İsrail'in Türkiye ile askeri kapasitesinden dolayı Suriye'de bir çarpışmaya girmekten korktuğunu savunan Eilam, iki ülkenin çatışma yolunda ilerlediğini yazdı. Eilam, İsrail'in, Türkiye'nin Suriye'ye hava savunma sistemleri konuşlandırma ihtimalinden özellikle endişe duyduğunu kaydetti.
Suriye'de Baas rejimi sonrası dönemin çok hızlı başladığını kaydeden Eilam, Gazze Şeridi'nde katliamlar gerçekleştirirken Lübnan ve Suriye topraklarının bir kısmını işgal altında tutan İsrail açısından "çok sorunlu bir stratejik gerçekliğin ortaya çıktığını" belirtti. Eilam, "İsrail odağını değiştiriyor, çarpışmadan korkuyor" ifadelerini kullandı.
Eilam'ın değerlendirmesinde, Türkiye'nin NATO'nun en güçlü ikinci ordusuna sahip olması ve gelişmiş istihbarat/hava yetenekleri nedeniyle İsrail için ciddi bir endişe kaynağı oluşturduğu görüşüne yer verildi. Eilam, Türkiye'nin Suriye'ye F-16 filosu ve HİSAR/S-400 hava savunma sistemleri konuşlandırma ihtimali İsrail'in askeri hareket kabiliyetini kısıtlayabileceğini ifade etti.
Israel Hayom'da yayınlanan yazısında, Eilam, yazısında Tel Aviv yönetiminin bugüne kadar İran'a odaklandığına işaret ederek, şunları belirtti.
"Artık yeni bir oyuncu söz konusu. Türkiye NATO'daki en güçlü ikinci orduya sahip. İstihbarat ve hava yetenekleri İran'dan çok daha üst düzeyde olan iyi donanımlı bir ordu. Çatışmanın olup olmayacağı değil, ne zaman yaşanacağı merak konusu."
İsrail ordusunun son haftalarda Suriye'de bazı bölgelere hava saldırıları düzenlediğini anımsatan Eilam, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'de askeri üs kuracağı yönündeki iddiaların gerçekleşmesinden ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ülkenin kuzey sınırına yakın bir noktada bulunmasından büyük endişe duyduğunu aktardı.
"İKİ ÜLKENİN KARŞI KARŞIYA GELMESİ ARTIK SENARYO DEĞİL"
İsrail'in, Türkiye'nin Suriye'ye hava savunma sistemi konuşlandırmasını önlemek için köklü taktik değişikliklere gitmesi gerektiğini ileri süren Eilam, İsrail açısından en endişe verici senaryonun Türkiye'nin Suriye'ye bir F-16 filosu ile HİSAR ve S-400 hava savunma sistemleri yerleştirme ihtimali olduğunu, bunun İsrail'in eylemlerinin karşılık bulacağı anlamına geldiğini savundu.
Askeri endişenin ötesinde, "İsrail'in Türkiye ile doğrudan karşı karşıya gelmesi artık teorik bir senaryo değildir" görüşünü paylaşan Eilam, "çatışmanın olup olmayacağı değil, ne zaman yaşanacağının merak konusu" olduğunu kaydetti.
Eilam, Türkiye'nin Azerbaycan, Katar, Libya gibi ülkeler için de askeri olarak önemli bir aktör olduğunun altını çizerek "Türkiye artık Suriye'de misafir değil, ev sahibi." ifadesine yer verdi.
"İSRAİL, ABD'DEN YARDIM İSTEMELİ"
Eilam, İsrail'in bu durum karşısında ABD'nin arabuluculuğuna ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Washington'un Türkiye'yi durdurmak için devreye girmesi" çağrısında bulundu. Eilam, ABD'nin şu ana kadar bu konuda aktif bir tutum sergilemediğini vurguladı.
ABD'nin Türkiye'nin etkinliği konusunda sessiz olduğuna dikkati çeken Eilam, İsrail'in ABD'den Türkiye'yi durdurmak için yardım istemesi gerektiğini savunarak, şunları yazdı:
"Böyle bir durumda dengeyi sadece bir süper güç bozabilir: ABD. Tek başına köprü kurabilecek, arabuluculuk yapabilecek ve sakinleştirebilecek olan Sam Amca, hiçbir şekilde müdahil olmuyor. İsrail, Washington'u kolları sıvamaya ve derhal olaya müdahil olmaya çağırmalıdır."
İSRAİL'İN SURİYE'YE SALDIRILARI
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Baas rejiminin yıkıldığı 8 Aralık 2024'ten bu yana hem Suriye topraklarını işgal ediyor hem de bazı noktalara hava saldırıları düzenledi.
IDF, 2 Nisan'da Hama Havalimanı ve çevresindeki noktalara 14'ten fazla hava saldırısının yanı sıra Humus iline bağlı T4 Askeri Havaalanı ve başkent Şam'daki bir askeri altyapıya hava saldırıları, Dera ilinin batısına ise havan ve topçu saldırıları gerçekleştirmişti.
Suriye resmi ajansı SANA'nın haberinde, İsrail'in Dera'ya yönelik saldırılarında 9 sivilin yaşamını yitirdiği, çok sayıda sivilin yaralandığı bildirilmişti.
İsrail, 3 Nisan'da da Şam'ın Kisva Mahallesi'ni hava saldırısıyla hedef almıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: