Öncelikle sizi tanımak isteriz. Ercüment ZÜNGÜR kimdir?
10 Temmuz 1990 yılında Van’ın Özalp ilçesinin Şehittepe köyünde doğdum. Altı çocuklu ailenin ikinci sıradaki çocuklarıyım. Babam tesisat ustası, annem ev hanımıdır. İlk ve ortaokulu Van’da, liseyi Mersin ve İstanbul’da, üniversiteyi de Edirne de okudum. Trakya Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği mezunuyum, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünü okudum. 2013 ten bu yana atandığım, Muş’un Bulanık İlçesinin bir köyünde öğretmenlik yapıyorum. Aynı zamanda aktif olarak belirli gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazarlık vasfından daha çok uzak olduğumu düşünüyorum, çok kaliteli ve değerli şahsiyetlerin bulunduğu bu camiada kendimi onlarla aynı isimde görmek haddimi aşan bir davranış olur. 2015’ten bu yana bir şeyler yazmaya çalışıyorum, Belki kendimi yalnız hissetmem ve kendime yakın gördüğüm kalemim ve kâğıdımın yanımda olması beni yazarlığa itti. Düşüncelerimi sözle ifade ederken pek kimsenin dinlememesi, karşı olduğum şeyleri değiştirmede gerekli yardımı alamamam, ülkemiz ve çocuklarımız için en doğrusu ne olur? bunun peşinden koşmam beni yazarlığa itti diyebilirim. Yazarlık konusunda bana öncülük eden pek kimse olmadı; reddedile edile, eleştiriler ala ala kendimi geliştirmeye çalıştım. Sezai Karakoç’u ve şu anda hayatta olmayan Yaşar Kemal’i yazarlık hayatımda örnek almaya çalışıyorum, onların güçlü kalemi ve mütevazı hayatları beni her zaman kendilerine hayran bırakmıştır.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Ben bir köy öğretmeniyim, etkilenebileceğim öyle süslü, masalsı yerler ve kişiler yok ama yaşadığım hayattan, vakit geçirdiğim öğrencilerimden ve bizden olan, kaynağını bizim Anadolu insanından alan her şeyden etkilendim diyebilirim. Daha da açıklayacak olursam; ‘’Sabah okula koşarak gelen; elleri üşümüş, ayakları çamurlu, saçları iki yana örülmüş, boncuk boncuk gözlerle size bakan o köy çocuklarından etkilendim. Sabah erkenden kalkıp tarlasına giden, hayvanını çayıra götüren, hayvanını sağan, yanınızdan geçerken selamını eksik etmeyen o koca yürekli köylülerden etkilendim. Memleketini bırakıp buralara gelen ve kaçmak yerine samimiyetle sevgisini, ömrünü ve tüm gücünü buraya döken öğretmenlerden etkilendim, “ diyebilirim.
Okul Kapısı isimli eserinizden bahseder misiniz?
Ben 2009 yılında ÖSS sınavına girdim ve o zamandan bu yana kendimin bir yarışın içinde olduğumun farkına vardım ve bu yarışın hayata karşı bir yarış olduğunu o anda anladım. Bir köy çocuğu olarak hayata karşı eleştirilerim oldu; niye daha iyi olmasın? Niye kalıplaşmış sistemlerin peşinden gidiyoruz? Neden kendimiz olamıyoruz? Neden hep devşirme sistemlere bağlı kalıyoruz?... gibi sorulara Okul Kapısı adlı eserimde hem cevaplar verdim hem de bunlara olabilecek en doğru çözümler yazmaya çalıştım. Bir eğitimci olarak yaptığım eleştiri ve çözümleri okul, köy insanı ve köy öğretmeni etrafında birleştirmeye çalıştım. Okul Kapısı adlı eserim gayet anlaşılır ve bir çırpıda okunabilecek şekilde yazılmıştır. Kitabımın amacı; kendimizin farkına varmak ve bizden olanı kendimizle birlikte geliştirerek yaşatmaktır.
Okul Kapısı isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Ben eğitimciyim, inancım eğitimle başla der, Allah insanı önce eğitimle imtihan etti… Okulu sadece dört duvarlı bir bina gibi görmedim; okul, dünyanın ta kendisidir ve kapısı ise kalbimize ruhun üflendiği andır. Kitabıma bu ismi verirken bu inandığım değerleri ve hayatın bana yüklediği bu eğitimci misyonunu kalbimde hissede hissede verdim.
Okul Kapısı isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Cevap vermekte zorlanacağım bir soru bu, çünkü bilemem ki kimin kitabımı hangi duyguyla okuyacağını, bilemem ki kimin beğendiğini, kimin başucuna koyduğunu, kimin göğsünde tuttuğunu, kimin kitaplığının en gözde rafına koyduğunu… Ya da kimin beğenmediğini, kimin elinin tersiyle ittiği, kimin dizinin altında tuttuğunu… Ama ben kendimi bir okur olarak hissettiğim zaman: Bir gün yolunuz bir köyün önünden geçerse sadece orayı bir köy olarak değil; içindeki insanları, yaşantılarını, mücadelelerini hayal edeceksiniz… Okula giden o köy çocuklarını, onlarla okulun bahçesinde oyun oynar gibi hayal edeceksiniz… Kendinizden olanın farkına varacaksınız… Yamalı eğitimlerin bizden aldıklarını ve bizden olanın aslında bize ne kadar çok yakıştığını hayal edeceksiniz.
Okul Kapısı isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Bu sorunuza cevap vermek belki okuru baskı altında bırakabilir. Çünkü herkes aynı mesajı aynı cümlelerle çıkarmayacaktır. Kafalarında benim burada verdiğim cevapla kitaba başlamaları, onlara vereceğim bir zarar olur. Ama yüzlerce yıllık tarihimize sahip çıkmanın önemi, kim olduğumuzun farkına varılmasını, sadece süslü şehirlerden, gösterişli yerlerden, deniz kıyılarından değil; köylerimizle, köylülerimizle, Anadolu’muzun her karış toprağı ile bir olduğumuzun farkına varılmasını istedim. Çocuklarımızın ne kadar değerli olduğunu ve onlara en laik eğitimin nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Uzun bir süredir üzerinde çalıştığım bir romanım var, bitti sayılır ama yayınlatma konusunda aceleci olmayacağım ve 2022 yılının ilk aylarını bekleyeceğim. Şimdilik aklımı yorduğum bir projem var ve bu proje dahilinde görev yaptığım okulu öğrencilerimiz için daha nasıl iyi hale getirebilirim düşüncesi var. Önceliğim her zaman öğrencilerim olmuştur, yaptığım çalışmalarda bu önceliğime her zaman dikkat etmişimdir. Bu nedenlerden ötürü benim için yeni çalışma; her yıl öğrencilerim daha rahat olsunlar ve daha yapıcı şekilde öğrensinler diye, geliştirilmiş yeni bir ortam ve yeni bir düzen yaratmak olmuştur.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Galiba pandemi sürecini en iyi şekilde fırsata çevirmeye çalışanlardan biriyim. Virüsün bizi sokmaya çalıştığı kalıba karşı asla kaderime razı olmadım. Pandemi süresince eğitim ile ilgili yazdığım yaklaşık 20 adet köşe yazım, gazetelerin köşelerinde paylaşıldı. Daha çok kendimle baş başa kaldım, kendimi daha iyi bir şekilde dinledim ve daha iyi bir şekilde anladım. Çocuklarımız için en doğru olduğunu düşündüğüm ne varsa yazıya döktüm. Okul Kapısı adlı eserimi ve ismini şimdilik vermek istemediğim eserimle daha iyi bir şekilde ilgilenme fırsatı yakaladım. Bunların dışında, Milli Eğitim Bakanlığımızın yaptığı bazı çalışmalara uzaktan da olsa online şekilde katılma fırsatım oldu. Aynı zamanda pandemiden ötürü dışarıya çıkamayan yaşlı insanlara kaymakamlığımızın görevlendirmesiyle ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Hastalanmamaya dikkat ederek köydeki öğrencilerimle daha çok bir araya gelme ve onlara faydalı olma yollarını aramaya çalıştım. Çok uzatmadan bu sorunuza vereceğim cevap da, samimiyetle bu şekilde olsun.
BU KİTAP OKUL KAPISINA ÇIKAR
Cihat DÜNDAR, eğitimci-yazar Ercüment Züngür ile sizin için konuştu. Okul Kapısı isimli kitabı üzerine değerlendirmelerde bulunan Züngür, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi: Virüsün bizi sokmaya çalıştığı kalıba karşı asla kaderime razı olmadım. Eserimle daha iyi bir şekilde ilgilenme fırsatı yakaladım. Öğrencilerinin daha iyi bir eğitim alması için elinden geldiğince çaba sarf eden, üreten bir kişilik olduğunu öğrendiğimiz Ercüment Züngür, Yazarken kendisini etkileyenlerin yanı sıra yeni çalışmalarını da anlattı ve bir itirafta bulundu: ömrünü ve tüm gücünü buraya döken öğretmenlerden etkilendim.’’
Yayınlanma :
28.06.2021 20:44
Güncelleme :
28.06.2021 20:44
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: