Süper Lig'in 17. haftasında Galatasaray, sahasında Kasımpaşa'yı konuk etti. Galatasaray, RAMS Park'taki mücadeleyi 3-0'lık skorla kazandı.
Galatasaray'a galibiyeti getiren golleri 10. dakikada Yunus Akgün, 82. dakikada Gabriel Sara ve 88. dakikada Mauro Icardi attı.
Galatasaray'da son golü atan Mauro Icardi, ligde toplamda 60 gole ulaştı ve sarı-kırmızıların lig tarihindeki en golcü yabancı futbolcusu oldu.
Sarı-kırmızılılarda 68. dakikada sarı kart gören Lucas Torreira, ligdeki Gaziantep FK maçında cezalı duruma düştü.
Bu sonucun ardından ligde üst üste üçüncü galibiyetini alan Galatasaray, 42 puana yükseldi ve ligin ilk yarısını lider tamamladı. Ligdeki galibiyet hasreti 4 maça yükselen Kasımpaşa, 15 puanda kaldı.
Galatasaray, ligin bir sonraki haftasında Gaziantep FK'yı sahasında ağırlayacak. Sarı-kırmızılılar, 5 Ocak'ta ise Süper Kupa'da Trabzonspor ile karşı karşıya gelecek. Kasımpaşa, ligin bir sonraki haftasında sahasında Antalyaspor'u ağırlayacak.
HÜRRİYET YAZARLARI GALİBİYET DEĞERLENDİRDİ
Hürriyet'in usta kalemleri Mehmet Ayan ve Uğur Meleke, sarı kırmızılıların Kasımpaşa'ya karşı aldığı galibiyeti köşe yazılarında yorumladı.
UĞUR MELEKE: UZAKTAN ŞUT İÇİN 82'YE KADAR BEKLEDİ!
Süper Lig’de güç dengesizliğini, gelir uçurumunu, orta sınıfın yok oluşunu iliklerimize kadar hissettiğimiz bir haftaydı yine. Cuma gecesi Antalyaspor’un Kocaeli’ndeki görüntüsü feciydi. Önceki gün Eyüp, dün de Karagümrük ve Kasımpaşa takımlarının ne kadar zayıf olduklarını gözlemledik hep birlikte.
Kasımpaşa son 10 sezonda Süper Lig’in izlemesi eğlenceli takımlarını yaratmıştı birkaç kez. Daha geçtiğimiz sezon savunmadan attığı uzun toplarla Yasin’i, merkezde golcü üçlü Gökhan-Aytaç-Hajradinovic’i, forvette de Da Costa’sı olan tehditkar bir takımdı. Hajradinovic uzun süreli bir sakatlık geçirdi. Ben Ouanes Afrika Kupası’nda. Diğerleri de dağıldılar çeşitli kulüplere
Şu anda izlediğimiz Kasımpaşa, orta sahası renksiz, ofansif umutlarını sadece koşucu Gueye-Diabate-Fall üçlüsüne bağlamış tek yönlü bir takım. Dün gördüğüm kadarıyla bir diğer planları da, Galatasaray oyun kurarken topun Kazımcan’a gelmesini beklemek ve ona baskı yapmak üzerineydi.
75 topla oynamış, tamamı 18’in içinden olmak üzere 13 şut denemiş, rakip ceza alanında 25 kez topla buluşmuştu. Buna karşılık Kasımpaşa’nın rakip ceza alanında topla oynama sayısı 1’di (yazıyla bir!). Tek şutları da 1’inci dakikada Gueye’nin taca doğru yolladığı toptu. Adeta tek bir takım vardı sahada. Böyle bir maçın tek soru işareti de şu oluyor haliyle: Galatasaray nasıl bu kadar uzun süre skoru artıramadı? Kasımpaşa 5-4-1 ile savunmada da kalabalık olmasına rağmen, rakiplerine uzak kalan bir görüntü çizdi halbuki Seyrantepe’de.
SALLAI-YUNUS-SANE ÜÇGENİ
Lider Galatasaray’ın oyunu tamamen üçüncü bölgeye yığdığı ancak skoru artırmak için ekstra çabalamak zorunda kaldığı günde Barış driplingleriyle dikkat çeken isimdi yine. Galatasaray’da sol kanadı Barış sırtlarken, sağda Sallai-Yunus-Sane üçlüsü zaman zaman asimetri yarattılar ve böyle birkaç da pozisyon buldular.
Böyle sıkışan bir oyunda Galatasaray’ın uzaktan daha fazla şut denemesi beklenebilirdi ki İlkay, Yunus gibi önemli silahları da var bu konuda. Dün 82’de Sara kilidi çözene kadar tek eksiği buydu bence sarı kırmızılıların.
MEHMET AYAN: AŞK, SEVGİ, EMEK VE BARIŞ: ICARDI!
Bir tribün bir oyuncuya ancak bu kadar aşık olabilir. Bu sevgi, çok az kişiye nasip olmuştur.
Staddan yazı- Bu satırları Emre Belözoğlu da yazsa muhtemelen aynı hüküm cümlelerini kurarak başlardı:
“Ligdeki takımlar arasındaki kalite farkı belirginleştikçe maçların izlenirlik halleri azalıyor”
Emre hocanın, Okan hocanın, İbrahim Hacıosmanoğlu’nun, Halil Umut Meler’in, Tedesco’nun, Ertuğrul Doğan’ın sorunu bu. Herkesin rahatsız olduğuna yemin eder ispatlayamam.
Haklı olarak “gol yememeye çıkan” Kasımpaşa’ya karşı Galatasaray ilk golü ne zaman bulacak, kilidi nasıl çözecek, kaç farkla maç bitecek diye bakıyorsun maça! Barış Alper Yılmaz’ın “BAY GOLÜ TAKDİMİMDİR” türünde harika getirdiği topla Yunus Akgün’ü golle buluşturması sonrası stadyumda ilk yarının kaç farkla biteceği konuşuluyordu!
KORKUNÇ BİR ÜSTÜNLÜK
3-4 gol pozisyonu dışında topun (%74-26) G.Saray’da kaldığı, rakip ceza sahasında korkunç bir (25-1) üstünlüğe sahip olduğu, Sane ve Barış gibi iki kanadın sürekli üretmeye gayret ettiği, Yunus’un iyiden iyiye 10 numaraya alıştığı 45 dakika izledik. (Beri yandan bir Torerria seyrettim ki ne ciğer var bu adamda!)
İKİNCİ GOL HEYECANI BİTİRDİ
İkinci yarıya çıkarkenki beklenti de farklı değildi. Top yine Galatasaray’da olacak, rakip hapsedilecek, akın sürekliliği bitmeyecek, set kurulacak, rakip hataya zorlanacak ve gol bulunacak. 82. dakikada Szalai’nin Yunus tarafından hataya zorlanması neticesi fark ikiye çıktı. Kasımpaşa’nın zaten tehdit üretmeyen hızlı çıkışlarının da “heyecanı” kalmadı tribünlerde.
Son not taraftara... Bir tribün bir oyuncuya ancak bu kadar aşık olabilir. İcardi’ye duyulan sevgi, tarih boyunca çok az futbolcuya nasip olmuştur. Maç başlayana dek ona atfedilen tezahürat bu büyük sevginin melodisi oldu. Aşk karşılıklı kesin de, sevgi emek ister. İcardi çabaladı ve sevginin karşılığını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: