Okurlarını yeni bir şiir kitabının beklediği haberini veren yazar salgın süreci ile ilgili düşüncesini şu sözlerle kaydetti : Benim için insanların mutlu yaşaması önemlidir. Covid 19 bu dönemin bütün yaşamlarının en büyük şansızlıklarından biri. Öte yandan eğitimin öneminden söz eden Aydın okurlarına bir mesaj gönderdi : Ben bu kitabı hayatın boşluklarını görüp doldurman için bırakıyorum sana.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Süheyil Aydın kimdir?
1983 yılında Gümüşhane iline bağlı Kelkit ilçesinin Aşut köyünde doğdum. Köy çocuğu olarak doğduğum hayat, eğitim için gittiğim Gümüşhane'de benim için son bulmuş, lise eğitimimi burada tamamladıktan sonra yeni hayatım başlamıştı. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde tarih bölümü okurken, her şeyin birbiri ile olan neden- sonuç ilişkisine hakim olmuştum. Aldığımız bölüm eğitimlerinin mesleki olarak gelecek anlamında ben ve benim gibilere bir katkısı olmayacağını anlamış olmakla beraber, eğitimin hiç bir türlüsünün insana bir zarar vermeyeceğini biliyordum. Bu nedenle Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi ve Anadolu Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler bölümünü de okuyarak, şimdilik eğitim faaliyetlerimi hayat devamlılığı için bitirdim. Memleketim Gümüşhane'de farklı okullarda bir süre ücretli öğretmenlik yaparken eğitim sistemimizin yapısına şahit olup, ücretli öğretmenlik kavramının bile yanlış olduğunu düşünerek kendime yeni bir yol çizdim. Yaklaşık on yıldır özel bir firma bünyesinde farklı görevler yaparak çalışmaktayım. Şu an İstanbul'da aynı firma bünyesinde yöneticilik yapıyorum.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
İnsanların kendisinin dışında hiç kimseyi duymadığını, görünenin aksine kimsenin kimseyi anlamadığını fark etme durumu benim için çok küçük yaşta meydana geldi ve o günden sonra her şeyimi kendimle yaptım. En iyi arkadaşım da, en büyük düşmanım da kendim oldum. Tabii bu arada okuduğum kitaplar, yazarlar oldu. Düşünmemi sağlayan geliştiren Friedrich Nietzsche olurken, beni en çok etkileyen yazarlardan sadece biri Fernando Pessoa olmuştur. Tabii ki daha bir çok yazar, düşünür var ama unutulmamalı ki; kişiyi var eden hayatın kendisi iken, bir şeyleri var eden veya yok eden kişinin kendisidir.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Benim tek kaynağım var o da İnsanoğlu. İnsanoğlu öylesine bir dünya ki ne başı bellidir ne sonu. Ve her insan kendinden yapılmış koca bir dağ taşır sırtında, herkesten gizli yine kendi olan. Bu yükler her insanda var olmasına rağmen her insanın farklı saklama yolları vardır. Ben tam burada devreye girerim ve seyre başlarım insanoğlunu. İşte o an bulunduğum mekândan azede yaşamın dışında ama tam da yaşamın ortasında sözcüklerimi dökerim kelimelere.
Okuyucu ile buluşan " Zamana Direnenler " isimli eserinizden bahseder misiniz?
Zamana Direnenler benim için bir kitaptan çok daha fazlası. Bir yere koysam sığmaz, bir yerden çıkarsam tamam olmaz. Aforizma ve şiirlerden oluşan bu kitap yerin katmanlarına benziyor. Her okuyuşta daha derine iniyor, indikçe daha derini merak edip, daha derinin de derini olduğunu görüyorsunuz. Başucu kitabınız Zamana Direnenler.
İnsan İçin İnsan isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
İnsan İçin İnsan, insanlığın unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş, sıradan hayat rutinlerinin satır aralarıdır. Bizler hayatın hızına yetişmek için devam ederken fark etmediğimiz veya kaçırdığımız insanlığımızın hatırlatmasıdır ve bizler insanlığımızı hatırladıkça yüreklerimizde sevgi tohumları yeşerecek, yeşeren bu tohumlar gelecek için bizlere sevgi dolu yüreklerde insanca yaşama fırsatı verecek. Bu bölümde kitabımın giriş yazısını sizinle paylaşmak istiyorum. " Ben bu kitabı boş zamanlarında değil, sadece bu kitabı okumak için boş zaman yaratarak, aklına hükmettiğin kafaya ulaşınca, hayatın boşluklarını görüp doldurman için bırakıyorum sana..."
İnsan İçin İnsan kitabının ismi nerden geliyor?
Biz değil miyiz sevinçlerimizi, hüzünlerimizi, aşkımızı, yalnızlığımızı, başarımızı kısacası insana dair ne varsa hepsini insanlarla paylaşmak için yaşayan. İnsan İçin İnsan... Sadece bu isim bile bir çok şey anlatmaya yetiyor aslında. İnsanın insanla var oluşu, insanla yaşamanın insanca yaşamak olduğu, aksinin yaşamak olmadığı bu dünyada İnsan İçin İnsan diyorum.
İnsan İçin İnsan isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Sizlerin de bazen kaybolup başka alemlerde seyahate çıkacağınız, bazen en kalabalıkta bile yapayalnız hissedeceğiniz, bazen hayattaki en kıymetli olan şeylerinizi hatırlayıp duygulanacağınız, bazen aşık olup sevilirken mutlu bir tebessüm edeceğiniz, bazense kendi deliliğinizde kendinizi bulacağınız bir dünya olacak, İnsan İçin İnsan.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yazmak benim için sonu olmayan yola çıkıp, sonunu bilmediğin mutlak sonsuzlukta var olmak demek. Bu nedenle her daim mutlak sonsuzluğun içinde olacağım bu yolda üçüncü kitabım şiir kitabı olacak, başka kitaplar okumaya ve yazmaya devam ederken.
Covid 19 salgını sizi bir yazar olarak nasıl etkiledi?
Benim için hayatın devam ediyor olması, insanların mutlu yaşaması önemlidir. Covid 19 bu dönemin, bütün yaşamlarının en büyük şansızlıklarından biridir. İnsanoğlunun bütün yaşam alanlarını etkileyen bu virüs gelecek nesiller için endişe yaratırken, kitap okurlarına bir fırsat oldu aslında. Ben kendimce bir şeyler yazan biri olarak insanı ve insanlığı seyrime devam edip geleceğe aktaracağım. Hoşta olmasa heybemde biriktirdiklerim oldu bu süreçte. Sevgiyle kalın daima.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Süheyil Aydın kimdir?
1983 yılında Gümüşhane iline bağlı Kelkit ilçesinin Aşut köyünde doğdum. Köy çocuğu olarak doğduğum hayat, eğitim için gittiğim Gümüşhane'de benim için son bulmuş, lise eğitimimi burada tamamladıktan sonra yeni hayatım başlamıştı. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde tarih bölümü okurken, her şeyin birbiri ile olan neden- sonuç ilişkisine hakim olmuştum. Aldığımız bölüm eğitimlerinin mesleki olarak gelecek anlamında ben ve benim gibilere bir katkısı olmayacağını anlamış olmakla beraber, eğitimin hiç bir türlüsünün insana bir zarar vermeyeceğini biliyordum. Bu nedenle Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi ve Anadolu Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler bölümünü de okuyarak, şimdilik eğitim faaliyetlerimi hayat devamlılığı için bitirdim. Memleketim Gümüşhane'de farklı okullarda bir süre ücretli öğretmenlik yaparken eğitim sistemimizin yapısına şahit olup, ücretli öğretmenlik kavramının bile yanlış olduğunu düşünerek kendime yeni bir yol çizdim. Yaklaşık on yıldır özel bir firma bünyesinde farklı görevler yaparak çalışmaktayım. Şu an İstanbul'da aynı firma bünyesinde yöneticilik yapıyorum.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
İnsanların kendisinin dışında hiç kimseyi duymadığını, görünenin aksine kimsenin kimseyi anlamadığını fark etme durumu benim için çok küçük yaşta meydana geldi ve o günden sonra her şeyimi kendimle yaptım. En iyi arkadaşım da, en büyük düşmanım da kendim oldum. Tabii bu arada okuduğum kitaplar, yazarlar oldu. Düşünmemi sağlayan geliştiren Friedrich Nietzsche olurken, beni en çok etkileyen yazarlardan sadece biri Fernando Pessoa olmuştur. Tabii ki daha bir çok yazar, düşünür var ama unutulmamalı ki; kişiyi var eden hayatın kendisi iken, bir şeyleri var eden veya yok eden kişinin kendisidir.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Benim tek kaynağım var o da İnsanoğlu. İnsanoğlu öylesine bir dünya ki ne başı bellidir ne sonu. Ve her insan kendinden yapılmış koca bir dağ taşır sırtında, herkesten gizli yine kendi olan. Bu yükler her insanda var olmasına rağmen her insanın farklı saklama yolları vardır. Ben tam burada devreye girerim ve seyre başlarım insanoğlunu. İşte o an bulunduğum mekândan azede yaşamın dışında ama tam da yaşamın ortasında sözcüklerimi dökerim kelimelere.
Okuyucu ile buluşan " Zamana Direnenler " isimli eserinizden bahseder misiniz?
Zamana Direnenler benim için bir kitaptan çok daha fazlası. Bir yere koysam sığmaz, bir yerden çıkarsam tamam olmaz. Aforizma ve şiirlerden oluşan bu kitap yerin katmanlarına benziyor. Her okuyuşta daha derine iniyor, indikçe daha derini merak edip, daha derinin de derini olduğunu görüyorsunuz. Başucu kitabınız Zamana Direnenler.
İnsan İçin İnsan isimli kitabınızın vermek istediği mesaj nedir?
İnsan İçin İnsan, insanlığın unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş, sıradan hayat rutinlerinin satır aralarıdır. Bizler hayatın hızına yetişmek için devam ederken fark etmediğimiz veya kaçırdığımız insanlığımızın hatırlatmasıdır ve bizler insanlığımızı hatırladıkça yüreklerimizde sevgi tohumları yeşerecek, yeşeren bu tohumlar gelecek için bizlere sevgi dolu yüreklerde insanca yaşama fırsatı verecek. Bu bölümde kitabımın giriş yazısını sizinle paylaşmak istiyorum. " Ben bu kitabı boş zamanlarında değil, sadece bu kitabı okumak için boş zaman yaratarak, aklına hükmettiğin kafaya ulaşınca, hayatın boşluklarını görüp doldurman için bırakıyorum sana..."
İnsan İçin İnsan kitabının ismi nerden geliyor?
Biz değil miyiz sevinçlerimizi, hüzünlerimizi, aşkımızı, yalnızlığımızı, başarımızı kısacası insana dair ne varsa hepsini insanlarla paylaşmak için yaşayan. İnsan İçin İnsan... Sadece bu isim bile bir çok şey anlatmaya yetiyor aslında. İnsanın insanla var oluşu, insanla yaşamanın insanca yaşamak olduğu, aksinin yaşamak olmadığı bu dünyada İnsan İçin İnsan diyorum.
İnsan İçin İnsan isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Sizlerin de bazen kaybolup başka alemlerde seyahate çıkacağınız, bazen en kalabalıkta bile yapayalnız hissedeceğiniz, bazen hayattaki en kıymetli olan şeylerinizi hatırlayıp duygulanacağınız, bazen aşık olup sevilirken mutlu bir tebessüm edeceğiniz, bazense kendi deliliğinizde kendinizi bulacağınız bir dünya olacak, İnsan İçin İnsan.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yazmak benim için sonu olmayan yola çıkıp, sonunu bilmediğin mutlak sonsuzlukta var olmak demek. Bu nedenle her daim mutlak sonsuzluğun içinde olacağım bu yolda üçüncü kitabım şiir kitabı olacak, başka kitaplar okumaya ve yazmaya devam ederken.
Covid 19 salgını sizi bir yazar olarak nasıl etkiledi?
Benim için hayatın devam ediyor olması, insanların mutlu yaşaması önemlidir. Covid 19 bu dönemin, bütün yaşamlarının en büyük şansızlıklarından biridir. İnsanoğlunun bütün yaşam alanlarını etkileyen bu virüs gelecek nesiller için endişe yaratırken, kitap okurlarına bir fırsat oldu aslında. Ben kendimce bir şeyler yazan biri olarak insanı ve insanlığı seyrime devam edip geleceğe aktaracağım. Hoşta olmasa heybemde biriktirdiklerim oldu bu süreçte. Sevgiyle kalın daima.