Öncelikle sizi tanımak isteriz. Fatma Zehra Kayabaşı kimdir?
23 Temmuz 2003'te Bursa'da doğup, ailenin en küçük bireyi olarak dünyaya geldim. Kendimi bildiğimden beri yazı yazmayı ve hayal kurmayı hep çok sevdim. Bu sevgim beni 2 yıl kadar bir internet sitesinde köşe yazarlığı yapmaya ve Memur-Sen'in yaptığı kompozisyon yarışması "Bir Bilenle Bir Bilge Nesil" de mansiyon ödülü almama vesile oldu. Karantinada evde kaldığım dönemde de yaratıcı yazarlık eğitimi alarak bu sevgimi ilerlettim.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazarlık hayatım, normal hayatım gibi hayal kurarak başladı. Hayallerimi bir kurguya dönüştürme işi ise ilk kitabımı adadığım gizli kahraman sayesinde oldu.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Yazarken beni ortamın ışığı çok etkiler. Çok karanlık bir ortamda yazamam. Üstelik mutlaka bir kağıt ve kalemim olmalı. Bilgisayarda yazmayı sevmiyorum. Onun dışında fazla bir şey etkileyemiyor beni. Kurguladığım dünyaya kapıldığım an ben istemeden kimse bölemiyor beni.
Okuyucu ile buluşan " Benim Hikayem" isimli eserinizden bahseder misiniz?
Benim Hikâyem ile okuyucunun hayatını sorgulamasını istedim hep yazarken. Çünkü herkes hayatında hatalar yapıyor ve bazen bunu sorgulamıyor bile hayatın akışına yetişebilmek için. Bence önemli olan hayatın akışına yetişmek veya hata yapmak önemli değil. Önemli olan yaşamımızdaki insanların, eşyaların kıymetini bilmek. İşte Benim Hikâyem isimli eserde bu düşünceler üzerine inşa edilmiş bir eser.
"Benim Hikayem" isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Hikâyeyi karakterin gözünden anlattığım için bu ismin uygun olabileceğini düşündüm. Madem karakterin gözünden anlatıyorum neden karakterin gözünden bir başlığı olmasın ki dedim.
Benim Hikâyem isimli eserinizin vermek istediği mesaj nedir?
Başımıza ne gelirse gelsin pes etmemeliyiz. Ta ki bu dünyadan göçüp gidinceye dek. Çünkü pes ettiğimizde önümüzde bizi bekleyen bazı güzellikleri kaçırabiliyoruz farkında olmadan.
" Benim Hikayem" isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Eseri bitirdikten üç ay kadar sonra oturup okuyucu gözüyle okumaya çalışmıştım. Bazı yerlerde ağladığımı hatırlıyorum. Bence çok etkileyici ve sürükleyici bir roman. Zaten çevremden okuyanlar da derinden etkilendiklerini söylüyor.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid-19 salgını beni hem iyi yönde hem kötü yönde etkiledi. Bu konuda net bir yargıya varmam gerçekten zor. Çünkü belli belirsizlikler içindeyiz bu tedirgin etti. Öte yandan evde kaldığım süre içinde hem kendimi geliştirme fırsatı buldum hem de daha fazla yazmaya vaktim oldu.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bilim kurgu tarzı çalışıyorum bu sefer. Bilim kurgu severim ve okurum da. Karaladığım bir şeyler var ama okuyucuyla buluşur ya da buluşmaz demek için henüz çok erken. Bekleyip görelim demek daha doğru olacak sanırım.
23 Temmuz 2003'te Bursa'da doğup, ailenin en küçük bireyi olarak dünyaya geldim. Kendimi bildiğimden beri yazı yazmayı ve hayal kurmayı hep çok sevdim. Bu sevgim beni 2 yıl kadar bir internet sitesinde köşe yazarlığı yapmaya ve Memur-Sen'in yaptığı kompozisyon yarışması "Bir Bilenle Bir Bilge Nesil" de mansiyon ödülü almama vesile oldu. Karantinada evde kaldığım dönemde de yaratıcı yazarlık eğitimi alarak bu sevgimi ilerlettim.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazarlık hayatım, normal hayatım gibi hayal kurarak başladı. Hayallerimi bir kurguya dönüştürme işi ise ilk kitabımı adadığım gizli kahraman sayesinde oldu.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Yazarken beni ortamın ışığı çok etkiler. Çok karanlık bir ortamda yazamam. Üstelik mutlaka bir kağıt ve kalemim olmalı. Bilgisayarda yazmayı sevmiyorum. Onun dışında fazla bir şey etkileyemiyor beni. Kurguladığım dünyaya kapıldığım an ben istemeden kimse bölemiyor beni.
Okuyucu ile buluşan " Benim Hikayem" isimli eserinizden bahseder misiniz?
Benim Hikâyem ile okuyucunun hayatını sorgulamasını istedim hep yazarken. Çünkü herkes hayatında hatalar yapıyor ve bazen bunu sorgulamıyor bile hayatın akışına yetişebilmek için. Bence önemli olan hayatın akışına yetişmek veya hata yapmak önemli değil. Önemli olan yaşamımızdaki insanların, eşyaların kıymetini bilmek. İşte Benim Hikâyem isimli eserde bu düşünceler üzerine inşa edilmiş bir eser.
"Benim Hikayem" isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Hikâyeyi karakterin gözünden anlattığım için bu ismin uygun olabileceğini düşündüm. Madem karakterin gözünden anlatıyorum neden karakterin gözünden bir başlığı olmasın ki dedim.
Benim Hikâyem isimli eserinizin vermek istediği mesaj nedir?
Başımıza ne gelirse gelsin pes etmemeliyiz. Ta ki bu dünyadan göçüp gidinceye dek. Çünkü pes ettiğimizde önümüzde bizi bekleyen bazı güzellikleri kaçırabiliyoruz farkında olmadan.
" Benim Hikayem" isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Eseri bitirdikten üç ay kadar sonra oturup okuyucu gözüyle okumaya çalışmıştım. Bazı yerlerde ağladığımı hatırlıyorum. Bence çok etkileyici ve sürükleyici bir roman. Zaten çevremden okuyanlar da derinden etkilendiklerini söylüyor.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Covid-19 salgını beni hem iyi yönde hem kötü yönde etkiledi. Bu konuda net bir yargıya varmam gerçekten zor. Çünkü belli belirsizlikler içindeyiz bu tedirgin etti. Öte yandan evde kaldığım süre içinde hem kendimi geliştirme fırsatı buldum hem de daha fazla yazmaya vaktim oldu.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bilim kurgu tarzı çalışıyorum bu sefer. Bilim kurgu severim ve okurum da. Karaladığım bir şeyler var ama okuyucuyla buluşur ya da buluşmaz demek için henüz çok erken. Bekleyip görelim demek daha doğru olacak sanırım.