UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz Galatasaray, Hollanda deplasmanında Ajax karşısına çıktı.
İLK YARI GOLSÜZ GEÇİLDİ
Johan Cruijff Arena'da oynanan karşılaşmaya sarı-kırmızılı takım etkili başladı. Konuk ekip, özellikle kenar ortaları ve duran toplarla Victor Osimhen'i meşin yuvarlakla buluşturdu. Ajax'ın tecrübeli kalecisi Remko Pasveer ise yaptığı kurtarışlarla Nijeryalı santrfora gol izni vermedi. Mücadelenin ilk 35 dakikasında hücumda etkili olamayan Ajax, sonrasında bulduğu kontratak fırsatlarında skor üretemedi. Soyunma odasına 0-0'lık beraberlikle gidildi.
OSIMHEN İKİNCİ YARIDA HAT-TRICK YAPTI
Sarı-kırmızılı ekip, ikinci yarıya etkili başladı. Galatasaray, Nijeryalı golcüsü Victor Osimhen'in 60. dakikadaki kafa vuruşuyla öne geçti. Sarı-kırmızılılar, sonrasında 66 ve 78. dakikalarda Osimhen'in penaltıdan bulduğu gollerle maçı 3-0 kazandı.
GALATASARAY 9 PUANA ULAŞIRKEN AJAX SIFIR ÇEKTİ
Galatasaray, bu karşılaşmayla UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 9 puana ulaştı. Hollanda temsilcisi Ajax ise organizasyonda ilk 4 maçından puan çıkartamadı.
HÜRRİYET YAZARLARI GALATASARAY'I DEĞERLENDİRDİ
Galatasaray'ın Amsterdam'daki 3-0'lık rahat galibiyetini Hürriyet yazarları Uğur Meleke ve Mehmet Ayan bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar...
UĞUR MELEKE: EN ZOR İKİNCİ KURAYA RAĞMEN 9 ŞAHANE PUAN!
Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde en zor ikinci kurayı çeken takım Galatasaray... Her bir kulübün lig aşamasında eşleştiği 8 rakibinin UEFA katsayı ortalamaları hesaplandığında en zor kuraları çekenler şunlar: PSV (78,3), Galatasaray (78), Leverkusen (77,5), City (77,1) ve Real (76,8).
Hem bu zor kurayı, hem ilk 4 maçın içinde bir Almanya, bir Hollanda deplasmanı, bir de Liverpool günü olduğunu göz önüne alırsak Galatasaray’ın şu ana kadar topladığı 9 puan mükemmel. Ben kalan maçlarda kazanılacak 1-2 puanın ilk 24 için yeteceğini düşünüyorum. Ama tabii ki hedef artık ilk sekiz... Onun için de bence 15 puan yeterli olacaktır.
Peki Galatasaray’ın dünkü rakibi Ajax’ı bu tabloda nereye koymak lazım? Elbette Erik ten Hag’ın 2022’de ayrılmasından beri Ajax’ta bir duraklama dönemi söz konusu. Ten Hag’la üst üste 4 şampiyonluk yaşayan, Avrupa Ligi’nde final, Devler Ligi’nde yarı final oynayan o takım dağıldı. Geçtiğimiz yıl Farioli aslında etkileyici bir performans göstermişti, bir önceki sezon dört hoca değişikliği yapıp beşinci bitiren takımı kısmen toparlamıştı. Ancak Farioli de ayırıldı, deneyimsiz Heitinga göreve geldi. Hato’lar, Brobbey’ler gitti. Dolberg sakat. Bu sezonki görünüm pek iç açıcı değil. Şampiyonlar Ligi’nde ilk 360 dakikada yenilen tam 14 gol... Eredivisie’de de 11 maçta 5 galibiyetle yarıştan çok erken kopuş.
Ancak ben Amsterdam Arena’nın büyülü atmosferine birkaç kez canlı şahitlik etmiş şanslı bir sporsever olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Amsterdam, Avrupa’nın en zor deplasmanlarından biri. Galatasaray çok büyük iş başardı dün gece.
OKAN BURUK’TAN MASTER DERECESİ
Galatasaray'ın dünkü etkileyici zaferinde tabii ki Avrupa’nın en formda 3 santrforundan birinin, Osimhen’in altını çizmeden olmaz. Nijeryalı süperstarın yanı sıra 45 dakikada iki penaltı kazandıran Barış, savunmada neredeyse hatasız oynayan Davinson-Abdülkerim ve büyük maçlarda büyüyen Torreira da harikalardı. Tabii ki bu sezon Avrupa’da başarılı olup, hocalıkta master derecesini almaya kararlı Okan Buruk’a da 270 dakikadır yaptığı kusursuz seçimler için gönülden tebrikler.
MEHMET AYAN - TOPA MÜLKİYET HAK VE ÖDEVDİR!
Galatasaraylılar kötü hatırası olan 6 Kasım'ı artık ilk 24'e kalma, anahtarının elde edildiği gün olarak mutlulukla anımsayacak.
Fatih Terim’in 40 yıldır sloganlaştırdığı ifade TOPUN MÜLKİYETİ kavramıdır. Top sende olursa her şeyden evvel mutlu olursun sahada. Oyundan zevk alırsın. Rakibi yormak, açıklarını tespit, hızlı oyunla hataya zorlamak işin taktik detayları. İlk 30 dakika kusursuzca bunu yaptı oyuncularımız. Topla oynadılar. Tempoyu, hızı, aksiyonu, direksiyonu hep elde tuttular. İlk 15 dakikada 68-32 olan topla oynama oranlarındaki üstünlüğümüz 36’da 59-41’e indi. Rakip ilk tehlikeli akınını 37’de bulurken, devreyi topla oynamada 60-40 üstün bitirdik.
SANKi ALi SAMi YEN’DEYDiK
Rakip topu bize vermedi; inisiyatifimizle oyunu hep elde tuttuk. Osimhen’in 14 ve 18’de yarattığı iki tehlikeyi kaleci savuştururken, 47 dakikanın hiçbir yerinde oyun üstünlüğünü elimizden bırakmadık. Öyle ki, ilk 8 dakikada kalecimiz 4 kez oyuna katıldı, adeta kopuk libero gibi topu istediği yerlere attı. Sanki Ali Sami Yen’deki gibi başladığımız maçın ilk yarısında sadece golü bulamadık. İlkay’ın zekasını her alanda çokça aradık. Sara’nın iyi niyeti, o zeka ve kariyerle ölçüşecek boyutta maalesef değil.
Hoca da ikinci yarı başlarken attı kemendi. Barış’ı onun yerine aldı; 10 dakika 10 numarada kullandı, sonra da kendi yerine gönderdi. İlk yarıdaki kadar olmasa da yine etkili başladığımız maçın ikinci yarısının harika bir anında Sane’nin asistiyle gelen Osimhen golüyle “oyun üstünlüğümüzü sonuca da” dönüştürdük. 6 dakika sonra gelen penaltı ile rahatladık. 78’de aynı noktadan Osimhen’den hat-trick geldi.
OKAN HOCA VE EKiBiNE ALKIŞ
Ajax için “eksik, gençlerle dolu, formsuz, kalitesiz” türü yorumlar yapılabilir. Haklı da olunabilir. Takımın psikolojisini kulübenin 1 ve 2 numarasının gördüğü sarı kartlardan da anlayabiliriz. Tüm bu olumsuzluklar maçtaki doğru oyunun gerçeğini değiştirmez. Yönetimin büyük fedakarlıklarla kurduğu zengin kadro İlkay, Yunus gibi temel eksiklere rağmen 90 dakika oyuna hakim oluyorsa, kenar yönetimine de bir büyük bravo yaraşır. (Yedek oturtuğun Barış 2 penaltı yaptırdı) Okan hoca ve ekibinin rakip analizi, oyuncu tercihi, kadro dizaynı alkışı hak ediyor.
6 Kasım Galatasaraylılar için 6-0’lık Fenerbahçe mağlubiyetini hatırlattığı için kötü hatırası olan bir gündü. Yerel izleri silinemez belki ama bugün, Şampiyonlar Ligi’nin 36’lı formatında ilk kez yer alan sarı kırmızılılar için ilk 24’e kalma anahtarının elde edildiği gün olarak mutlulukla anımsanacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: