En şanslı siyasetçimiz kimdir?
Böyle bir soru yöneltilse aklınıza kim gelir?
Benim aklıma gelen tek isim var.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu.
Nedenlerini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok sanırım ama sıralamaya koysak ilk başta herkesin söyleyeceği sanırım değişmez.
13 kez kaybetmesine rağmen, sahip olduğu koltuğun hala en güçlü adayı tartışmasız Sayın Kılıçdaroğlu’dur.
Kılıçdaroğlu’nun ikinci büyük şansı ise; uzun yıllardır birlikte çalıştığı Özgür Özel’in değişim diyerek adaylığını ilan etmesidir.
Garip olan ise her kaybedilen seçimde Özgür Özel’in Sayın Kılıçdaroğlu kadar olmasa da sorumluluğunun bulunması.
Bunca sorumluluğa ve partide üç dönemden fazla vekil olmasına rağmen değişimcilerin liderliğine soyunması.
Partideki değişimcilerin istemlerini Sayın Özel karşılayabilir mi orası da şüpheli bugüne değin aldığı görevler ve attığı imzalardan dolayı.
Kılıçdaroğlu da bunca yıl gözbebeği gibi siyasette adım adım büyüttüğü Özel’in kendine rakip olarak çıkmasına belki de şaşırmıştır ama içten içe sevindiğine de eminim.
Peki, Sayın Özel adaylığını yani lider adaylığını ilan etti ama lider olabilecek mi?
Doğrusunu isterseniz yeteneklerini pek bilmem ama ilk golü bence daha adaylığını ilan ettiğinde Ekrem İmamoğlu’ndan yedi.
İmamoğlu, Özgür bey kürsüden inmeden gönderdiği mesajla adeta ‘bu başkaldırının asıl patronu benim ‘ dedi. Tabii ki anlayana.
İmamoğlu’nun geleceği de Sayın Özel’den pek farklı olacağını sanmam.
İstanbul seçimini kaybederse siyaset sahnesinden silinmesi işten bile değil. Kendi mahallesinden delege olamayan Sayın Özel’i ise söylemeye dahi gerek yok gibime geliyor.
Bu arada Genel Kurul sonrası şu anki görevini koruyabilir mi?
Hayır demek kolay da, öyle olmama ihtimali de yüksek. Sayın Kılıçdaroğlu onu daha kolay yok etmek adına Grup başkanlığını bırakmamasını da isteyebilir.
Özgür Özel adaylık açıklaması sonrası ilk olarak İzmir CHP İl Kongresine katıldı.
Ama ne kongre!
Herhangi parti yandaşı taraftarı olmasam da bu kongreye polisin davet edilmesi içimi acıttı.
Cumhuriyetin kurucu partisi ve kongre salonunda polis.
Hem de kuruluşunun yüzüncü yılında.
Yazık.
O kargaşayı çıkaranlar ya da buna neden olanlar, ya da engellemeyenler mutlu olmuş mudur bilmem ama en azından bir İzmirli olarak ben rahatsız oldum.
Kongreyi gerçekleştirenler, kazanan ya da kaybeden taraflar sonuçtan mutlu musunuz?
Gerçi daha önce de kongrelerde kavgalar olurdu ama bu ortamda polis müdahalesi gerektirecek kadar bu kargaşayı çıkaranların beklentisi nedir?
Yetmedi benzer kargaşa Konya CHP İl Kongresinde yaşandı.
Sanırım CHP Genel Merkezi bu konuyu oturup konuşmak zorunda.
Bir Atasözümüz var, bilirsiniz: “Kavgalı eve kız vermezler.”
İstanbul CHP İlçe Başkanları toplantısında bir ilçe başkanı “Kavgalı eve kız verilmez” diyerek İYİ partiyi şikayet etti ama sanırım diğer illerde parti içinde ne kavgalar oluyor haberi yok.
Kaldı ki Meral Hanımın söylediği gibi bundan sonra kimse kimseye payandacılık yapmaz. O nedenle başkalarının gözündeki çöpten önce kendi gözümüzdeki merteği görmekte yarar var.
Yerel seçimlere adım adım yaklaşırken bu Atasözü CHP için çok önemli hale geldi.
İttifaksız bir yerel seçimde üç büyük ilden birinin kaybı dahi CHP de büyük sarsıntılara neden olacaktır.
CHP Genel Merkezi Özgür Özel’e engel olunmaması için karar almış, yolunu açmış ama İl kongrelerinde dayatılan blok liste ve Özgür Özel’in konuşmasını engelleme çabaları partinin gerçek demokratik seçimlerden ne kadar uzak olduğunun da bir göstergesi.
Sözün özü: CHP bu şekilde halktan kopuk blok listelerle bir yerlere gider ama o gittiği yerin asla halkın gözünde değeri olmayacaktır.