Binlerce yıldır insanlığın hayranlıkla baktığı piramitler, sırları ve kusursuz mimarileriyle uygarlık tarihinin en büyük bilmeceleri arasında yer alıyor. Antik dünyanın bu dev yapıları hem bilim insanları hem de meraklılar için her dönem bitmeyen bir araştırma konusu oldu.
Giza Platosu’ndaki piramitler ise özellikle gizemli geçitleri, astronomik hizalamaları ve hâlâ tam olarak çözülememiş inşa teknikleriyle dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın ilgisini çekmeye devam ediyor. Şimdi ise Mikerinos Piramidi’nde yapılan son keşif, bu kadim yapıların hâlâ sakladığı büyük sırların olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
4 BİN 500 YILLIK SIR: MİKERİNOS PİRAMİDİ’NDE YENİ BİR KAPI MI VAR?
MÖ 2510 yıllarında inşa edilen ve yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip olan Mikerinos Piramidi, Giza platosunun simgesi olan Keops ve Kefren piramitlerine göre daha küçük olsa da tarihsel değeri son derece büyük.
Bugün ise piramidi çevreleyen tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Münih Teknik Üniversitesi (TUM) ile Kahire Üniversitesi’nden uzmanlar, piramidin doğu cephesinde yer alan, modern çağda şimdiye dek fark edilmemiş düzgün cilalanmış granit blokların ardında olağanüstü yapısal anomaliler keşfetti.
Prof. Dr. Christian Grosse, yapılan çalışmaların sonuçlarını “Giza’da son derece önemli bir bulgu” sözleriyle tanımladı. Grosse, “Geliştirdiğimiz test metodolojisi, piramidin iç yapısının doğası hakkında oldukça kesin sonuçlara ulaşmamıza imkân tanıyor. İkinci bir giriş hipotezi giderek güçleniyor” diye konuştu.
RADAR, ULTRASON VE ELEKTRİKSEL TOMOGRAFİ İLE TARANDI
Araştırmacı ekip piramidin granit yüzeyine herhangi bir zarar vermemek için radar taraması, ultrason görüntüleme ve elektriksel direnç tomografisi (ERT) gibi ileri teknolojili ve tamamen invaziv olmayan yöntemler kullandı. Bu üç yöntemin bir arada kullanılmasıyla, yüzeyin arkasında farklı yüksekliklerde iki ayrı boşluk tespit edildi:
Tespit Edilen Anomaliler
Birinci boşluk:
Derinlik: 1,4 metre
Yükseklik: 1 metre
Genişlik: 1,5 metre
İkinci boşluk:
Derinlik: 1,13 metre
Boyutlar: 0,9 x 0,7 metre
Bu boşlukların düzeni, araştırmacılara göre “ikinci bir giriş ihtimalini güçlendirecek biçimde” konumlanmış durumda. Özellikle piramidin doğu tarafında, zemine yakın noktada yer alan 4 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğinde dikdörtgen bir alan, olası bir giriş kapısının yerini işaret ediyor.
NEDEN DOĞU CEPHESİ?
Uzmanları bu bölgeye yönlendiren en dikkat çekici ipuçlarından biri ise doğu cephesindeki alışılmadık derecede pürüzsüz granit bloklar oldu.
Piramidin kuzey cephesindeki ana girişte benzer granit taşlar bulunuyor. Doğu cephesindeki taşların da aynı şekilde cilalı olması, araştırmacılara göre antik dönemde buraya da bir giriş yapıldığını, sonradan kapatıldığını ya da zamanla unutulduğunu gösteriyor.
Bu teori aslında yeni değil. Bağımsız araştırmacı Stijn van den Hoven, 2019 yılında Mikerinos Piramidi’nin ikinci bir girişe sahip olabileceğini öne sürmüştü. Ancak o dönemde buna dair fiziksel veri bulunamadığı için hipotez kayda değer bir karşılık bulmamıştı. Şimdi ise bilimsel verilere dayanan bulgular, bu görüşü yeniden güçlendirdi.
KEŞFEDİLMEMİŞ ODALAR OLABİLİR
Bugün turistler piramidin içine girip mezar odalarını, koridorları ve çeşitli nişleri gezebiliyor. Ancak doğu cephesinde tespit edilen bu anomaliler, piramit içinde henüz keşfedilmemiş odalar ya da geçitlerin var olabileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, kullanılan teknolojilerin nüfuz derinliğinin sınırlı olduğunu ve tespit edilen boşlukların piramidin ne kadar içine uzandığının tam olarak belirlenemediğini vurguluyor. Bu nedenle analizlerin, arkeolog ve mühendislerden oluşan daha geniş bir bilimsel komite tarafından değerlendirilmesi planlanıyor.
Çalışmanın bulguları, bilimsel dergi NDT & E International’da yayınlandı ve sonuçlar, piramidin doğu cephesinde daha önce hiç rapor edilmemiş yapısal anomalilerin ilk kez doğrulandığını ortaya koydu.
YARIM KALAN BİR HİKÂYE: MENKAURE’NİN KAYIP LAHİTİ
Mikerinos Piramidi, tarihçiler için yalnızca yapısal ya da mimari bir muamma değil; aynı zamanda büyük bir kaybın da simgesi. Firavun Menkaure’ye ait olduğu düşünülen lahit, 1830’larda British Museum’a götürülmek üzere gemiye yüklenmişti.
Ancak taşıma işlemini yapan Beatrice adlı ticaret gemisi, 13 Ekim 1838’de Malta’dan ayrıldıktan sonra esrarengiz biçimde ortadan kayboldu. Gemi ve içindeki paha biçilemez lahit bir daha bulunamadı.
Bu nedenle Mikerinos Piramidi’nin içinde bugün firavuna ait hiçbir orijinal cenaze kalıntısı yer almıyor. Yeni keşfedilen boşlukların firavunun kayıp mezarına dair yeni bir ipucu barındırıp barındırmadığı ise bilim dünyasında büyük bir merak konusu.
İNSANLIĞIN EN BÜYÜK BİLMECE ALANI: GİZA KOMPLEKSİ
Kahire’nin batısındaki Giza platosu, Büyük Sfenks ve Keops, Kefren, Mikerinos piramitlerine ev sahipliği yapıyor. Bu yapılar, inşa teknikleri, astronomik hizalamaları ve gerçek kullanım amaçlarının hâlâ tartışmalı olması nedeniyle arkeoloji, mühendislik ve antropolojinin ortak ilgi alanı olmaya devam ediyor.
Her üç piramidin de belirli yıldız takımlarıyla hizalı olduğu bilinirken, kullanılan devasa taş blokların nasıl taşındığı ve kusursuzca nasıl yerleştirildiği hâlâ cevaplanmamış sorular arasında.
Mikerinos Piramidi’ndeki yeni bulgular, belki de bu gizemlerin bir kısmını açığa çıkaracak yeni keşiflerin başlangıcı olabilir.
FİRAVUNLARIN SONSUZLUK YOLCULUĞU: KRALLAR VADİSİ
Giza Piramitleri kadar ünlü bir diğer bölge ise Yukarı Mısır’da yer alan Krallar Vadisi. MÖ 1550-1069 dönemlerinde hüküm süren 18-20. Hanedan firavunlarının çoğu bu bölgede, kayalara oyulmuş derin mezarlara gömüldü. Mezar duvarlarında Kapılar Kitabı, Mağaralar Kitabı gibi kutsal metinlerden sahneler bulunuyor. Bu metinler, antik Mısır’ın ölüm inancı, ruhun yolculuğu ve firavunların tanrılarla ilişkisi hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Krallar Vadisi’nin en ünlü mezarı kuşkusuz Tutankhamun’un mezarı. 1922’de Howard Carter tarafından bulunan mezar, neredeyse el değmemiş durumuyla dünya tarihinin en önemli arkeolojik keşfi olarak kabul ediliyor.
TÜM BUNLAR ARKEOLOJİDE YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI MI?
Mikerinos Piramidi’nin doğu cephesinde tespit edilen hava dolu anomaliler, bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Araştırmacılar, ikinci bir girişin varlığını doğrulamaya hiç olmadığı kadar yaklaşmış durumda. Eğer hipotez doğrulanırsa, bu keşif hem Giza piramitlerinin mimarisine hem de antik Mısır’ın mezar geleneklerine dair yeni bilgiler sunabilir. Arkeolojik incelemelerin devam etmesiyle birlikte, Mikerinos Piramidi’nin üzerindeki 4.500 yıllık gizem yavaş yavaş çözülmeye başlayabilir.
Daily Mail’in “Scientists are baffled to discover mysterious 'voids' in the third-largest pyramid of Giza - as scans suggest they could be a secret entrance” başlıklı haberinden derlenmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: