Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki limanda depolanan amonyum nitratın 4 Ağustos'ta patlaması ekonomik krizle mücadele eden ülkede yıllardır rayına oturmayan siyaseti de yeniden bir çıkmaza soktu. 200'den fazla kişinin hayatını kaybettiği patlama sonrası hükümet istifa etti; halk sokaklarda şeffaf ve yolsuzluğa bulaşmamış güçlü bir iktidar çağrısı yaptı.Ülkede Ekim 2019 yılında ekonomik krize karşı sokaklara çıkan halkın gösterileri sonunda da Batı'nın desteklediği Başbakan Saad Hariri ve hükümeti istifa etmişti.Lübnan Sterlini'nin değer kaybetmesine, ek vergilere ve dövize getirilen kısıtlamalara karşı düzenlenen protesto gösterileri ülkedeki mezhepsel ayrılıklardan bağımsız tek bir güce dönüşmüştü.Hariri'nin istifasının ardından ülkenin Hassan Diab Lübnan Başbakanı olmuştu.Ülkenin mezhepsel yapısı siyasi rollerin dağılımındaki karar mekanizmalarını da belirliyor. Birçok uzmana göre bu durum, "her aktör kendi çıkarını savunduğu için" birlik olarak hareket edilmesini de zora sokuyor.
Dünya
11 Ağustos 2020 - 16:00
Beyrut'ta patlama - Fransız tarihçi Laurens: Lübnan'da asıl tehlike diğer toplum kesimlerinin Şiileri karşılarına almaları olur
Fransız tarihçi Henry Laurens, Lübnan'da siyaseti, dış aktörlerin etkileri ve mevcut duruma ilişkin olarak BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Laurens, Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili tartışmalar, Şii toplumundaki partiler Amal ve Hizbullah arasındaki hegemoni tartışmaları, diğer tüm toplumların Şiileri karşılarına almaya itebilir. Asıl tehlike, risk bu olur diyor.
Dünya
11 Ağustos 2020 - 16:00