NE OLURSA BİZE VE ÇOCUKLARIMIZA OLSUN,
İNSANLIK KURTULSUN!
Biz mi kimiz?
Sağlık çalışanı.
Çocuklarımız mı kim?
Sağlık çalışanı çocukları.
Pandemi sürecinin başından beri ne bize ne de çocuklarımıza değer verilmemesine içerledik durduk.
Herkes evinde, çocukları yanlarında güvende deyip içten içe kıskandık.
Derslerini kontrol edebiliyorlar, başbaşa kahvaltı yapabiliyorlar, izole yaşayıp hem kendilerini hem de evlatlarını koruyabiliyorlar deyip, üstüne üstlük birde bakıcı bile bulamayınca veryansın ediyorduk.
Okullar açılsın. Her yer açılsın. Yasaklar bitsin. Herkes eşit olsun diyorduk.
Sağlık çalışanı olarak bizim ve çocuklarımızın ne suçu var diyorduk.
İçimizdeki haset ses Memur, Öğretmen, Öğrenci, herkes bizim gibi sabah erken kalkıp işine gitsin, biz nasıl tedbir alıyorsak onlarda alsın diyordu.
Hafta sonları Avm'ye, çarşıya gidip yıkana yıkana renkten renge giren formamızın yenisini alabilelim diyordu.
Market dışında mağaza da görelim artık diyordu. Diyordu da diyordu.
Ama artık demiyor, diyemiyor.
Gerçekleri birebir yaşayan, acılara üzüntüleri birebir şahit olan hasetliğe fırsat vermeyen diğer iç sesimiz dedirtmiyor.
Okullar açıldı, her yer açıldı.
Ne oldu. Renkler al al mor oldu. Avm'ler, Okullar, Cafeler doldu, Hastaneler dolup taştı. (Yine bize oldu diyemiyorum.)
Kendi çocuklarımızla birlikte binlerce kuzularımız hastalanmaya, vaka sayıları artmaya başladı.
COVID-19 için en başından beri çocuklarımız için içimiz rahattı. Daha az bu hastalığa yakalanıyorlar, hemen hemen hastalığı ayakta geçiriyorlar ve iyileşiyorlardı.
Son zamanlarda da COVID-19 enfeksiyonunun çocuklarda çok farklı, çok ağır bir tabloya yol açtığına dair raporlar gelmeye ve vakalar gözlenmeye başladı.
Bunun yanısıra COVID-19’dan kaynaklı çocuklarda çoklu sistemli inflamatuar sendrom (MIS-C) tanısında bir artış olduğu vurgulanmaya başlandı.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkez, (ABD,CDC) , MIS-C hastalığının kalp, akciğerler, böbrekler, beyin, deri, gözler veya gastrointestinal organlar dahil olmak üzere pek çok farklı organın iltihaplanabileceği bir tablo olarak tanımlamaktadır.
MIS- C Hastalığında görülebilecek belirtiler çok farklıdır. Bu belirtiler, Göğüs ağrısı, yan ağrısı, solunum sıkıntısı, Baş ağrısı, bilinç durumunda değişiklik, kaşıntılı veya kaşıntısız döküntü, dudaklarda kızarıklık, çatlama, şişme, çilek dili, ekstremitelerde şişlik, ekstremite uçlarında cilt soyulması, konjonktivit, ateş, kas ağrısı, kemik ağrısı, taşikardi, hipotansiyon, dolaşım bozukluğu, lenf bezi büyüklüğü şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Asıl daha önemlisi COVID-19 tanısı almamasına rağmen COVID-19’lu hastayla teması olan çocuklarda da MIS-C hastalığı olabilmektedir. Bu sebeple COVID -19 tanılı hastaya temasta bulunan çocuğun MIS-C hastalığına yakalanma riski vardır.
MIS-C hastalığı; COVID-19 ile ilişkili bir durum olup,
‘’COVID-19 çocukları etkilemez’’ ,
“Çocuklar COVID-19'u kolay atlatır”
şeklinde etrafımızda duyduğumuz pek çok sözün ne kadar yanlış bir inanış ve bilgi olduğunu kanıtlıyor.
Erişkinlerin olduğu gibi çocukların da COVID-19’a karşı dikkatli olması gerekiyor.
Yüzyüze eğitim sonrası bunlara birde influanza hastalığı eklendi.
Neden bu tablolar görülüyor?
Neden bazı çocuklar hastalanıyor?
Aynı erişkinlerdeki sitokin fırtınası gibi her çocuğun değil, eğilimi olan çocuğun bağışıklık sisteminin bu virüse verdiği farklı bir cevap olarak düşünebiliriz.
Nasıl su çiçeğini pek çok çocuk ayakta geçirir ama çok çok nadir de olsa bazı çocuklar ağır geçirirse aynı şekilde kişiye ya da maruz kalınan virüse özgü nedenlerle hastalık farklı ağırlıkta geçirilebilir.
Bu hafta içinde en az dört arkadaşımın çocukları 39 derece ateşle evde tedavi almakta.
Raporlu çocuk sayısı artmakta.
Yüzyüze eğitimle yaşlı vaka sayısı da artarak Türkiye haritamızın renklenmesiyle kanıtlanmış oldu.
Kabul edelim Literatürü biz yeni oluşturuyoruz. Yeni öğreniyoruz.
Bir kaç ay önce bildiğimiz bu bilgilere şimdi bunları ekliyoruz.
O yüzden çocuklarımızı riske atmayalım.
Demem o ki;
Biz Sağlık Çalışanları olarak,
Haset iç sesimizi biz bastırıp; Çocuklarımıza bakıcı bulamayalım, aynı masaya oturamayalım, Oksijensizlikten deliler gibi başağrı çekelim, gerekirse yırtık formayla çalışalım. Bizim nesil kadar şanslı olmayan, kurallarla ve riskle yaşayan geleceğimizin teminatı, umutlarımız yavrularım sağlıkla yaşasın
İNSANLIK KURTULSUN.
Ercan Akpınar
Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği Genel Başkanı
Kaleminize sağlık Sayın Başkanım..
Çok güzel kalemıize sağlık başkanim
Kaleminize saglik cok güzel anca bukadar güzel anlatılırdı hepimizin duygularına tercüman olmuşsunuz başarılar diliyorum başkanım
Teşekkür ederim başkanım hersey için. Allah senden razı olsun. Allahım hepimizi korusun