UEFA Şampiyonlar Ligi'nin ilk haftasında Galatasaray, Eintracht Frankfurt deplasmanına konuk oldu. Galatasaray, Frankfurt Stadyumu'ndaki maçtan 5-1'lik mağlubiyetle ayrıldı.
Galatasaray, 8. dakikada Yunus Akgün ile öne geçti. Eintracht Frankfurt'un gollerini 37. dakikada kendi kalesine Davinson Sanchez, 45+2. dakikada Can Uzun, 45+4. dakikada Wilfred Singo (KK), 66. dakikada Jonathan Burkardt ve 75. dakikada Ansgar Knauff attı.
Bu sonucun ardından Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ne puansız başladı. Eintracht Frankfurt, ilk haftada 3 puanı aldı.
Galatasaray, ligde hafta sonunda sahasında Konyaspor ile karşı karşıya gelecek. Sarı-kırmızılılar, Şampiyonlar Ligi'ndeki bir sonraki maç haftasında Liverpool'u konuk edecek. Eintracht Frankfurt, ligde hafta sonunda Union Berlin ile sahasında karşılaşacak. Alman ekibi, Devler Ligi'ndeki ikinci hafta maçında Atletico Madrid deplasmanına gidecek.
"HAKEMİ HİÇ BEĞENMEDİM"
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Eintracht Frankfurt karşılaşmasının ardından konuştu.
"İTALYAN HAKEM..."
"1-0 sonrası inanılmaz rahat oynuyorduk. İkinci golü bulabilirdik. Hatta İtalyan hakem... Maç boyunca bizim aleyhimize kararlar verdi. Barış'ın golünü kesti. 3-1 önde girebilecekken, soyunma odasına geride girdik. İki yarıda da oyun olarak farklar var. Oyunu erken bıraktık. Kafa olarak maçı bıraktık."
"ŞANSSIZ GOLLER YEDİK"
"Şanssız goller yedik, bireysel hatalar yaptık. 1.17 gol beklentisi varken rakibin 5 gol yedik! Bizim de fazla yaptığımız hatalar oldu.Bu kadar baskıcı bir takıma karşı top %60 bizdeydi ama bu oyun, bu skorla uyuşmadı."
"SORUMLULUK BENİM"
"Bu sonuç benim sorumluluğumda! Teknik adamların neyi doğru, neyi yanlış yaptığını görebiliriz. İlk yarı doğrular, ikinci yarı yanlışlar vardı. Bunu tedavi edecek ve düzeltecek olan benim!Daha ilk maçı oynadı, 7 maç var! İlk 24 arasına girebiliriz, buna inanıyorum. Sadece bugün şanssız bir gün geçirdik. İyi yaptığımız şeyleri arttırarak bundan sonraki maçlara hazırlanacağız.
İlk yarıdaki oyunla çok rahat kazanabilirdik ama 5-1'lik mağlubiyete götürdü oyun bizi! Üzgünüm!"
"OYUNUMUZU DÜŞÜRDÜ"
"35-40 dakika çok iyi gitti, bütün planlarımız işledi. İlk yarı sonunda 2 dakikada, 2 gol yedik! Bu bizim oyunumuzu düşürdü!
Bunun savunmadaki isimlerle alakası yok! Farklı oyuncularla çıkıp, farklı sonuçlar alabilirsiniz. Her oyuncuyu oynatıyorum. Bundan sonraki maçlarda rakiplere göre oyuncu tercihleri olacak. Her şey iyi giderken, bir anda inanılmaz bir şey oldu bizim için!"
"DAHA İYİSİNİ YAPMAK ZORUNDAYIZ"
"Daha iyisini yapmak zorundayız. Ligler arasında önemli farkla var. Biz oyuncuları geç tamamladık, hala gelişim aşamasındayız!
İlkay ve Singo geç geldi onlar takımın gerisinde. Çok fazla maç oynamadılar. Barış Alper uzun süre takımla olmadı! Icardi sakatlıktan döndü, o da kendi hazırlama aşamasında.
Rakiple kıyasladığımızda daha genç ve daha çok koşan bir takım. Koşu mesafeleriyle oyunu bozmaya çalışan bir takım olduklarını gördük. %60 topa sahip olduk, onlar topun arkasında koştu.
Hakemi hiç beğenmedim. Şampiyonlar Ligi'nde iyi hakemler var, bu hakem İtalya'dan gelmiş ama çok kötü kararlar verdi. Faulleri rakip lehine çaldı, bize hiç çalmadı! Genel performansını beğenmedim. Oyunu oynatmadı, devamlı durdurdu. 2-0 yapsak, maç farklı olabilirdi. Ayrıca 1-0 öndeyken, iki tane de çok net kaçırdık."
HÜRRİYET'İN USTA KALEMLERİ MAÇI DEĞERLENDİRDİ
Hürriyet Spor yazarları Uğur Meleke ve Mehmet Ayan, Frankfurt-Galatasaray mücadelesini köşe yazılarında değerlendirdi. İşte usta kelemlerin kritik değerlendirmeleri...
UĞUR MELEKE: HÜSRANIN TEK SORUMLUSU OKAN BURUK
Uluslararası arenada bir takımın seviyesini belirleyen temel kriterler vardır.
Bir tanesi şu: Eğer rakibiniz orta yuvarlağın az ilerisinden frikik kullanıyor ve siz dün Galatasaray’ın yediği 3’üncü golde olduğu gibi savunmanızı öne çıkarmıyor, ceza alanı ön çizgisine diziliyorsanız Şampiyonlar Ligi takımı olamazsınız. En üst seviyede yarışamazsınız. City’ye bakın, Barcelona’ya, PSG’ye bakın. Hepsinde duran top savunmasında aynı şeyi göreceksiniz. Uzaydan gelen orta sonucu frikik golü yemezler. Çünkü savunmayı öne çıkarırlar. Dün Galatasaray’ın 45+4’te yediği frikik golünde olduğu gibi ceza alanı ön çizgisine dizilme amatörlüğünü yapmazlar.
Yine uluslararası arenada bir teknik direktörün seviyesini belirleyen temel kriterler de vardır bana göre.
Bunların bir tanesi, belki birincisi, büyük maçlarda ani-büyük-panik kararlar almamak, sakin kalmak, en iyi bildiğin 11’le ve oyunla oynamaktır. Büyük hoca, büyük maçta sakin kalan hocadır. Bu sezon Galatasaray 5 resmi maça çıkmış, beşine de savunma göbeğinde Davinson-Abdülkerim başlamış. Savunma göbeği istikrar işidir, uyum işidir. Eğer sen 18 Eylül’de Devler Ligi ilk maçında Singo-Davinson ikilisiyle başlayacaksan, önce bunu ligde birkaç müsabakada test etmelisin. Bir savunma ikilisi ilk kez ilk 11’de Şampiyonlar Ligi’nde Almanya deplasmanında denenmez. Üstelik dün Singo’yu sağ, Davinson’u sol stopere koyarak, Galatasaray’ın en iyisi Davinson’un da ayarlarını bozdu Okan Buruk... Buruk, benzer bir hatayı geçen sezon Alkmaar önünde de yaptı. Makine düzenine zorla Cuesta’yı soktu, üçlü savunmaya döndü. Hüsranla veda etti Avrupa’ya. Büyük hoca, büyük maçlarda şaşırmaz. Sakin kalır.
SANE BEŞ ÖNEMLİ TOP KAYBI YAPTI
Büyük teknik adam olmak istiyorsanız bir başka önemli kriter de, etiketlere değil, performanslara vermektir formayı. Dün Leroy Sane neredeyse her topu ezdi, kritik noktalarda en az beş top kaybı yaparak arkadaşlarını çok zor durumlarda bıraktı. İkinci devreye çıkmaması gerekirdi, tam 66 dakika oyunda kaldı. Akıl almaz...
MEHMET AYAN: BU LİG AVRUPA KUPALARI İÇİN ANTRENMAN VEREBİLİR Mİ
Harika bir başlangıcın ilk yarı sonunda hüzünbaz bir kâbusa dönüşeceğini kimseler düşünemezdi.
Sallai’nin hücumda savunmada yıldızlaştığı 35 dakikada, öndeki hareketli oyuncularımızı çok doğru konumlayarak, topla az haşır neşir olup neticeye gitmeyi planladık. Gerek Yunus’un golünde, gerek Barış’ın sayılmayan kafa golünde tam da istediklerimiz oldu. Sane iştahlı, Yunus özgüvenli, Barış dönmüş, Sanchez yerini yadırgamamış, Singo 100. maçında gibiydi! Genç rakibin hareketli orta saha ve kanat oyuncularına koyduğumuz direnç değil bu maça, kalan 7 müsabakaya dair umut yeşertti. Sadece sorun, santrforumuz olmadığı için öndeki üçlümüzün pozisyon sadakatının bulunmayışıydı.
10 NUMARAYA ÜÇ TALİP
Yani, Sane de Barış da Yunus da 10 numara pozisyonuna adeta talipti. Orada buluştukları toplarla pozisyon üretme derdindelerdi! 36’ya kadar bu karmaşık düzen işe yaradı. Ne olduysa, Yunus’un hatasından kaynaklı o ilk gol sonrasında oldu. İkinci gol başlangıcında rakip yarı sahada kaptırılan top, üçüncü golde duran top “duramayışımız” umutlarımızı soyunma odasına taşımamıza 3 dakikada engel oldu. 53’te İcardi’yi oyuna alan, almak zorunda kalan Okan Buruk, orta sahayı Lemina’yı kenara alarak tamamen rakibe teslim etti. Tıpkı ilk 35 dakikada olduğu gibi bizi uyutan rakip, 66’da bulduğu golle tüm umutlarımızı yerlebir etti.
KONUMUZ LİGİN KALİTESİ
Galatasaray, Frankfurt’tan daha iyi oyuncu grubuna sahip! Yıldızları daha çok! Hocası da deneyimli. Ancak herhangi bir Türk takımı, orta sınıf bir Avrupa takımına göre çok dezavantajlı. Çünkü konumuz lig kalitesi. Temsilcimiz dün akşam kötüydü buna söz yok. Bu meselenin ağaç tarafı... Ormana gelince... İşte o Süper Lig... İki takımdan oluşan, makasın her sezon daha da açıldığı bir ortamda, bu ligin Avrupa’daki temsilcilerimize antrenman verebilmesi mümkün mü? İlk 35 dakikada karşılık verebildiğimiz oyuna 90 dakika direnç göstermemiz söz konusu mu? Bu seviyelerin tek belirleyicisi dayanıklılık! Bu lig bu antrenmanı size göre takımlarımıza verebiliyor mu? İçerideki hakem, MHK, TFF, transfer çalımları vs. tartışmalarımız bizi daha ne kadar dibe götürebilir ki! İçeride neyiz ki, dışarıda başarı bekliyoruz. Birbimizi yemekle doymuyoruz! Afiyet olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: