DOĞANIN ve EŞYANIN RUHUNU ANLATAN MESAJLAR GÜZ SEĞİRMELERİNDE .

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Hasan Buluç Atıkara kimdir?
16 Mayıs 1962 yılında Sinop'un Boyabat ilçesinde doğmuşum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Boyabat'ta yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü Eski Türk Dili Kürsüsünden mezun oldum. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde ''Dilbilim, Türkçe Dilbilim dalında master programına katıldım. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalıştım. Halen Kaş Çavdır Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmaktayım. Bekârım.
 
Yazarlık  hayatınız nasıl  başladı? Size öncülük eden bir isim  var mı? 
Lise yıllarında aruz vezniyle şiirler yazarak edebiyat dünyasına adım attım. Üniversite yıllarında şiir yazmayı sürdürdüm ama yayınlatmadım. Üniversiteden hocam Mehmet Kaplan'ın teşvik ve tavsiyelerine karşın herhangi bir dergide edebi bir ürün yayımlatmadım. Mehmet Kaplan bende yazarlık kumaşı olduğunu söylemişti ve gördüğüm rüyaları yazmamı istemişti, böyle bir öykü denemesi yazarak hocam Mehmet Kaplan'a verdim. Çok beğendi. Yazarlık deneyimimde Mehmet Kaplan hocam beni teşvik etti ama kendisinin tavsiyelerini dinlemedim. Yalnız şiir denemeleri yapmayı sürdürdüm. Yazdığım ve çok güçlü bulunan bir şiirimi Varlık Dergisi'ne gönderdim ama yayımlanmadı şiirim. Bunun üzerine şiir yazmayı bıraktım. Edebiyat öğretmenliği yapmam da beni yazı hayatından uzaklaştırdı.
 
Yazarken  nelerden  etkilenirsiniz? 
Yazarken daha çok günlük yaşamımdaki izlenim ve çağrışımlardan yararlanmaya çalışırım. Çocukluk anılarımda her yazar ve şair de olduğu gibi benim içinde tükenmez bir kaynaktır.
 
Okuyucu ile buluşan " Güz Seğirmeleri " isimli eserinizden bahseder misiniz? 
Bu yapıtımda Haiku nazım biçimini denedim. Haiku şiir biçimini büyük şiir geleneğimizde bulunan mani, rübai, tuyuğ, kıt'a gibi nazım biçimleriyle kaynaştırmayı düşündüm. Fakat Haikularda zorunlu olmayan uyakları fazlaca kullanarak Haikuyu kendi şiir geleneğimize yaklaştırmayı denedim. Ayrıca İslamiyet'ten önceki Türk şiirinin önemli özelliklerinden olan ''mısra başı kafiye''yi de kimi şiirlerimde denedim. Bunun günümüz Türk şiirinde bir ilk olduğunu düşünüyorum. Bu yapıttaki şiirlerimde doğa ve eşya karşısında duygulanımlarımı ifade etmeye çalıştım.
 
Güz Seğirmeleri " isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Güz Seğirmeleri, kitabımdaki güz mevsimiyle ilgili izlenim ve duygulanımlarımı, çağrışımlarını ifadeye çalışan şiirlerimden geliyor. Ayrıca göz seğirmesi sözcük öbeğini güz seğirmeleri biçiminde yazarak kitabıma başlık yaptım.
 
Güz Seğirmeleri " isimli eserinizin vermek istediği mesaj nedir?
Okuyucularıma, çoktandır unuttuğumuz doğayı ve bundan hareketle kendi iç doğasını hatırlamasını, doğayla avcı-toplayıcı atalarımız gibi yeniden bütünleşmelerini, ancak böyle mutlu olacakları iletisini vermeye çalıştım. Bir yandan da şeylerin, eşyaların ruhunu anlamaya çalışmaları mesajını da vermek istedim bu yapıtımla.
 
Güz Seğirmeleri " isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Okur, bu yapıtta doğanın ruhunun titreşimlerini duyacaktır, diye düşünüyorum.
 
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid 19 salgını yıllar sonra edebiyat eğitim ve öğretimi vermekten kısmen uzaklaştırarak edebiyat çalışmalarıma yeniden dönmemi sağladı. Bu yapıtımı Covid 19 sürecinde yazdım. Daha önce yayımladığım ''Boyabat Ağzı Sözlülüğü'' adlı yapıtımın gözden geçirilmiş yeni baskısını yazdım. Bu yapı şu an baskıya hazır durumdadır. Yine ''Boyabat ve Yöresi Ağızları Şekil Bilgisi ve Biçim Bilgisi'' adlı yapıtımı yazmaya başladım, şu anda bu yapıtın son düzeltmelerini yapıyorum.
 
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Haiku yazmayı sürdürüyorum, Haikulardan oluşan ikinci bir şiir kitabı hazırlıyorum. Bir roman denemem olacak ve küçürek öyküler kaleme alıyorum. Boyabat ağzıyla ilgili çalışmalarıma devam ediyorum, dil bilimiyle ilgili makaleler yazıyorum.