Öncelikle sizi tanımak isteriz. Mehmet Serdar Karaduman kimdir?
1973 yılında İstanbul’un en nezih ve en eski semtlerinden Üsküdar’da doğdu. Lise eğitimini Özel Moda Kolejinde, lisans eğitimini ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümünde tamamladı. Hayatına yenilikler katmayı, yeni insanlar tanımayı, iletişim kurmayı, konuşmayı, dinlemeyi hep çok severdi. Üniversite yılları boyunca öğrencilikle yetinmeyip kendine, bu yönlerini besleyebilecegi alanlar yaratarak bir Network Marketing sistemime dahil olarak pazarlama tecrübesi kazandı.
Bir yandan da Matematik ve İngilizce etüt dersleri vererek öğretmenlik alt yapısını hazırladı. Mezuniyetten sonra kurumsal hayata atılarak ülkemizin sektöründe önde gelen firmalarında 5 yıl finans ve yöneticilik tecrübesi edindi. 2002 yılında Özel Bando Çocuk Evi ile tanıştı ve kendi kurumunun başına geçti. Yıllar içinde çocukları, sevgili ekibi, değerli anne babalarla birlikte Özel Bando Çocuk Evi’ni geniş bir aileye dönüştürdü.
Bu arada iki kızına, Nil ve Nehir’e kavuşarak ebeveynlik denen tatlı kalp ağrısını tattı. Okumanın, eğitimin, öğrenmenin gücüne inandığı için, pratik tecrübeyi teorik bilgi ile desteklemek için Atatürk Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi okudu, ardından aldığı Cardcert Uluslararası Akreditasyonuna sahip “ Oyun Terapisi” eğitimi ile çocukların dünyalarına ulaşıp, onlarla yolculuğunu sürdürmeye devam etti. Uluslararası akreditasyona olan inancı onu Perfect Mind Coach Academy ile tanıştırdı. Etkin uluslararası profesyonel koçluk dersleri ve neticesinde ICF yeterlilik sertifikasını almaya hak kazandı. Aile içinde ortaya çıkabilecek duygusal zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilmek amacıyla Yeditepe Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezinde 464 Saatlik Aile ve Sosyal Yaşam Danışmanlığı eğitimini tamamladı.
Hâlâ Conley Üniversitesi Davranış Bilimleri Yüksek Lisans Eğitimi ile eş zamanlı Vera Cruz Üniversitesinde Davranış Bilimleri Bütünleştirilmiş Doktora Eğitimi almaktadır. Zaman zaman vermekte olduğu aile, çocuk, iletişim, mahremiyet, ihmal ve istismar seminerleri, dergiler için yazdığı makaleler ve katıldığı TV programları ile daha geniş kitlelere ulaşıp çocuklarımızın geleceğe sağlam adımlarla hazırlanmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Çocuk, Aile ve Sosyal Yaşam Danışmanı olarak bir çok kişinin sorunlarına kalıcı çözümler buluyorsunuz. Sizi bu mesleğe yönlendiren nedir?
Esasında meslek beni içine çekti. Yaptığım mesleğin çekiciliği, insanlara dokundukça daha fazla dokunma arzusu, daha çok araştırma, daha çok eğitim almanın açlığı bir noktada sizi mesleğinizin odağına koyuyor. Hep dinlemeyi hep mentorluk yapmayı seven bir insan olarak bu işi gönülden profesyonelce yapmak insanın içine daha çok siniyor.
Mesleğinizdeki en zor anınızı sorsak ne dersiniz?
Meslekteki en zor anlar, sizler bir fayda sağlamaya çabalarken, bir çocuğun geleceğini aydınlatmak isterken, ebeveynin bu yardım elini itmesi, çocuğunu duygusal, sosyal ve bilişsel olarak kabullenmemesi. Bunu bir vaka olarak değerlendirmemek lazım.
Danışanlarınızın en çok destek aldığı konu nedir?
Danışanlarım özellikle 9-20 yaş aralığında hayatta, derslerinde, ilişkilerinde yönünü bulmakta zorlanan ergenliğe yeni girmiş ya da ergenliği bütünüyle yaşayan gençler. İki yaştan sonra kendini bulmaya başlayan çocuklarda “Terrible two” dediğimiz çocukta inat ve kapris durumuna şahit olmaya başlayan ebeveynler. 2-7 yaş aralığı rehberliğe en çok ihtiyaç duyulan yaşlar ve özellikle yeni evliler, ilişkisi yeni başlamış olanlar ya da eşini henüz yeni tanımaya başlayan, kendilerine yön arayan çiftler.
Danışan sorunları sizi etkiler mi?
Bu işi gönülden ve özveri ile yapan hiçbir danışmanın danışan sorunlarından etkilenmemesi, empati kurabilmek için içselleştirmemesi mümkün değil. Bu sebeple ilk seans her zaman en zorudur. Danışman ve danışan yol arkadaşı olup olmamaya bu seansta karar verir.
3. Uluslararası Altın Medya ödüllerinde Yılın En İyi Çocuk, Aile ve Sosyal Yaşam Danışmanı ödülünü aldınız. Bu başarının sırrı nedir?
20 yılı geçen şimdiki meslek hayatımın büyük bir sabır, özveri, fedakarlık, merhamet, sevgi ve güven barındırdığı aşikar. Tüm olumsuzluklara rağmen hiç vazgeçmedim.
Yeni projeleriniz nelerdir?
Yeni projem daha büyük kitlelere hitap edip daha fazla insana dokunabilmek. İnsanların kendi güçlerini fark etmesini sağlayabilmek. 20 yıldır olduğu gibi Özel Bando Çocuk Evi’nden Mustafa Kemal Atatürk ‘ün açtığı yoldan şaşmadan ülkemizin bayrağını gururla sallayacak çocuklar mezun edebilmek.