Umudun yılı olan 2023 de Türkiye’nin 100. yıl mutluluğunu yaşamanın hayalini kurarken, başımıza gelecek felaketlerden haberimiz yoktu. Her şey güzel giderken içimiz ve yüreğimizi yakacak olayın habersiziydik.
6 Şubat sabah saatlerinde 7.8 büyüklüğünde depremle gözlerimizi sokaklarda açtık. Keşke 2022’de kalsaydık dediğimiz zamanların içini dışarıda ve soğukta titreyerek hissettik. Deprem ki ne deprem. Başta Gaziantep olmak üzere 6 il hezeyana uğradı. Hayat bu ya, yaşarken bir ders niteliğinde cezanın ortasında bırakıldık, yüce Allah tarafından.
Yakınlarımız kaybettik. Bu defa “HÜZÜN AŞI BİZLERIN KAZANINDA KAYNIYORDU.” Acı ki ne acı? Türk milleti olarak canla başla sırt sırta vererek bu acının da üstesinden geleceğimizi biliyordum. Millet olarak sırt sırta vererek geldik de eksik yanlarımız hep boş kaldı. Kiminin sevgilisi, kiminin annesi babası en yakınları vedalaşmadan çekip gitti. Acının tarifi yok. Toparlayacağız başka çaresi yok diyerek toparlandık. Hangi acıyı yazsam bir yanımız hep eksik kalıyor. 2024’ün mutluluk, aşk, şans ve güzel günler getirmesi dileklerimle. Mutlu yıllar.
Yorumlar
Kalan Karakter: