Avrupa genelinde hissedilen kavurucu sıcak hava dalgası, milyonlarca insanı sıcaklıklara uyum sağlamaya zorluyor. Geceleri bile sıcaklıkların 32 santigrat derecenin altına düşmediği bazı bölgelerde, iklim değişikliğinin etkileri giderek daha belirgin hale geliyor.
Aşırı sıcaklara rağmen Avrupa'da klimalar hala oldukça nadir. ABD'deki evlerin neredeyse %90'ında klima bulunurken, Avrupa'da bu oran yaklaşık %20. Birleşik Krallık'ta evlerin sadece %5'i, Almanya'da ise %3'ü soğutma sistemlerine sahip.
Türkiye’de ise 2024 TÜİK verilerine göre evlerde klima kullanım oranı %32, iş yerlerinde ise %50’yi geçti.
BU ZAMANA KADAR İHTİYAÇLARI YOKTU AMA…
Bunun temel nedeni, Avrupa'nın, özellikle kuzey bölgelerinin, tarihsel olarak uzun süreli aşırı sıcaklara ihtiyaç duymaması. Uluslararası Enerji Ajansı Enerji Verimliliği ve Kapsayıcı Geçişler Ofisi Başkanı Brian Motherway, "Avrupa'da klima geleneğimiz yoktu çünkü nispeten yakın zamana kadar büyük bir ihtiyaç değildi" diyor.
Bu durum, klimanın geleneksel olarak bir lüks olarak görülmesine yol açtı, zira kurulumu ve işletmesi pahalı olabiliyor. Birçok Avrupa ülkesinde enerji maliyetleri ABD'ye göre daha yüksekken, gelirler genellikle daha düşük.
Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana enerji fiyatları daha da yükseldi; AB, Rus petrol ve gazına olan bağımlılığını aşamalı olarak sona erdirmek için adımlar atıyor. Fiyatlar 2022'deki ilk enerji krizinden bu yana istikrara kavuşmuş olsa da bir klima ünitesini çalıştırmanın maliyeti birçok Avrupalı için hala ulaşılmaz durumda.
MİMARİ VE BÜROKRATİK ENGELLER
Güney Avrupa'daki bazı binalar, kalın duvarları, güneşi içeri almayan küçük pencereleri ve hava akışını maksimize edecek tasarımlarıyla sıcaklar düşünülerek inşa edilmişti. Bu, binaların daha serin kalmasına yardımcı oldu ve yapay soğutma ihtiyacını azalttı. Ancak, Avrupa'nın diğer bölgelerindeki evler sıcaklar göz önünde bulundurularak tasarlanmadı.
Motherway, "Yazın nasıl serin kalacağımızı düşünme alışkanlığımız yoktu. Bu gerçekten nispeten yeni bir olgu" diyor.
1900’DEN ÖNCE İNŞA EDİLEN ÇOK SAYIDA YAPI VAR
Kıtadaki binalar genellikle daha eski ve klima teknolojisi yaygınlaşmadan önce yapıldı. Kaydedilen en sıcak haziran ayını geride bırakan İngiltere'de, her altı evden biri 1900'den önce inşa edilmiş.
Motherway, eski evlere merkezi soğutma sistemleri kurmanın imkânsız olmasa da daha zor olabileceğini belirtiyor. Birleşik Krallık'taki Air Conditioning Company direktörü Richard Salmon ise, "Daha büyük bir sorun genellikle bürokratik engeller" diyor. Salmon, Birleşik Krallık yetkililerinin, özellikle koruma altındaki bölgelerde veya tarihi binalarda, dış ünitelerin görsel görünümü nedeniyle klima kurulum başvurularını sık sık reddettiğini belirtiyor.
İKLİM HEDEFLERİ VE ÇEVRESEL KAYGILAR
Avrupa'nın 2050 yılına kadar ‘iklim nötr’ olma taahhüdü de yaygın klima kullanımına karşı bir faktör. Klimalar sadece enerji oburu olmakla kalmıyor, aynı zamanda dışarıya ısı yayıyor. Paris'teki klima kullanımını inceleyen bir araştırma, dış sıcaklığı yaklaşık 2 ila 4 santigrat derece artırabileceğini ortaya koydu. Bu etki, Avrupa'nın genellikle yoğun şehirlerinde özellikle şiddetli hissediliyor.
Bazı ülkeler klima kullanımını sınırlayıcı önlemler de getirdi; İspanya, 2022'de kamuya açık yerlerdeki klimaların enerjiden tasarruf etmek amacıyla 27 santigrat derecenin altına ayarlanmamasını öngören kurallar yürürlüğe koydu.
DEĞİŞEN TUTUMLAR VE GELECEK İKİLEMİ
Ancak, kıtanın dünyanın geri kalanından iki kat daha hızlı ısınan bir iklim sıcak noktası haline gelmesiyle birlikte, Avrupa'daki klima konusundaki tutumlar ve endişeler değişiyor. Kıta, enerji yoğun klimaları benimseme ve bunun getirdiği olumsuz iklim etkileriyle yüzleşme ya da giderek ısınan geleceğiyle başa çıkmak için alternatif yollar bulma ikilemiyle karşı karşıya.
UK Green Building Council Direktörü Yetunde Abdul, "Evlerimizin sadece soğuğa değil, giderek daha acımasız hale gelen sıcaklığa da dayanıklı olması gerekiyor" diyor.
Avrupa'da klima kullanımının arttığına dair açık işaretler var. Bir Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporu, AB'deki klima ünitesi sayısının 2050 yılına kadar 275 milyona çıkmasının muhtemel olduğunu, bu rakamın 2019'daki sayının iki katından fazla olduğunu ortaya koydu. Air Conditioning Company'den Salmon, klima talebinin "son beş yılda konut taleplerinin üç katından fazla arttığını" belirtiyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ KÖTÜLEŞTİREN BİR KISIR DÖNGÜ
Oxford Üniversitesi’nden Doçent Radhika Khosla, fosil yakıtla çalışan klima kullanımının gezegeni ısıtan kirliliği artırdığını ve bunun da sıcaklıkları artırarak "iklim değişikliğini kötüleştiren kısır bir döngüyü" beslediğini belirtiyor.
IEA'dan Motherway, aşırı sıcakların ve sağlık üzerindeki etkilerinin artmasıyla Avrupa'da klima konusundaki zihniyetlerin kuşkusuz değişeceğini söylüyor. Buradaki asıl zorluk, potansiyel olarak büyük iklim etkilerini azaltmak için soğutma sistemlerinin verimliliği konusunda güçlü düzenlemeler yapıldığından emin olmak.
Motherway, "Çünkü bugün satılan her klima, önümüzdeki on veya yirmi yıl boyunca enerji kullanımını ve emisyonları kilitliyor. Bu yüzden bunu baştan doğru yapmamız önemli" diye ekliyor.
CNN'in 'European summers are getting brutally hot. So why is air conditioning so rare?' başlıklı haberinden derlenmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: