Öncelikle sizi tanımak isteriz. Batuhan Karanlı kimdir?
Merhabalar öncelikle. 2000 yılı İstanbul Kadıköy doğumluyum. Batuhan Karanlı yazar, çizer, oynar ve seslendirir. Yazarlığımın yanında tiyatro ve seslendirmeye olan ilgimde bir hayli büyük. İnsan bazen birden fazla parçaya bölünüyor, bu beni memnun ediyor fazlasıyla. İlk, orta eğitimimi İstanbul Pendik’te tamamladım, liseyi de bitirdikten sonra iyi bir üniversitede iletişim fakültesi bölümünü kazandım. Okul hayatım boyunca da her zaman tiyatrolarda rol aldım, kompozisyonlar yazdım. Hatta çok komedi bir anımı anlatayım çok kısa; bir gün yine kompozisyon yazmışım o zaman da daha ortaokul birinci sınıftayım, öğretmen benim yazdığıma inanmayıp anneme neden Batuhan’ın ödevini siz yaptınız demişti. ( Gülüyor) Yani o zaman ona göre nasıl yazdıysam bir çocuğun yazamayacağını düşündü herhalde. Yani çok uzatmayayım bazı şeyler gerçekten doğuştan geliyor.
Mükemmel misafir isimli kitabınız sosyal medyada ilgi odağı olmuştu. Geri dönüşlerden bahseder misiniz?
Evet sağ olsunlar çok ilgi gördü. İlk polisiye romanım olduğu halde inanılmaz derecede beğeniler aldım. Bu kitabımın hayatım boyunca yeri bir başka olacak çünkü benim hayal gücümün okurlara doğru açılan ilk kapısı oldu. İlk çocuğum gibi bir şey. Yenilerini büyük bir merakla bekliyor polisiye severler, yeni kitapları da onlarla buluşturacağım inşallah.
Şimdi bir çok okurunuzun merak ettiği konuya değinmek istiyorum. Yazmaya nasıl karar verdiniz? Sizi yazmaya iten ne oldu?
İlk röportajımda dediğim gibi aslında birden olan bir şey değil bu; hep içimde var olan. Sadece onu gerçeğe dönüştürmem ile başladı. Herkese tavsiye ettiğim gibi öncelikle kendinize güvendiğinizde her şey yolunda gidiyor. Aslında iyi bir gözlemci olmam insanları incelemem karakter analizi yapmam gibi şeyler beni yazmak konusunda ve karakter yaratma konusunda bir hayli rahatlatıyor.
Aldığınız güzel geri dönüşlerden sonra ne düşündünüz. Hemen yeni bir eser oluşturma fikri oluştu mu mesela?
Zaten en başından beri hedefim bir tane değil yüzlerce kitap çıkarmayı hedefliyorum. Kendime de bunun sözünü verdim. Hayalimde olan karakterler, olaylar sadece hayalimde kalmayacak okurlarla buluşacak.
Sizce bir yazar nasıl olmalı? Nasıl bir ruh haline sahip olursa topluma faydalı bir birey olur?
Bana kalırsa bir yazar iyi bir gözlemci olmalı ve hayal gücünü iyi kullanmalı. Aslında bakacak olursanız herkesin içinde iyi bir hayal gücü vardır, önemli olan bunu görmek ve kullanmaktır. Sanırım yazarlar bunu iyi kullanıyor.
Yeni çalışmalarınız nelerdir?
Yazmış olduğum ve yazıyor olduğum bir kaç tane çocuk kitapları var. Onları minik çocuklarımızla buluşturmayı hedefliyorum. Romanlarımın da devamı gelecek elbette. Buradan bütün okurlara sesleniyorum, okumak kadar insanın kendini geliştireceği başka bir dal yoktur. Okumak zihin sporudur.