Öncelikle sizi tanımak isteriz. Zeynep Erdemir kimdir?
13 yıllık devlet memurluğu yapan, bu arada başından geçen trajikomik olayları kaleme alan biriyim. Kitabı boşta kaldığım sürede, üç ayda tamamladım, içerik olarak kuvvetli bir kitap. İkinci kitabım; üzerinde çok daha fazla yoğunlaşmam gereken bir kitap ve bin sayfalık bir kitap olacağı planlarım arasında.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazar ve şair olarak Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali'den ilham alırım.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Yazarken basit olayların altında yatan psikolojik gerçekleri çarpıcı bir dille yazmayı severim.
Okuyucu ile buluşan Umutlu Rüyalarım isimli eserinizden bahseder misiniz?
Eserimin isminden de anlaşıldığı üzere biraz arabesk, biraz biyografik bir kitap.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Kitabın ismine, kardeşimin bestesinden ilham alarak karar verdim.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizin vermek istediği mesaj nedir?
Vermek istediğim mesaj ise; adalete olan inancımın ve umudumun her zaman yerinde olmasıdır. Kitabı depresyon döneminde yazdım. Bu dönemde bir patlama yaşayıp çiçek açtım diyebilirim. Sanatçılar zaten en iyi eserlerini böyle dönemlerde ortaya koyarlar.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Okur gözüyle yorumlamak biraz narsistik olur. Onu okurlara bırakıyorum. Arkadaşlarım güzel mesajlar aldıklarını söylüyorlar.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Salgın dönemini genelde evde olduğumuz okumak ve seminerleri izlemek açısından verimli geçirdim. Ölümlere ve kısıtlamalara sebep olsa da salgın için en verimli hissettiğim dönem diyebilirim.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yeni çalışmam henüz taslak halinde. Bu sefer Paris'te geçen bir aşk hikâyesi üzerine kurgu yapıyorum. Umarım bitirebilirim. Hayatın bu kadar değersiz olduğu bir dönemde onu boş geçirmek bana saçma geliyor. Yazmak; biraz da yalnızlık hissimi perçinliyor.
13 yıllık devlet memurluğu yapan, bu arada başından geçen trajikomik olayları kaleme alan biriyim. Kitabı boşta kaldığım sürede, üç ayda tamamladım, içerik olarak kuvvetli bir kitap. İkinci kitabım; üzerinde çok daha fazla yoğunlaşmam gereken bir kitap ve bin sayfalık bir kitap olacağı planlarım arasında.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazar ve şair olarak Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali'den ilham alırım.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Yazarken basit olayların altında yatan psikolojik gerçekleri çarpıcı bir dille yazmayı severim.
Okuyucu ile buluşan Umutlu Rüyalarım isimli eserinizden bahseder misiniz?
Eserimin isminden de anlaşıldığı üzere biraz arabesk, biraz biyografik bir kitap.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizin ismi nerden geliyor?
Kitabın ismine, kardeşimin bestesinden ilham alarak karar verdim.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizin vermek istediği mesaj nedir?
Vermek istediğim mesaj ise; adalete olan inancımın ve umudumun her zaman yerinde olmasıdır. Kitabı depresyon döneminde yazdım. Bu dönemde bir patlama yaşayıp çiçek açtım diyebilirim. Sanatçılar zaten en iyi eserlerini böyle dönemlerde ortaya koyarlar.
Umutlu Rüyalarım isimli eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Okur gözüyle yorumlamak biraz narsistik olur. Onu okurlara bırakıyorum. Arkadaşlarım güzel mesajlar aldıklarını söylüyorlar.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Salgın dönemini genelde evde olduğumuz okumak ve seminerleri izlemek açısından verimli geçirdim. Ölümlere ve kısıtlamalara sebep olsa da salgın için en verimli hissettiğim dönem diyebilirim.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Yeni çalışmam henüz taslak halinde. Bu sefer Paris'te geçen bir aşk hikâyesi üzerine kurgu yapıyorum. Umarım bitirebilirim. Hayatın bu kadar değersiz olduğu bir dönemde onu boş geçirmek bana saçma geliyor. Yazmak; biraz da yalnızlık hissimi perçinliyor.