İtalya’nın son yıllarda uygulamaya koyduğu ‘1 Euro’ya ev’ projeleri, özellikle Avrupa’da gündem yaratmaya devam ediyor.
Bu uygulamanın temel amacı, ülkenin kırsal kesimlerinde, terk edilmiş ve yıllar içinde çürümeye yüz tutmuş yapıların yeni sahipler aracılığıyla onarılması ve böylece bölgenin sosyo-ekonomik olarak canlandırılması. Hükümet destekli bu programlar, daha çok Sicilya, Sardinya, Toskana ve Calabria gibi bölgelerde hayata geçiriliyor.
İtalya’daki yerel yönetimler, söz konusu mülkleri sadece sembolik bir ücretle genellikle 1 Euro karşılığında satıyor. Ancak alıcılar bu evleri aldıktan sonra belli bir süre içerisinde yenileme taahhüdünde bulunmak zorundalar.
Yani bu program, aslında ev sahibi olmaktan çok, kapsamlı bir restorasyon ve yerleşim projesi olarak düşünülmeli. Dolayısıyla, cazip görünen bu fırsatın altında ciddi bir emek ve maliyet yükü yatıyor.
İtalya’nın ardından, sembolik fiyatlı ev satışları Avrupa’nın diğer ülkelerinde de ilgi çekici projelere dönüşmüş durumda. Örneğin Hırvatistan’ın Legrad köyü, genç nüfusu geri çekmek amacıyla terk edilmiş mülkleri yalnızca 1 Euro karşılığında satışa sunarken, alıcılardan uzun süreli ikamet ve tadilat taahhüdü isteniyor. Fransa’da ise Saint-Amand-Montrond gibi yerleşimlerde 1 Euro’ya ev satışları gerçekleştirilirken, mülk sahiplerinin bu evlerde ikamet etmeleri ve kısa süre içinde onarıma başlamaları şart koşuluyor. İrlanda’da farklı bir model izleniyor; hükümet batı kıyılardaki kırsal adalarda terk edilmiş evleri restore etmek isteyenlere 84 bin Euro’ya kadar hibe desteği sağlanıyor. Bu projeler hem kırsal alanları canlandırmayı hedefliyor hem de yeni yerleşimciler için düşük maliyetli yaşam fırsatları sunuyor.
1 EURO’YA İKİNCİ EVİNİ ALDI AMA…
Bu sıra dışı projeye katılan isimlerden biri de İngiliz antika tüccarı George Laing. 32 yaşındaki Laing, ilk evini 2022 yılında Sicilya’nın Mussomeli kasabasında satın aldı. Başlangıçta yalnızca bir deneyim ve yatırım fırsatı olarak gördüğü bu süreç, zamanla hayatını şekillendiren bir yolculuğa dönüştü.
Laing, Mussomeli’deki ilk evini tamamen kendi elleriyle onarmaya başladı. Londra’da klasik 9-5 düzeninde çalışan biri olarak başlayan hikâyesi, bugün İtalya’da yarı zamanlı yaşayan, kendi işini kurma yolunda ilerleyen bir girişimciye dönüştü.
Laing, ikinci 1 Euro’luk evini de bu yıl temmuz ayında satın aldı. Bu girişimi artık tek seferlik bir deneyim olmaktan çıktı; ciddi bir yaşam biçimine dönüştü.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
George Laing (@george_laing_)'in paylaştığı bir gönderi
1 EURO’NUN GERÇEK BEDELİ GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL
Pek çok kişi için bu tür evlerin 1 Euro’ya satılması, neredeyse gerçek olamayacak kadar iyi bir fırsat gibi görünebilir. Ancak George Laing’in deneyimi, bu sürecin hiç de basit ya da ucuz olmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Laing’in verdiği bilgilere göre, 1 Euro ödeyerek evin tapusunu almak sadece sürecin başlangıcı. Gerçekte karşılaşılan ilk masraflar şu şekilde:
Acenta ücreti: Yaklaşık 500 Sterlin
Noter ve tapu devri: 2800 Sterlin
Enerji sertifikası: 200 Euro civarında
Kat planı ücreti: 80 Euro
Su Aboneliği ve şebeke bağlantısı: Toplamda 1400 Euro’ya kadar çıkabiliyor
Laing, bu tür evlerin çoğunda elektrik, su veya sıhhi altyapının ya hiç bulunmadığını ya da tamamen işlevsiz olduğunu vurguluyor. Hatta ilk evinde yıllardır kimsenin yaşamadığını ve evin içinden tam beş kamyon dolusu çöp çıkarıldığını ifade ediyor. Bu süreci şu sözlerle özetliyor: “Bu işin bedeli çok daha ağır, her şey anlatıldığı gibi değil.”
Bu detaylara bakıldığında, 1 Euro’ya ev sahibi olmak fikri oldukça yanıltıcı bir hal alıyor. Aslında alıcılar için masraflar 4 bin sterlini bulabiliyor, ki bu da sadece mülkü resmî ve hukuki olarak teslim almak için gereken minimum tutar.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
George Laing (@george_laing_)'in paylaştığı bir gönderi
‘ÇATIYI BİLE KENDİM YAPIYORUM’
George Laing, profesyonel bir müteahhit ya da iç mimar değil. Ancak sınırlı bütçesi nedeniyle hemen her şeyi kendi başına yapmayı öğrenmiş. YouTube videoları izleyerek temel sıva, su tesisatı, elektrik bağlantısı ve hatta çatı onarımı gibi işleri öğrenmiş ve uygulamış.
İlk evinde harcamayı planladığı 15 bin sterlinlik bütçeyi, çeşitli tasarruf yöntemleriyle 5 bin sterlinin altına çekmiş. Özellikle yerel esnaftan malzeme temin ederken esnaf indirimi almak, inşaat sonrası fazla kalan malzemeleri bedelsiz temin etmek ve bazı işleri ikinci el ürünlerle çözmek gibi yöntemlerle maliyeti düşürmüş.
İkinci evi için belirlediği bütçe ise yaklaşık 10 bin Euro. Fakat George, bu evin ilkine göre daha iyi durumda olduğunu belirterek, bu rakamın yarısına yenileme işini tamamlayabileceğini düşünüyor. “Çatıyı bile kendim yapıyorum” diyen Laing, günde saatlerce fiziksel işçilik yaparak zamanla ustalaştığını ifade ediyor.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
George Laing (@george_laing_)'in paylaştığı bir gönderi
VİZE KISITLAMALARI HAYATI ZORLAŞTIRIYOR
İtalya’da mülk sahibi olmanın bir diğer görünmeyen maliyeti de seyahat ve vize kısıtlamaları. Brexit sonrası, AB vatandaşlığı olmayan İngilizlerin Schengen bölgesinde sadece 180 günde 90 gün kalma hakları bulunuyor. Bu durum George Laing’in projelerini hem zamansal hem de mali açıdan zorlaştırıyor.
Seyahat sürelerinin sınırlı olması, projeleri yavaşlatırken aynı zamanda sürekli uçak bileti, konaklama ve yaşam masraflarını da beraberinde getiriyor. “Her şey birikiyor. Uçuşlar, yemek, konaklama… Tüm harcamaları kendim karşılıyorum ve bu çok yorucu bir süreç” diyor George Laing.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
George Laing (@george_laing_)'in paylaştığı bir gönderi
DEHB İLE MÜCADELE
George Laing’in karşılaştığı bir diğer zorluk ise dil engeli. İtalyanca bilmeyen George, yerel halkla iletişim kurmak için sürekli Google Translate kullanmak zorunda kalıyor. Bu durum zaman zaman yanlış anlaşılmalara neden olduğu gibi, sosyal anlamda yalnızlık hissini de artırıyor.
Ayrıca dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile yaşadığını açıklayan Laing, bilgileri öğrenme ve uygulama sürecinde ekstra çaba sarf ettiğini ifade ediyor. Buna rağmen vazgeçmemesi ve ilerleme kaydetmesi, onun azmini ve kararlılığını gösteriyor.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
George Laing (@george_laing_)'in paylaştığı bir gönderi
YENİ HEDEFLER: KİRALAMA, TİCARET VE BÜYÜK PROJELER
George Laing için bu süreç artık bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Gelecekte bu evleri kısa dönemli kiraya vermeyi, Airbnb gibi platformlarla gelir elde etmeyi ve hatta Mussomeli’de bir antika dükkânı açmayı planlıyor. Londra’daki yaşamını geride bırakan Laing, artık Sicilya’da bir topluluk oluşturmanın ve kendi işinin patronu olmanın hayalini kuruyor.
Bununla da yetinmeyen George Laing’in daha büyük hedefleri de var: Londra’dan Sicilya’ya sponsorlu bir yürüyüş planlıyor. Bu yürüyüş ile hem kitle fonlaması toplamayı hem de bu fonla daha büyük restorasyon projelerine girişmeyi planlıyor. “Bir gün birkaç büyük mülk alıp çok daha kapsamlı işler yapmak istiyorum” diyor.
George Laing’in hikâyesi, 1 Euro’luk ev projelerinin yüzeyde ne kadar cazip görünse de, altına inildiğinde ciddi bir maliyet, emek ve özveri gerektirdiğini gözler önüne seriyor. Bu tür projelere ilgi duyanlar için en büyük ders belki de şu: Sadece maddi hazırlık değil, aynı zamanda zaman, fiziksel güç ve zihinsel dayanıklılık da bu işin ayrılmaz bir parçası.
Daily Mail’in ‘I've just bought my second one euro house in Italy - this is how much it REALLY costs to own one’ başlıklı haberinden derlenmiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: