Aslında Sayın Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz aylarda söylediği ve kulis bilgilerine dayanılarak yayılan önemli bir söz vardı. Bir ara yankılandı sonra unutulmuştu. Ama dün Sayın Özel’in bir TV kanalında yaptığı söyleşide o söz tekrar dile geldi.
Neydi Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediye başkanlarının toplantısında yaşananlarla ilgili kulis bilgilerine dayanarak söylediği iddia edilen söz?
“CHP’yi bilen ve bagajı olmayan birini getirin, hemen istifa ederim.”
Bu söz az da olsa tartışıldı. Ama gereken ilgiyi görmedi.
Oysa bu lafı biraz deşsek nerelere kadar gidebileceği herkesin malumu.
Bir Genel Başkanın böyle bir söz etmesi gerçekten inanılacak gibi değil elbette.
Bu söz Özgür beye soruldu, o da gayet kibar bir şekilde hem nalına hem mıhına dercesine.
“Genel Başkan da söylediği bu laftan memnun değildir ama ben inanamadım üç Belediye başkanına doğrulattım” deyiverdi.
Doğrusunu isterseniz Sayın Özel geçmişte yapılan hataları açıklarken kendi yaptığı işlerle ilgili kendini övmeden edemedi. Hatta daha da ileri giderek “Görevimle ilgili yaptığım işlerde hiçbir arkadaşımı kırmadım, o işlerin en iyi şekilde yapılması için bütün enerjimi verdim, hiç geri çekilmedim. Ben hangi işi yapıyorsam her şeyimi oraya veririm dinlenmeyi bilmem, ailemi ihmal ederim. CHP yi Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu yaparım.”
Bu delege yapısıyla olur mu Genel Başkan seçilebilir misiniz? Sorusu ise aslında somut bir gerçeği anımsatıyordu.
İzmir’de yaşananlar hepimizin malumu.
Delegeye dayatılan Blok Liste bir kısım partilinin itirazına neden olmuş ve itiraz yükselerek polisin olaya müdahelesine kadar gelmişti.
Blok listede amaç belli: Suyun başında kimler varsa onlar var olan güçlerini yitirmemek için kendilerini seçecek kişilerin seçilmesi için yaptıkları bir oyun aslında.
Her şeye rağmen, bu delege sistemine rağmen Özgür bey Genel Başkanlık yarışını kazanacağına emin.
O kadar emin ki, İzmir ve Ankara İl kongrelerinde akraba-i taalukat’ın delege seçilmesini dahi alayla karşılıyor.
“Bu delege asker delege değil, Bu delege bu partinin evladı. Evine gidinceye dek birçok kişi ile karşılaşır komşusu ile ailesi konuşur vicdan muhasebesi yapar değişimci olur. Akraba delege üçtür beştir yedidir onlara avans olsun ben damarında CHP atan delegeye inanıyorum.”
İstanbul seçimleri dananın kuyruğunun kopması öncesi son adım olacak değişimciler için.
Özgür bey Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği ‘Örgüt bataklıktır girmeyin’ deyişini anlaşılan pek önemsemiyor aksine örgütün içerisine inadına elinden geldiğince girmeye çalışıyor.
Peki bu çabaları delegenin vicdanını ne denli etkileyecek?
Bunu da çok geç olmadan göreceğiz.
Ama zaman ve vicdanlar Özgür beyden yana çalışıyor gibi.
En azından İzmir’de vicdani olarak Özgür beyi desteklemek gerektiğini söylediği iddia edilen Karşıyaka’lı Belediye Başkanı Cemil Tugay var.
Özgür bey 14-28 Mayıs seçimleri sonrası büyük travma yaşadığını söylüyor. Seçim kaybı sonrası ciddi bir özür konuşması yapılmasını istemiş ama ‘milletin bize kızdığı falan yok’ düşüncesi ağır bastığından bu düşüncesi pek itibar görmemiş. Dolayısıyla ciddi bir öz eleştirinin partinin önünü açacağına inanıyor.
Bu ortamda üzüldüğü şey de 5 Kasıma değin CHP’nin konuşulacağı, Partinin gündeminin de bu olacağı.
Ne diyor Özgür Bey?
“İktidarı değiştirmek için CHP yi değiştirmek zarureti ortaya çıkmıştır… Lider kadro siyaset yapış şeklini değiştirmek ve vatandaşın bu değişimi içselleştirmesi şart”.
Başaracağına inanıyor Özel, tabanda pek bir heyecan görünmese de.
Ne diyelim yolu açık olsun…
Bu arada İzmir de Seçim sonrası CHP olağan toplantısını yapılmış ve il Yönetim Kurulu üyeleri arasında görev dağılımı gerçekleştirilmiş.
Yeni yönetime görevlerinde başarılar dilerken İzmir’e ellerinden gelenin en iyisini yapmak için çaba harcayacaklarına emin olmak isteriz.