Öncelikle sizi tanımak isteriz. Semih Özdemir kimdir?
Merhabalar, bu soruya uzun yıllardır kendini arayan ve arayışı asla bitmeyecek olan biridir desem galiba yerinde olacaktır. Kendimi kalıplar içerisinde tanıtmayı uygun görmüyorum. Çünkü insan doğası gereği sürekli bir değişim içerisindedir. Her gün yeni bir şeyler öğrenen, hayattan daha fazla anlam çıkarmaya çalışan, yeni bir şey öğrenemediği gün son günü olacağına inanan sıradan bir insanım.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Bu soruya cevap vermek benim için biraz zor. Sebebi ise kendimi bildim bileli sürekli bir şeyler yazarım. Hiç bir sebep aranmaksızın bir şeyleri kelimelerle açıklamaya çalışırım. Elbette etkilendiğim bir çok insan var bunların en başında Dante ve Shakespeare gelir. Eliot'un bu sözü beni fazlasıyla etkiler. “Dante ile Shakespeare dünyayı aralarında paylaşır; bu iki ada eklenebilecek üçüncü bir ad yoktur.” (T.S. ELİOT)
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Galiba tüm yazarlar gibi toplumdan oldukça fazla etkilenirim. Popüler duygu ve düşünceler, doğru adlandırılmadığını düşündüğüm olaylar beni üzerlerine yazmak ve düşüncelerimi belirtmek için oldukça cezbeder.
Platonik Acılar isimli eserinizden bahseder misiniz?
Platonik Acılar yazmaktan ziyade yayınlamaya cesaret etmekte oldukça zorlandığım bir eserdi. Çünkü orada yer alan şiirleri asla yayınlayacağımı düşünmeden kaleme aldım. Bir nevi benim gizli bir günlüğüm gibiydi. Ama insanlar ölmekten değil unutulmaktan korkar düşüncesi bu saklı kalmış eseri yayımlamak için beni ikna etmeye yeterli oldu.
Platonik Acılar isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Kitabımda iki genel tema bütünleşememiş iki ruhu betimliyor. Hepimiz hayatımızda böyle acılar yaşadık. Peki ama hangimizin yaşadığı acılardan karşı tarafın tam manasıyla haberi oldu? İşte bu soru Platonik Acılar isminin doğmasına sebep oldu.
Platonik Acılar isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?
Eğer bir kalıp içerisinde değerlendirecek olursam çok fazla yoğun duygular barındırıyor. Ama içerisinde bir gizemi de saklı tutuyor sanki asıl anlatmak istediği şeyler yeni bir kuşağın sorunları ve isimlendiremediği duygular olacak gibi.
Platonik Acılar isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
Bazı ayrılıklar güzel olmalı ve bazen hayatımızdan giden insanın daha zor bir karar aldığını unutmamalıyız.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Üzerinde çok fazla yoğunlaştığım bir roman var. Bunu düşünmek bile beni duygusal anlamda aşırı derecede yıpratıyor. Maalesef ülkemizde çocuk gelin travmaları oldukça fazla. Ne kadar konuşulursa konuşulsun, medyada ne kadar yer alırsa alsın, o yaşta evlilik gibi büyük bir elbiseyi giymek zorunda bırakılan çocuklarımızın ruh halini ve hayatlarının çeşitli travmalarını topluma doğru bir şekilde gösterme gayretine girme cesaretini göstereceğim. Bu hikâyeyi etkileyici yapacak olan ise büyük bir çoğunluğunun gerçek bir hikâyeye dayanıyor olması. Zeliha öğretmen, ‘Çocuk’ kelimesini zihnimizde tekrar yapılandıracak.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Dürüst olmak gerekirse çok fazla bunaltıcı geçti. Salgın sebebi ile toplum bir çok duygusunu yaşamaktan geri kaldı veya tam anlamıyla yaşayamadı, duygulardan beslenen birisi için tahmin edeceğiniz gibi oldukça kısır geçti diyebiliriz bu süreç için.