Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde bu hafta yaşananları masaya yatırdı.
1-) Beşiktaş, Sergen Yalçın’la 2. yenilgisini İzmir’de aldı. Yalçın, kadronun yetersizliğinden yakındı. Bu kadro yarış için yeterli mi?
GÜNTEKİN ONAY: ODAKLANMALI VE GÜÇLÜ iLiŞKiLER KURMALI
Beşiktaş'ta transferde yanlışlar yapıldı. Oynayan veya oynayabilecek olan futbolcular gitti, oynamayanlar kaldı. Gedson’u, Masuaku’yu saymaya gerek yok ama yürüyecek hali olmayan Necip’in yerine Al-Musrati oynamaz mıydı? Sergen Yalçın eleştiri değil, çözüm için geldi. Yalçın, odaklanır ve oyuncularla güçlü iletişim kurarsa Beşiktaş’ı ayağa kaldırabilir.
MEHMET ARSLAN: BEŞiKTAŞLILAR HiÇ BOŞUNA HAYAL KURMASIN
"Bu takım, hocayı da, yönetimi de gönderir” demiştim. Ne yazık ki, Sergen Yalçın da kariyerini riske etti bu takımla. Geçen yıla kadar ‘lig 2 takımlı’ diyorduk. Artık sadece G.Saray’ın olduğu tek takımlı bir lige dönüşüyoruz. Yanlış tercihler ve yönetimlerin getirdiği durum bu. Hiç hayal kurmasın Beşiktaşlı. Bu takım YE-TER-SİZ.
UĞUR MELEKE: TEKNiK ADAM DOKUNUŞU GÖREMEDiM
Sergen Yalçın’ın haklı olduğu noktalar var. Ancak bir teknik direktör dokunuşu da göremedim. Göztepe 2 sezondur taç atışlarından gol atıyor, Beşiktaş’a da attı. Göztepe 2 sezondur rakiplerini uzun oynamaya zorluyor. Beşiktaş’ı da uzun oynamaya zorladı. Maçta tam 127 uzun top denenmiş. Oysa Beşiktaş topu yere indirmeliydi. Dolayısıyla problem sadece oyuncularda değil.
FIRAT AYDINUS: ŞAMPiYONLUK YARIŞINDAKi ŞANSI TARTIŞILIR
Beşiktaş'ın kadrosu ligde ilk 3 için yarışabilecek seviyede görünüyor ama ‘şampiyonluk için yeterli mi’ tartışılır. Sergen Yalçın’ın serzenişinde haklılık payı var: Bu kadro bazı maçları kazanır, büyük maçlarda direnç gösterebilir ama uzun lig maratonunda G.Saray ve F.Bahçe gibi geniş kadrolu takımlara karşı geride kalması muhtemel.
2-) Fenerbahçe'de 7 yıl sonra Yıldırım-Koç dönemi sona erdi ve Sadettin Saran başkan oldu. Seçimi ve takımın geleceğini değerlendiriyorsunuz?
FIRAT AYDINUS: MALi VE KURUMSAL AÇIDAN GELECEĞE HAZIRLAMAK YETMEZ
Tesisleşme, finansal disiplin, marka değeri gibi uzun vadeli yatırımlar kısa vadede taraftarı tatmin etmez. Fenerbahçe taraftarı, yıllardır süren şampiyonluk hasreti nedeniyle sabırsız; “iyi niyet” ya da “çaba” yerine somut sonuç ister. Yönetim ne kadar planlı, vizyoner ya da şeffaf olursa olsun, sonunda camia tek bir soruya bakar: “Kupayı kim kaldırdı?” Dolayısıyla Sadettin Saran’ın önünde, kulübü mali ve kurumsal açıdan geleceğe hazırlarken aynı anda sahada hemen başarı getirecek adımlar atma zorunluluğu var.
UĞUR MELEKE: SEÇiMi ASLINDA SADETTiN SARAN KAZANMADI, ALi KOÇ KAYBETTi
Daha önce de ifade etmiştim: Galatasaray özellikle son 3 sezonda Fenerbahçe’ye 2 kategoride fark yarattı. Bunların birincisi teknik adam istikrarı. Galatasaray bu üç yıl boyunca Okan Buruk’la çalışırken, Ali Koç 3 kez tek direktör değiştirdi. Oysa belki Jesus’u ikna etmeyi becerebilse ya da İsmail Kartal’la devam etse hikayesi daha farklı gelişebilirdi. İkinci önemli başlık da kadro istikrarı. Galatasaray bir iskelet yakalarken, Fenerbahçe her yıl 15 oyuncu alıyor, bir o kadar da gönderiyor. Seçimi aslında Sadettin Saran kazanmadı, Ali Koç kaybetti özetle.
MEHMET ARSLAN: BAŞARISIZ OLAN BiR YAPIYA GELiYORSANIZ, O YAPIYI YIKMALISINIZ
Ali Bey adına çok üzgünüm. Ne yazık ki, küçük, dar ve onun üzerinden menfaat devşirenlerin kurbanı oldu. Gerçeklerden kaçırdılar onu. Fenerbahçe için çok çabaladı. Hakkı gerçekten ödenmez. Seçim Sadettin Bey ile onun arasında değildi. Ali Koç’a olan öfke ile Ali Koç arasındaydı. Kazanan ‘Ali Koç nefreti’ oldu. Sadettin Saran’a gelince... Eğer başarısız olan bir yapıya geliyorsunuz, o yapıyı yıkarsınız. Ama ilk demecinde hiç değişiklik yapmadan devam edeceğini söyledi. İnşallah Ali Koç’u saran o dar çevrenin kurbanı olmaz.
GÜNTEKİN ONAY: SARAN’IN FUTBOL TAKIMI iÇiN YAPABiLECEKLERi KISITLI
Sadettin Saran umuyorum ki, Türk futbolundaki bu kaotik ortamda huzur ve barış için katkıda bulunur. Ancak futbol takımı için yapabilecekleri kısıtlı. Tedesco’yu o getirmedi. Kadroyu o kurmadı. Transfer dönemi kapandı. Ve takımın kimyası oldukça uyumsuz görünüyor. Özellikle orta sahanın merkezi oldukça sorunlu. Santrforda da Youssef En-Nesyri alternatifsiz. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman futbol takımının işi kolay değil. Öncelikle Fenerbahçe’nin moral ve özgüvene ihtiyacı var.
3-) Fenerbahçe, 10 kişilik Kasımpaşa ile berabere kalırken çok etkisiz gözüktü. 3 maçta 5 puan alan Tedesco’nun performansını nasıl buldunuz?
UĞUR MELEKE: MOURiNHO, TEDESCO’NUN KUCAĞINA ENKAZ BIRAKTI
Fenerbahçe'nin oyunu deyim yerindeyse şu anda bir enkaz halinde. Tabii ki bu enkazın faturasını 15 gün önce göreve gelmiş bir teknik direktöre yıkmak hakkaniyetli olmaz. Bu enkazın esas sorumluları Ali Koç ve Jose Mourinho. Hiçbir oyuncuyu geliştirmeyen, hiçbir büyük müsabakayı kazanamayan, takımı bir adım dahi öne taşıyamayan Portekizli Hoca bir enkaz bıraktı Domenico Tedesco’nun kucağına. Tabii ki Tedesco’nun da kenarda Archie Brown gibi, Oğuz Aydın gibi oyuncular varken son bölümdeki hissiz-gri futbolu seyretmekle yetinmesi büyük hata.
MEHMET ARSLAN: FENERBAHÇE’NiN BAŞINA ACiLEN KOCAMAN-DEMiREL iKiLiSi GELMELi
Durarak futbol oynanır mı? Duruyor, yürüyor Fenerbahçe. Yardımlaşma, tempo, mücadele, kazanma hırsı adına ortaya hiçbir şey koymuyorlar. Koyamazlar da. Peki bu tabloda Tedesco suçlu mu? Hayır. Elinden ancak bu gelir. Radikal kararlar almalı Fenerbahçe. Ve acilen takımın başına Aykut Kocaman-Volkan Demirel ikilisi gelmeli. Zaman geçtikçe onların başarı şansı da azalacak. Fenerbahçe’nin bir teknik direktörden daha çok saha içi liderlere ihtiyacı. Kocaman ve Demirel gibi.
GÜNTEKİN ONAY: TAKIMDA YARATICILIK SORUNU VAR, DZEKO VE TADiC’i ARIYOR
Ben geçen yıldan beri yazıyorum ve programlarımda söylüyorum: Son 7 yıldır Çin’de ve Suudi Arabistan’da oynamış bir Anderson Talisca artık bu seviyenin oyuncusu değil. Talisca varken Fenerbahçe 1 kişi eksik oynuyor. Yay civarından frikik veya şut atacak diye bir oyuncu oynatılmaz. Ayrıca yüksek toplar hariç En-Nesyri de tedbir alınması kolay bir oyuncu. Açık konuşmak gerekirse, Fenerbahçe Dzeko ve Tadic’i arıyor. Bu iki oyuncu ilerlemiş yaşlarına rağmen olağanüstü bir skor katkısı verdiler. Bu kadar transfere rağmen Fenerbahçe’nin hâlâ yaratıcılık konusunda sorunları var.
FIRAT AYDINUS: ORTA SAHA VE HÜCUMU DÜZELTMEZSE SABIR AZALIR
Tedesco'nun Fenerbahçe başlangıcı aslında beklentilerin altında görünüyor. Özellikle de 10 kişi kalan Kasımpaşa’ya karşı ortaya konulan oyun önümüzdeki dönemde yaşanabilecek endişeleri artırdı. Ama buna rağmen Tedesco’nun kredisi hâlâ var ama takımın üç maçta beş puanda kalması, özellikle büyük hedefler için yetersiz. Kasımpaşa maçındaki gibi 10 kişiye karşı dahi sonuç alamamak ciddi bir uyarı niteliğinde. Eğer orta saha organizasyonunu toparlayamaz ve hücumda çeşitlilik yaratamazsa, sabır kısa sürede azalabilir.
4-) 6 haftada 6 puan fark atan G.Saray’ın Konya maçındaki oyununu nasıl buldunuz? Ligin rekabet düzeyi Avrupa’da yarışma için yeterli mi?
MEHMET ARSLAN: TEPEDEN TIRNAĞA YETERSiZ BiR LiG VE ORGANiZASYON
Geçtiğimiz sezona göre daha kaliteli oyunculara sahip ama geçtiğimiz sezonun temposuna ulaşamamış durumda Galatasaray. Bir adaptasyon sürecinden geçtiği belli takımın. Biraz zamana ihtiyaçları var. Ama öyle kaliteli oyunculara sahipler ki, Süper Lig’de bu eksikliği hissetmiyorsunuz. En kötü Galatasaray bile bu ligin en iyi takımı. Durum böyle olunca Şampiyonlar Ligi’nde niye zorlandığı da ortaya çıkıyor. Tepeden tırnağa yetersiz bir lig, yetersiz takımlar ve yetersiz bir organizasyona mahkûmuz.
FIRAT AYDINUS: KONYA MAÇINI YÜRÜYE YÜRÜYE OYNAYARAK KAZANDI ADETA
Galatasaray'ın bu 6 puanlık farkı çok iyi oynamadan, bazı futbolcuların fiziksel geriye gidişleri göze çarptığı bir dönemde elde etmesi dikkat çekici. Hatta Konya maçını adeta yürüyerek, yüksek viteste bir performans göstermeden kazanması gözlerden kaçmadı. Ligimizin kalitesi ortada. Dengesizlik aşikar. Öyle ki Galatasaray güle oynaya bazı rakiplerine karşı skor üstünlüğü kuruyor. İcardi’nin performansı eleştirilerin odağında ama bakıyorsun 4 maç 4 gol. Dolayısıyla ligimizde yaşanan bu durum ve alışkanlık, Avrupa kupalarında oyun ve skor olarak hayal kırıklığına uğramamıza yol açıyor.
UĞUR MELEKE: SÜPER LiG, TAKIMLARIMIZI AVRUPA’DA YARIŞMA iÇiN iTMiYOR
Süper Lig’de bir maçta ortalama top 51 dakika oyunda kalıyor, oysa bu süre Şampiyonlar Ligi’nde 60 dakika... Bu 9 dakikalık fark zaten takımlarımızın Avrupa kupaları performansını doğrudan etkiliyor. Çünkü Süper Lig’de durarak-molalı oynanan futbol, Şampiyonlar Ligi’ne gelince değişiyor. Orada tempo yüksek. Frankfurt, Galatasaray’dan 11 km fazla koşmuş. 11 kilometrelik koşu farkı neredeyse bir ekstra oyuncu demek. Süper Lig maalesef takımlarımızı Avrupa kupalarında yarışma için itmiyor.
GÜNTEKİN ONAY: OKAN BURUK TAKIM SAVUNMASINDA FARKLI FORMÜLLER GELiŞTiRMELi
Galatasaray'ı Konyaspor karşısında beğenmedim. Süper Lig’de 6’da 6 yapmalarına rağmen geçen sezonki dinamizm ve tempo yok. Victor Osimhen’i aradıkları bir gerçek. Mauro İcardi’nin de zamana ihtiyacı var. Okan Buruk’un Avrupa’da başarılı olması için özellikle takım savunmasında ön alan baskısı dışında daha farklı formüller üretmesi şart. Konyaspor dahi 15 şut atıp, ceza sahasına bu kadar çok topu sokabiliyorsa Liverpol, Ajax, Atletico Madrid veya Monaco gibi ekipler Galatasaray’ı Frankfurt gibi cezalandırabilirler.
Yorumlar
Kalan Karakter: