri, yeni dönemin milletvekili adayları ve il başkanlarının halkı selamlaması ile başladı. Mitingde ilk konuşmayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yaptı.
KARAMOLLAOĞLU: 15 MAYIS YENİ DÖNEMİN BAŞLANGICI OLACAK
Karamollaoğlu, “İnşallah 15 Mayıs yeni bir dönemin başlangıcı Sayın Kılıçdaroğlu’nun da cumhurbaşkanlığının tescili olacak. Biz 6 siyasi parti olarak bir araya geldik. Sırf ülkemizi son 21 yıldır içine sürüklenmiş olduğu sıkıntılardan kurtarabilmek için. Sizin sıkıntılarınızı biliyoruz. Onlara derman olacak projeleri, ilkeleri de son 1,5 yıldır hazırladık ve inşallah 15 Mayıs’tan sonra da bunları tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz belli bir makama, belli bir mevkiye gelmek değil. Bizim derdimiz; sizin derdinizle dertlenebilmek, sizin içine sürüklenmiş olduğunuz problemlerden bir an önce kurtulmanızı sağlayabilmek” diye konuştu.
“Biz herkesin dert babası olacağız” diyen Karamollaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim her konuda, KHK mağdurları, atanamayan öğretmenler, bunun dışında farklı sebeplerle mahkemelere gidip haklarını almalarına rağmen haklarını mahkemede alıp devlet nezdinde alamayanların derdi de bizim derdimiz. Biz sadece vaatte bulunmuyoruz. Biz çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldik. Meselelerimizi mütalaa ettik. Mağdur olan kim olursa olsun, siyaseten bizimle aynı duygu ve düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini biz kendi derdimiz bileceğiz. Bundan emin olun.”
YAVAŞ: SEÇİM Mİ YAPIYORUZ, SAVAŞA MI GİDİYORUZ
Karamollaoğlu’nun ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş kürsüye çıktı. Yavaş’ın açıklamalarından önce çıkanlar şu şekilde:
“Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık. 21 yıllık iktidar, yaptıklarını anlatıp, yeni vaatler ileri sürmesi gerekirken tankları, tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz belli değil.
Bu eserlerin hepsi bizim eserlerimiz, gurur kaynağımız ama 14’ünden sonra insanlar şununla karşı karşıya kalacak: Kiracı-ev sahibi, kredi kartları, pahalılık, enflasyon, uyuşturucu, mülteci. Bu sorunlarla karşı karşıya kalacak. Ama bunların konuşulmasını istemiyor. Seçim zamanı mevsimlik biraz milliyetçilik sosu, birazcık muhafazakarlık sosu… İnsanlar bununla tartışsın, başka şey konuşulmasın istiyorlar. Sorunlar görülmesin istiyorlar.
Gerçeklerin konuşulmasını istemiyorlar, bir sürü iftiralar atıyorlar. Kulak asmıyoruz. Biz 15 Mayıs’ı bekliyoruz. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra hukukun üstünlüğü de mutlaka yerini bulacak ve hukuk herkese adil işleyecek.
6 siyasi parti genel başkanı bir araya geldi. 6’sı da iki yıl uğraştı ve uzlaştı. Uzlaşmak çok güzel bir kelime değil mi? Öbür taraftakiler hakikaten bir acayip. HÜDAPAR var. Bir kısmı ‘ittifakta’, bir kısmı ‘değil’ diyor. E berabersiniz. Dolayısıyla seçime giderken milli-gayrimilli laflarını reddediyoruz. Mevsimlik milliyetçiliklerinizi, mevsimlik muhafazakarlıklarınızın hepsini reddediyoruz.
Dün akşam birden bire bir tweet atıldı. Biz 31 Mart’ta bekledik o tweeti. ‘Yarından itibaren bize düşen, hep beraber ülkemiz için çalışmak’ sözünü cumhurbaşkanından beklerken ‘topal ördek’ ithamlarıyla karşı karşıya kalmıştık. Bugün seçime giderken ilk defa hepimizi kucaklayan bir mesaj attı. ‘Oy versin, vermesin herkes bizim vatandaşımız’ gibi bir şey oldu… Çok şaşırdık. Uzun yıllardır sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından böyle güzel bir şefkatli cümle duymamıştık.
Bugün Aydın’da da söyledim bunu. Uçağa bindik gelirken gördük ki, hepimizi sandıkta mezara gömecekmiş. Ne diyeyim ben? Artık tatlı dilli, azarlamayan, herkesi kucaklayan, oy versin, vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. O da geldi. Az kaldı. İnşallah 14 Mayıs’ta sandığa gidiyoruz ve birleşe birleşe kazanıyoruz.”
İMAMOĞLU: 14 MAYIS’TA BİR DEVİR KAPANACAK
Mansur Yavaş’ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu sahneye çıktı.
Mitingin ev sahibi de olan İmamoğlu konuşmasına İstanbul’un tarihine vurgu yaparak başladı ve şunları söyledi:
“İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış bir şehirdir. Kurtuluş Savaşı döneminin Sultanahmet mitinglerinden bugüne, bu milletin en güçlü, en gür sesi İstanbul’dan yükselir. İstanbul mitingleri, Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye devam edecek. Tarihi bir buluşma yaşıyoruz. Türkiye değişiyor. Kazanıyoruz.”
31 Mart 2019 İstanbul seçimlerinin iptal edildiği tarihin 6 Mayıs olduğunu hatırlatan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bugün, Türkiye tarihinin unutulmaz 6 Mayıslarından birini yaşıyoruz. Bundan 4 yıl önce, 6 Mayıs 2019 günü, bir yargı darbesiyle karşı karşıya kalmıştık. İstanbulluların iradesini beğenmeyenler seçimi iptal ettirmişlerdi. O gün ‘sandıktan biz çıkmazsak, o seçim geçerli sayılmaz’ dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki, Osmanlı tokadı, yerle bir ettiler. Hem milletin kararına saygı duymayı hem de tek tek oyları saymayı öğrendiler. 23 Haziran’da, 806 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü altı dolu bir sözdür.”
Millet İttifakı’nın 14 Mayıs’ta bir devri kapatacağını söyleyen İmamoğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti;
“Hak, hukuk, adalet mücadelesinin simgesi, 13’üncü Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin birleştirici gücü olduğunu dile getiren İmamoğlu “Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde, Millet İttifakı bir devri kapatacak. Bir avuç insanın torpilli yaşamı bitecek, millet huzura erecek. 15 Mayıs’tan itibaren, Türkiye güçlü ülke olma yolunda büyük adımlar atacak. Güçlü ülke, herkesin ‘çalışır kazanırım, ne ihtiyacım varsa kendim alırım’ diyebildiği ülkedir. Türkiye öyle bir ülke olacak. Eli ekmek tutanların, işiyle gurur duyanların ülkesi olacak.”
BABACAN’DAN ENFLASYONU 2 YILDA TEK HANEYE İNDİRECEĞİZ
İmamoğlu’ndan sonra sahneye çıkan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan enflasyonu 2 yılda tek haneye düşüreceklerini belirterek şunları söyledi:
“2002’de ülke çok kötü bir durumdayken başarmıştık. Şimdi çok çok daha iyisini yapacağız. İlk bir ayda kurumları ayağa kaldıracağız. 6 ayda bu mevcut kriz iklimini sona erdireceğiz. En geç 2 yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz. Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Ne kadar hak ve özgürlük, o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi, o kadar ekonomi. İşte siz ülkemizdeki demokrasi güçlendirmezseniz üstüne sağlam bir ekonomiyi asla inşa edemezsiniz. Olmaz. Olmuyor.
Siz her gün hukuku ayakları altına alıp, bu ülkenin ekonomisini büyütemezsiniz. Onun için olmuyor. Onun için yapamıyorlar. Bunu anlamıyorlar. Ve ülkemizi bir krizden diğerine savuruyorlar. İşte bunun için biz ne diyoruz? Hak, hukuk, adalet diyoruz.
İşte biz hakkı düştüğü yerden kaldıracağız. Hukukun üstünlüğü sağlayacağız. Ve adaletle yöneteceğiz. Ancak o sağlam zeminin üzerine sağlam bir ekonomi inşa edeceğiz. Çürük zemine sağlam ekonomi inşa edemezsiniz.”
UYSAL: YETER DİYECEKSİNİZ
Babacan’ın ardından Demokrat Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Gültekin Uysal kürsüye çıktı. Uysal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“Bugüne bir günde gelmedik. Güzel bir söz var; ‘Bir anın arkasında asırlar vardır.’ İşte bu noktaya yürüne yürüne, mücadele edile edile, emek verile verile, alın teri akıtıla akıtıla sizler getirdiniz. İşte bu an, bugün bunu taçlandırma günüdür.
Sadece 4-5 yıllık bir siyasi dönemi değil, 20 yıllık bir iktidar dönemini değil, 1,5 asırdır sürdüregeldiğimiz gelişim çizgisi içerisinde bir devri kapatıyoruz. Demokrasimizi, Cumhuriyetimizin değerlerini kaybetmeye yüz tuttuğunda mücadele ede ede, birleşe birleşe içselleştireceğiz, kazanç haline getireceğiz. Demokrasiyi bu ülkenin yegane değeri haline getireceğiz.
Bu ülkede nimeti de külfeti de eşit paylaşan bir Türkiye özlemimiz var. Millet İttifakı olarak Allah’ın izniyle yarınki Türkiye’nin cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Türkiye’nin bu hasretini gidereceğiz.
DAVUTOĞLU: 14 MAYIS SİYASETİN HIDIRELLEZİ OLACAK
Uysal’ın ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu kürsüye çıktı. Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
“Bugün İstanbullular bir milli irade dersi veriyor. Seçimlere ‘siyasi darbe’ diyen bir Bakana, toplumu bölerek, kardeşi, kardeşe düşman kılan bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul. Bugün bahar ve Hıdırellez. 14 Mayıs ise siyasetin Hıdırellez’i olacak.
15 Mayıs sabahı, yargıya talimat veren hukuk anlayışı gidecek; hak, hukuk adalet gelecek. 15 Mayıs sabahı mülakat gidecek, liyakat gelecek. 15 Mayıs günü yalana, yolsuzluğa, yasaklara, yoksulluğa boğulmuş Cumhur İttifakı gidecek; milleti bereketle buluşturacak olan Millet İttifakı gelecek.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sahneye torunu Pars ile birlikte çıkarak İstanbulluları selamladı.
Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
“14 Mayıs, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı sayın Kılıçdaroğlu’nun 13.Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve alkışlar içinde inşallah Çankaya Köşkü’ne beraberce götürdüğümüz bir akşam olacak.
Ben siyasi bir ailenin kızıyım. 30 yıldır kendim siyaset yapıyorum. Toplamında 50 yıllık bir hafızam var. Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Hakaretlerin, küfürlerin, iftiraların, havada uçuştuğu bir seçim. Milletine ilk defa işgalci diyen bir dil. Türk milletine işgalci diyen, Türk milletine darbeci diyen bir dil.”
ÇIRAKLIK VE STAJ MAĞDURLARINA DÜZENLEME VAADİ
Kürsüye son olarak, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
“Hiç kimseyi aryırmadan, ötekileştirmeden 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, size söz veriyorum
Gençler, ilk kez bu seçimde oy kullanacaksınız ve bu ülkenin kaderini siz değiştireceksiniz. Bu ilkeye sözüm söz baharı ve huzuru getireceğim, sözüm söz, KHK’lılara bahar gelecek mi? Hiç şüpheniz olmasın. Adaleti her ortamda sağlamak zorundayız. Hepimiz adalete susadık hepimiz adalet istiyoruz.
Ben sizler gibi yaşıyorum, sizler gibi mütevazı bir hayatım var. Saray’a gitmeyeceğim, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda yerimiz Çankaya olacak, Mustafa Kemal’in mütevazı yeri olacak. En geç 2 yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağız.
Staj ve çıraklık sorununu çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız prim yatırtmadılar, borçlanma imkanı getireceğim hiç merak etmeyin.
428 milyar doları götürdüler, onlardan o parayı kuruşu kuruşuna alacağım ve size teslim edeceğim. Ben kul hakkı yemem, kimseye de yedirmem. Kul hakkı yiyenin de burnundan fitil fitil getireceğim.
Uyuşturucu baronlarına da bir şey diyemiyorlar. Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım.”
Yorumlar
Kalan Karakter: